Ec translate Turkish

Ci-Poli, minorias em Casa Ec.

Poli-bilim, evde yardımcı ders alıyorum.

É claro, Eu posso sempre pedir ajuda a minha Casa Ec.

Elbette ben daima evimde düşebilirim, değil mi.

- Endros. - Depois vejo-vos casa Ec, ok?

Ev ekonomisi dersinde görüşürüz.

Desde o último inverno ele tem estado ativo principalmente no EC.

Son kış dan beri EC de aktif durumdaydı.

Elas fizeram-nas na Home Ec com tecidos delas.

Onları kendi patronlarından dikiyorlar.

Ac, ec, ic, oc...

Ac, ec, ic, oc...

EC no máximo.

EC maksimumda.

Video-fone EC-3, banco de dados de pesquisa, gráficos de cálculos.

EC-3 görüntülü telefon, araştırma veritabanı, şifre tabloları...

Agora, somos a nossa consciência e é esta consciência que nos leva até à categoria EC-10, para controlo emocional, todas as coisas que nos podem tentar a sentir novamente e destruir-nos.

Artık kendi vicdanımızla başbaşayız. Bu vicdanımız bizi, EC-10 for Emotional Content'a ve bunları tekrar hissetmemize neden olacak şeyleri yok etmeye yöneltiyor.

Os seguintes pontos foram considerados Condenados EC-10.

Parçalar EC-10'da tanımlandı.

Os seguintes artigos foram considerados EC-10... condenados.

Eşyalar EC-10 olarak tanımlandı.

Restrições para permanecer sem trocas na ECE Oeste.

Bugün alan kısıtlaması var, bu yüzden değişmeden EC Doğu Batı 17....

- É chamado de ec... - ectro...

Onun ek-tridıl -

Havia um maravilhoso farol perto da praia distante de tudo.

Harika bir ec cardı, tam da sahil üstünde.

- Vemo-nos em Economia.

- Home Ec.'de görüşürüz.

Também têm Economia juntos.

Birlikte Home Ec'e de gitmişsiniz.

- " Abor-r-r-re-e-e-ec-c-ccid... aborrrecida com no-o-o-oi-it-t-t-te-e-e-e-e-s-s-ss s-s-s-só-ó-ó-ó-ó-ó?

- Tamam. - " Sıkılmış... Yalnız gecelerden s-s-s-sıkıldınız mı?

Tu és EC.

Kaynakları sağlam birisin.

Londres, EC2, Reino Unido

Londra, EC 2 Birleşik Krallık.

D-Punch! Contacte o Twin Ec. Vamos ver se conseguimos uma evacuação.

Onları derhal oradan çıkarmalıyız!

Aquele é o Marcus da Home-Ec?

Şu giden ev ekonomisinden Marcus mu?

Então estava a caminho do meu exame de Economia, e ouvi uma música de gaita-de-foles, e então segui-a até à praça onde estava um músico de rua a tocar baladas escocesas.

Ben de Ec 10 sınıfına sınav yapmaya giderken gaydayla yapılan müziği işittim, sonra meydanda sesi takip ettim orada İskoç şarkıları çalan bir sokak müzikçisi vardı.

Por isso, é que te atribui as EC-1.

Seni bu yüzden EC 1 enzimiyle görevlendirdim.

A EC-1 catalisa tudo e não nos diz nada.

EC 1 tüm tepkimeleri etkiler. Yani bizim için bir şey ifade etmez.

Estreitamento EC-TCPC com sinais de obstrução.

EC-TCPC daralması kapanmanın erken işaretlerindendir.

Não, na verdade, a piada está em mim.

Home Ec'deki bütün kızlar kıkır kıkır gülerken,

- Oximetria de pulso, 80.

- Nabızı 80 eçıktı.

- Demasiado fácil.

- Çokg eç Kolay mı?