Elie translate Turkish

Desde que vá servindo...

- Ben sadece elie aldım, hepsi bu.

- Sal... puxe a Ellie e a Julie para o banco da frente.

Elie ve Julie'yi yakala ve onları ön koltuğa it.

Todos vocês conhecem Elie Grossmann, o campeão de xadrez.

Elie Grossmann, herşeyi bilir. Satranç ustası, strateji uzmanıdır!

- Elie, é o teu pai.

Ellie, ben baban.

Elie, podes trazer duas taças de vinho?

Elie, bize iki bardak şarap getirebilir misin?

O Elie vai-se juntar com os seus irmãos em Israel.

Elie İsrail'deki kardeşlerine katıldı.

Elie.

Elie.

- Elie?

Elie mi?

Lembra-te de uma coisa, Elie-Didier... vais fazer isto pela tua mãe, porque ela está aqui.

Bir şeyi unutma, Elie-Didier. Annen için bir şeyler yapabilirsin çünkü hâlâ hayatta.

Elie, é Menashe.

Elie, ben Menashe.

Elie!

Elie!

Elie, está a ouvir-me?

Elie, duyuyor musun beni?

Elie, aqui Menashe.

Menashe'den Elie'ye.

Elie, fale comigo. estamos perdidos.

Elie, cevap ver. Yolumuzu kaybettik.

Elie, Elie, onde está?

Elie, Elie, nerdesin?

Elie, onde está você?

Elie, nerdesin?

Em 1986? O Elie Wiesel.

- 1986 yılında?

Qual é a causa de morte mais comum?

- Elie Wiesel. En yaygın ölüm sebebi nedir?

E esta é a Elie.

Bu da Ellie.

Tenho de assegurar-me que o meu vestido para a festa está aí dentro.

.. Elie Saab elbisem gelmişmi diye bakacağım.

Enviei dica sobre como o seu vestido de alta costura desvia as atenções dos pomposos há 10 minutos. - Tal como disse.

Elie Saab tasarımınızın geri kafalı şöhretleri nasıl gölgede bıraktığıyla ilgili, on dakika önce tüyo gönderdim, aynen söylediğiniz gibi.

Bem, um relacionamento longo com Elie Saab tem vantagens.

Elie Saab'la ömür boyu arkadaş olmanın getirileri.

Que fotos, Elijah?

Ne fotoğrafı Elie?