Ellison translate Turkish

É o Ellison, senhor.

Ellison, efendim.

Ouve-me, Ellison.

Dinle beni, Ellison.

Thomas Ellison, senhor.

Thomas Ellison, efendim.

O Ellison?

Ellison nerede?

Ellison!

Ellison!

O Ellison tinha uma baioneta.

Tayfa Ellison'da da süngü.

Newt Ellison.

Newt Ellison.

- Esta terra pertencia a Jacob Ellison.

- Bu arazi Jacob Ellison'a aitti.

Meu nome é Clay Ellison.

Adım Clay Ellison.

Direi só uma vez, Ellison.

Size sadece bir kez söyleyeceğim Ellison.

Ellison.

Ellison.

Clay Ellison.

Clay Ellison.

Adiante, Ellison.

Devam edin Ellison.

Tudo o que tem que fazer é vender-me a sua terra, Sr. Ellison.

Bütün yapmanız gereken arazinizi bana satmak Bay Ellison.

Perdoe, Sr. Ellison, mas tem muito descaramento.

Bağışlayın Bay Ellison, Sizde bir sürü genç kızın şeytaniliği var.

Só há duas coisas que tenho odiado toda a minha vida, Ellison.

Tüm hayatım boyunca nefret ettiğim sadece iki şey var Ellison.

Queria saber quem foi o valentão... que tentou incendiar hoje o acampamento na faixa do Ellison.

Hangi azgın kabadayının bugün gidip.. ... Ellison'un kampını ateşe vermeye kalktığını bilmek istiyorum.

Clay Ellison vai amanhã à cidade para obter algumas provisões.

Clay Ellison yarın kasabaya gidiyor. Birkaç malzeme alacakmış.

Ellison vem à cidade esta manhã.

Ellison bu sabah kasabaya geliyor

Porque não diz isso ao Ellison, Steve?

Bunu neden Ellison'a söylemiyorsun, Steve?

Mande tudo ao acampamento do Ellison.

Ellison bölgesinde her yere yolla.

Depois que cercar com arame as terras do Ellison... farei o mesmo ao redor da minha propriedade.

Ellison bölgesini telle çevirdikten sonra Mülkiyetimdeki her yere aynı işlemi uygulayacağım.

Estão cercando a terra do Ellison.

Ellison bölgesini telle çeviriyorlar.

Disse-lhe que se continuar a ver-te contra a minha vontade, perderá o emprego na Ellison Chadwick.

- Seni görüşmeyi kesmesini söyledim, eğer görüşmeye devam ederse - Ellison Chadwick ile yaptığı iş antlaşması sona erdirilecek.

Onde com um raio vais, Ellison?

Sen nerede olduğunu sanıyorsun, Ellison?

Sabes, a Sra. Ellison costumava deixar-me aquele pão de banana. O quê?

Eskiden Bayan Ellison bana muzlu ekmek verirdi.

vêem tudo menos eu.

Ralph Ellison Görünmez Adam

É Ralph Ellison.

Ralph Ellison.

O senhor Ellison, pode ir-se a casa.

Kolesterol yüzünden öldüler. Üçüncü perdedeki Bay Ellison evine gidebilir.

Zoe, contacta o Brennert e o Ellison.

Zoe, Brennert ve Ellison ile temasa geç.

Acontece que o EGD mostrou múltiplas Úlceras Pépticas Erosivas, e o teste da injecção de Secretina foi positivo, o que sugere que tem o Síndrome Gastrinomatoso de Zollinger-Ellison.

EGD bize çok yöli peptik ülser olduğunu gösterdi. ve sekretin testi pozitif çıktı ki buda sizin Gastrinomatous Zollinger-Ellison Sendromu olduğunuz hakkınızda fikir verdi..

Conheceu-a? Trudy Ellison.

Onu tanır mıydınız?

- Sou amigo do Dwight Ellison.

- Dwight Ellison'ın bir arkadaşıyım.

- Sr. e Sra. Ellison.

- Bay ve Bayan Ellison.

Algo destinado ao Dwight Ellison.

Dwight Ellison'a gönderilmek istenen bir şey.

Refiro-me ao Wells e não ao Ellison, caso se arme em engraçado de novo.

Wells'in değil, Ellison'ınki. Yine ukalalık yapmadan söyleyeyim.

Eu namorava com a Trudy Ellison.

Trudy Ellison'la çıkıyordum.

Trudy Ellison.

Benim karım da öldü.

É a Trudy Ellison e... Como é que ele se chamava?

O Trudy Ellison ve adamın adı neydi?

O nome verdadeiro do Todd é Daniel Ellison, tem 5 anos e desapareceu há dez dias de uma feira em Milford, Pensilvânia.

Todd'un gerçek adı Daniel Ellison, 5 yaşında. 10 gün önce kaybolmuş. Milford'da bir karnavalda kaybolmuş.

Segundo Sr. Ellison, Parker apareceu mais ou menos aqui.

Bay Ellison'ın dediğine göre Parker buradan gelmiş.

O rapaz que encontraram não é Daniel Ellison.

Bulduğumuz çocuk Daniel Ellison değil.

Agente Ellison, disseram-me que viria.

Ajan Ellison. Geleceğinizi haber vermişlerdi.

Porque será o céu azul, Ellison?

Gökyüzü neden mavi, Ellison?

- Agente Ellison?

- Ajan Ellison?

O agente do FBI Ellison.

- Kimde? FBI'dan Ajan Ellison'da.

Agente especial James Ellison. Olá.

Özel Ajan James Ellison.

Acho que o Elisson pode estar lá.

Arrowhead'e. Ellison orada olabilir.

- O agente Ellison foi até minha casa.

Ajan Ellison evime geldi.

- Não.

Trudy Ellison.

- Sim.

Trudy Ellison.