Translate.vc / Portuguese → Turkish / Emf
Emf translate Turkish
82 parallel translation
- Isso mede a força electromotriz?
O bir "emf" mi? Evet.
Medi o campo electromagnético da casa dos Telesca.
Evi daha şimdi EMF ile taradım. Temizdi.
- Os ossos libertam CEM? - Não, mas...
- Kemikler EMF'e mi yakalandı?
O que é CEM?
İskeletlerden mi? EMF de ne?
Viajo com gausímetro, espectrômetro de largo alcance, câmara de infravermelhos.
Her işe teçhizatımla giderim. Yanımda hep bir EMF sayacı, uzun menzilli izgeölçer kızılötesi kamera vardır.
Nem enxofre, nem CEM.
Ne sülfür, ne EMF sinyali.
Bem, não há vestígios radiação, isso é certo.
Emf'in hiçbir sey göstermedigi kesin.
- Nada de EMF.
- EMF sinyali yok.
Estamos a fazer medir EMF, EVP, a variação de temperatura.
Basit emf, evp ve sıcaklık akışı alıyorum.
O que é que apanhámos? Porque o campo electromagnético...
Neyimiz var, çünkü az önce emf...
As Frequências Electromagnéticas estão descontroladas.
Emf burada deliriyor.
Pessoal, as Ondas Electromagnéticas estão descontroladas outra vez.
Çocuklar, emf çıldırmaya başladı.
A Olivia estava a usar o medidor de frequências electromagnéticas.
Olivia EMF'yi kullanmış.
Nada no EMF, sem patuás, sem enxofre.
Emf, büyü torbası, gümüş hiç bir şey yok.
O EMF não vai funcionar comigo aqui, vai?
Emf ben buradayken işe yaramayacak değil mi?
Não há EMF no chuveiro ou noutro sítio qualquer. - Esta casa está limpa.
Duşta veya başka bir yerde EMF bir şey bulamadı.
Quero dizer, não há F.E.M..
EMF'in bulduğu bir şey yok.
Bem, isso explicaria por que não há F.E.M. na escola, mas não os ataques.
Bu okulda EMF'in neden bir şey bulamadığını açıklıyor ama saldırıları değil.
Tipo uma FEM de Deus?
Tanrı Emf'i gibi mi?
O medidor de FEM está a ficar maluco.
Emf deliye döndü.
As FEM estão a dar em doidas.
Emf delirdi.
Leitor de campos magnéticos, lentes infra-vermelhas, gravador de áudio.
EMF Okuyucu, kızıl ötesi mercekler, DAT kaydedicisi.
Um... Nada de campos eletromagnéticos, nada de enxofre.
Ne Emf, ne de sülfür.
Fizemos medições Trifield e de campos electromagnéticos a toda a casa. A todos os cabos, despertadores, rádios, torradeiras, televisão, gira-discos, caixas de fusíveis.
Trifield ve EMF ile bütün evi taradık tüm kabloları, çalar saatleri, radyoları, tost makinelerini TV, kayıt cihazı, sigorta kutusu...
Nada de enxofre, nada de FEM.
Ne sülfür, ne de EMF'de hareketlilik yok.
Não há FEM.
Emf yok.
Nada de FEM, enxofre ou sacos de feitiços.
Emf, sülfür veya büyü torbası yok.
Zero enguiços, enxofre ou campos magnéticos.
Büyü torbası, sülfür veya emf yok. Sen?
Isso é chamado de detector de EMF.
EMF detektörü denir buna.
Marino! O teu Organizador hoho está equipado com um sensor de campo electromagnético pirateado directamente do programa de mísseis militar.
Marino, HOHO'nda ordunun roket programından alınan en son teknoloji ürünü EMF sensörü var.
Isto é um medidor EMF.
Bu bir EMF ölçer.
Então, a ideia principal é que quando o medidor EMF detecta campos humanos permanece estável. Enquanto os campos causados por actividade paranormal vão produzir picos na leitura.
Bu durumda insanların EMF alanları sabit kalırken, doğaüstü olaylar ise cihazda belirir.
A ideia é a mesma do EMF, mas este mostra mudanças na temperatura.
EMF gibidir, ama sıcaklıktaki düşüklükleri tespit etmeye yarıyor.
Fios, colunas. Fluxo eléctrico suficiente para te por o cabelo em pé.
Kablolar, hoparlörler ve tüylerini ürpertecek kadar EMF sinyali vardı.
Nem dá para fazer uma leitura do EMF.
Falına baktırmayı unut.
As leituras EMF são altas.
EMF ölçüleri yüksek.
Nada de frequências eletromagnéticas, enxofre ou saco de feitiço.
Emf, sülfür veya büyü torbası yok.
Já procurei por frequências.
Ben EMF taraması yapmıştım.
O meu medidor de FRM não dá nada.
Benim EMF'de bir şey yok.
É apenas instinto mas talvez haja frequências por aqui.
Bu sadece bir iç güdü ama etrafta bir EMF olabilir.
Então era por isso que o EMF só funcionava metade do tempo.
Bu yüzden EMF arada kendinden geçiyordu.
Estou a apanhar traços de EMF, mas estão a desaparecer depressa.
EMF'den biraz sinyal alıyorum ama çok hızlı düşüyor.
Muito avançada. E um medidor EMF.
Ve bir EMF cihazı.
Nada de EMF.
EMF yoktu.
Não sinto FEM nem enxofre.
EMF veya sülfür hissetmiyorum.
Nada. Nada de bruxaria ou FEM, e tu?
Büyü torbası yok, EMF yok.
Nada de EMF, nem sacos de feitiço, nem de enxofre.
EMF, büyü torbası veya sülfür yok.
Deve ter campos electromagnéticos.
EMF neye bağlı olduğunu bulur.
Então e as Frequências Electromagnéticas?
Peki ya Emf?
- Com isto. Troca sinais electromagnéticos com o teu telefone em 81 MHz.
Onun telefonuyla, 81 megahertzde emf sinyalleri değiştiriyordu.
Usei a prancheta. Vi as FEM.
EMF ile taradım.