Translate.vc / Portuguese → Turkish / Empire
Empire translate Turkish
601 parallel translation
O Kong vai para oeste, para o Empire State Building.
Kong batıya doğru gidiyor. Empire State binasına doğru ilerliyor.
O King está a trepar pelo Empire State Building.
Kong Empire State Binasına tırmanıyor.
- Qual é a sua altura...
- Empire State ne kadar yüksek?
HOTEL EMPIRE KANSAS CITY, MISSOURI
EMPIRE OTEL KANSAS CITY, MISSOURI
E vamos ao Empire.
Empire'a gideceğiz.
- Ao Empire?
- Empire mı?
Dizem que o Empire e lugares como esse...
Diyorlar ki Empire ve bazı yerlerin -
Se ele tiver apenas 1,10 dólares, ele vai ao topo do Empire State Building.
Sadece bir doları kaldıysa, Empire State binasının en tepesine çıkar.
Por agora vou estar no Empire State Hotel, em New York.
Şimdilik New York'taki Empire State Oteli'ne gidiyorum.
No topo do Empire State?
Empire State Binası'nın tepesi, olur mu?
Desde que esse velho guia foi editado, construíram o Empire State.
O eski rehberden beri Yaptılar Empire State'i
No topo do Empire State.
Empire State Binası'nın tepesi.
E têm um homem a espiar-me, está no cimo do Empire State Building... com um radar.
Bir adamları, Empire State binasının tepesinden beni... radarla izliyor.
No Empire Ballet.
Empire Balesi'nin bir elemanıydım.
Aos 16 anos, entrei no Empire Ballet.
On altı yaşımda Empire Balesi'ne katıldım.
Parabéns à nova "prima ballerina" do Empire Theater.
Empire Tiyatrosu'nun yeni baş balerinini kutlarım.
No alto do Empire State?
Empire State Building'in zirvesine ne dersin?
Aquele é o Empire State.
Bakın, Empire State Building.
Achei que o Empire State era para cá, mas é para lá.
Empire State Building bu tarafta sanıyordum ama bu taraftaymış.
Há uma melhor no topo do Empire State.
Empire State'in tepesinden görülen daha iyi bir manzara var.
Aquele é o Empire State Building.
Empire State Binası o.
Não para de dizer para pegar suas malas o mais breve possível... para ir com com você e escalar o Empire State Building.
Tek sözünü ettiği şey bana eşyalarını toplatıp... sizinle birlikte gidip Empire State Binası'nın üstüne çıkmak.
Envie para o Brian uma fotografia do Empire State Building.
Brian'a Empire State Binası'nın bir fotoğrafını gönder.
E ai estão eles sentados conversando sobre Empire State Building e desgraças de pontes. E então acenam pra fora.
Empire State binasından ve köprülerin akıbetinden söz ediyorlar,... sonra da el sallıyorlar.
Bem, ele disse, já lhe falei sobre meu poema sobre Empire State Building que não tinha condenado os olhos mudos de New York todo tempo.
"Empire State Binası ile ilgili bir şiir yazdım, Newyorklular'ın daima duygusuz bakan gözleri için hiç de işkence sayılmaz," diyor.
Para quem está tentando tocar violinos? Você não sabe que o Empire State vai cair por terra
Empire State Binası'nın şeyin altında kaldığını bilmiyor musun...
O homem é o único animal capaz de construir o Empire State Building e o bastante tolo para atirar-se dele.
İnsanoğlu Empire State binasını inşa edecek kadar aklı olan tek hayvandır ve ondan atlayacak kadar da aptaldır.
Usará o Empire State Building como alvo.
Bombalama noktası olarak Empire State Binası'nı kullanacak.
É então o novo director administrativo
Demek Empire Kimyanın yeni
- Império Químico, sabe disso.
- Empire Kimya için, bunu biliyorsun.
Empire Limited de partida para Nova lorque às 8 : 30 embarque na linha 1 4.
8. * 30'da New York'a kalkan Empire Limited 14 nolu peronda.
Um bilhete para o Empire Limited para Nova lorque às 8 : 30 da manhã.
8 : 30'da New York'a kalkan Empire Limited'e bir bilet.
Seguido de um baile à meia-noite no salão "Empire".
Ardından da Empire Room'da gece yarısı dansı.
Ele podia ir ver uns espectáculos, subir ao topo do Empire State Building.
Bir iki gösteriye gitsin, Empire State Binası'nın terasına çıksın.
Boxing Esta Noite é transmitido do Empire Pool, Wembley, e apresenta o combate de pesos pesados entre Jack Bodell, campeão britânico de pesos pesados.
Boksta Bu Akşam'da Britanya ve İmparatorluk Ağır Sıklet Şampiyonu Jack Bodell var.
Vou rebentar as luzes do Empire State.
Empire State binasındaki ışığı vuracağım.
In my empire life is sweet
* Hayat güzel benim imparatorluğumda *
'Cause in my empire life is sweet
* Hayat güzel benim imparatorluğumda *
Aos dez anos enjoei no Empire State Building.
Empire State Building asansöründe midem bulanmıştı.
- Quero ir ver o Empire State Building.
Empire State binasını görmek istiyorum.
Pastilhas do Império Contra Ataca.
Empire Strikes Back sakızı.
Vai mostrar-me o Central Park, a Estátua da Liberdade e o Empire State Building.
Bak. Bana Central Park'ı Özgürlük Heykeli'ni ve Empire State Binası'nı gösterecek.
Se o Ben Luckett resolver pular do Empire State, tu tens de ir atrás?
Ben Luckett gökdelenden atlarsa, sen de mi atlamak zorundasın?
Era este som caiu de uma altura como se fosse do Empire State.
Öyle bir ses çıktı ki... sanki Empire State Binası'ndan aşağı... bir çöp kamyonu düşmüştü.
"Sentir-se-á acima do Empire State."
You'll want to relax on the top of the Empire State
"Lembre-se que, só ele faz a difereeença."
You'll want to relax on the top of the Empire State...
Que tal a ideia de irmos ao "Empire" comer uns cachorros?
Ne dersin Empire'a gidip iki sosisli yiyelim mi?
Eu quero ir ao topo do Empire State Building.
Empire State binasının en tepesine çıkmak istiyorum.
A cena no topo do Empire State Building.
Empire State binasının tepesindeki sahne.
Um passador, um promotor público e a minha ex-mulher caiem do Empire State Building.
Pekala, Mike. Bir uyuşturucu satıcısı, bir hakim ve eski karım hep birlikte Empire State Binası'ndan atlıyorlar.
Escalaria o Empire State Building.
O kadar para için Empire State Binası'na bile tırmanabilirim.