Translate.vc / Portuguese → Turkish / Envio
Envio translate Turkish
1,328 parallel translation
E eu envio um telegrama ao pai a dizer-lhe que vais chegar.
Babama geleceğini haber veririm.
Esta noite, envio um telegrama para o jornal e podes fazer amanhã.
Bu akşam gazeteye telegraf çekerim, sen de yarın halledersin.
Eu faço telefonemas, envio panfletos.
Telefon açar, formlar yollarım.
Eu envio um estafeta a sua casa, a senhora dá-lhe o cheque e ele entrega-mo.
Evinize bir kurye göndereceğim. Ona çek vereceksiniz. O da bana gelecek.
Eu envio-te a tua parte.
Sana payını göndereceğim.
Envio-te um postal.
Sana bir kart atarım.
Mais tarde envio-lhe a informação por mail.
Bilgileri email ile daha sonra gönderirim.
- Não lhe envio nada.
Sana ancak bok gönderirim.
Quem receber quem eu envio receber-me-á também.. e quem me receber receberá aquele que me enviou.
benim gönderdiğimi kabul eden, beni kabul eder ve beni kabul eden, beni göndereni kabul eder.
Nós não ditamos os custos de envio.
Taşıma maliyetlerini zorla kabul ettirmiyoruz.
- Ainda bem que reverifiquei antes do envio.
İyi ki gönderilmeden bakmışım. - Üzgünüm, hemen döneceğim.
Envio-te as posições num mapa de infravermelhos.
Pozisyonlarını kızılötesi haritada gönderiyorum.
Eu envio alguém para o apanhar.
Bak, almaları için birilerini göndereceğim.
Está bem, envio.
İyi, gönderirim.
Assim que tudo voltar de novo ao normal na cidade... envio um buquê de "Muito obrigado" a vocês.Ciao.
Şehirdeki çiçekçiler çalışmaya başlar başlamaz "Çok teşekkürler" yazılı bir buketi size göndereceğim kızlar, çav.
Fiz-te o que te envio junto...
Ta buralara düşeceğimizi kim tahmin ederdi?
Podemos ir a um restaurante italiano, vocês vão à casa de banho, saem aos tiros e envio-te para Itália.
Sen tuvalete gidersin. Teşekkürler. Sonra ateş ederek çıkarsın.
Envio... - Temos de ir.
Hemen çıkmalıyız.
Introduzo coordenadas no transmissor e envio um sinal para o meu planeta.
Koordinatları vericiye koyup gezegenime sinyal gönderdim.
Mas se calhar e o envio de mensagens que provoca isto.
Belki de mesaj göndermek buna yol açan şeydir.
Por isso escrevi "A Visita", a história que te envio.
O yüzden sana gönderdiğim hikayeyi, "Ziyaret" i yazdım.
Os pacotes são um sistema de envio.
Paketler bir ulaştırma sistemi.
Recebemos relatórios da Corporação Umbrella do envio de guardas armados e transporte de tropas.
Umbrella şirketinden raporları aldık silahlı muhafızlar ve askeri araçlar gönderiliyor.
- Envio-Ihes 5 dól. todos os meses.
- Her ay 5 dolar yollarım.
Bom eu lhe envio a fatura para lá, bom o envio ao templo.
Sana faturayı gönderirim. Sinagoga getiririm.
Vá naquele avião. Eu envio-lhe o dinheiro.
O uçakta ol paranı yollarım
Se não estiverem lá em três horas, Eu corto-os fora e envio-lhes eu mesmo.
Eğer onları üç saat içinde oraya getiremezsem, istifalarımızı elinde bil.
Eu envio-lhe as análises químicas de ontem.
Öyleyse dünkü kimyasal analizleri gönderirim.
Isso é óptimo. Eu envio-lhe um pacote da companhia que inclui uma discrição da situaçao, deverá estar ai na próxima semana.
Harika, paket ve pozisyon tanımları gelecek hafta orada olur.
Se fizeres aquilo que disseste... até envio o teu irmão para casa!
Bak sana ne diyeceğim asker. Eğer söylediklerini yaparsan kardeşini evine gönderirim!
Envio-te este mapa para que o guardes.
Bu haritayı, sana saklaman için gönderiyorum.
Eu os comando... mas vocês ordenam os homens que eu envio para a batalha.
Sizlerin komutanınızım ama savaşa göndereceğim askerlerin komutanı sizlersiniz.
Se eu encontrar alguma coisa suspeita, envio-ta em coordenação com a Divisão.
Eğer şüpheli birşey bulursam, sana aktarırım. Alt tabakadakiler için Bölüm'le işbirliği yap.
Eu envio agora mesmo.
Hemen gönderiyorum.
Vou iniciar o envio.
Bağlantıyı kurayım.
- E um feitiço de "envio-ao-remetente"?
- Nasıl bir dönüş-to-gönderici büyü hakkında?
A letra? Envio-ta pelo fax.
- Şarkının sözlerini mi?
Descobri os estupores que roubaram a droga... e isto é o que sobrou do envio.
Afyonunu çalan hergeleleri buldum. Maldan geriye kalanlar bunlar.
Eu envio-lhe mais.
Sana tekrar yollarım.
Envio-lhe tudo o que precisar.
Ne kadar ihtiyacın olursa sana gönderirim.
Envio uma tripulação numa nave auxiliar.
Bir mekikle ekip yolluyorum.
Envio uma tripulação numa nave auxiliar.
Mekikle bir ekip gönderiyorum. Bize daha sonra katılacaklar.
Envio o que encontrar na base de dados.
Veritabanımda ne varsa göndereceğim.
McGee, tens de pedir ao Watson para atrasar o envio do dinheiro.
McGee, Watson'a parayı göndermemesini söyle.
Se eu puder identificar a transmissão, talvez possamos rastreá-la. Gibbs, o envio acabou.
Eğer gönderiyi işaretleyebilirsem izini sürebiliriz.
Junto envio uma fotografia da sua nova personagem preferida, Jim-Jam.
Hayranı olduğunuz karakterin imzalı fotoğrafı ekte : Jim-Jam.
Infelizmente, isso implica atrasar o envio de outros recursos para as buscas.
Ancak, bu arama için gönderebileceğim kaynaklarda gecikme yaratacaktır.
Se me ouvem, envio um cumprimento de paz.
Eğer beni duyuyorsanız, size barışçıl selamlar sunuyoruz.
" Envio-te uma fotografia para veres o meu aspecto.
Güzelim, değil mi?
Primeiro, manda as acções, depois envio-te as falsas.
Sonra ben taklitleri gönderirim.
Envio-lhe as coordenadas.
Size koordinatları gönderiyorum.