Translate.vc / Portuguese → Turkish / Epoque
Epoque translate Turkish
17 parallel translation
A máquina de café Belle Epoque, de placa de bronze e cobre, vinda especialmente da Itália.
Belle Epoque pirinç ve bakırdan espresso makinesi. Özel olarak İtalya'dan getirttik.
Belle Epoque.
"Belle Epoque".
Para mim, Paris da Belle Époque era a perfeita.
Benim için Belle Epoque dönemi harika olurdu.
E aqui está, La Belle Époque!
İşte bu Belle Epoque.
Não é incrível?
İlk tanıştığımızda sana bu yerden bahsetmiştim ve Belle Epoque'tan. Harika değil mi?
Vamos ficar aqui na Belle Époque.
Burada Belle Epoque'de kalalım.
Mas eu sou dos anos 20 e posso garantir que a Era de Ouro é a Belle Époque.
Ben 1920'lerdenim ve sana altın çağın "Belle Epoque" olduğunu söylüyorum.
Elas trocavam a sua Belle Époque pelo tempo de Ticiano e Michelangelo.
Onlar Belle Epoque'yi Titian ve Michelangelo ile beraber resim yapmaya tercih ederler.
Ainda vais abrir aquele novo local?
Yeni mekânı açıyor musunuz? Belle Epoque.
Na Belle Époque.
La Belle Epoque.
Concordo com o ambiente familiar mas na "Belle Époque".
Aile ortamı, tamam. Ama, o dönemdeki gibi olmalı.
Nas fotos de sua época dourada era um acúmulo de luzes cintilantes que faziam-no elegante.
Belle époque ( Güzel Dönem ) den fotoğraflarda ışıldıyor.
Mas, no final do século 19, na França, na chamada Belle Époque, um seleto grupo de cortesãs... transformou-se, por um curto período, nas mais famosas e poderosas mulheres... na longa história da prostituição.
Ama 19. yüzyılın sonlarında Fransa'da adına "Güzel Dönem" adı verilen kısa dönemde kortezanlardan seçkin bir grup, fahişeliğin uzun tarihinin en ünlü ve en güçlü durumuna ulaşmışlardı.
O centro da Belle Époque era o restaurante Maxim's.
"Güzel Dönem" in merkezi Maksim lokantasıydı.
E, de facto, muito mais cedo do que qualquer um pudesse prever, a Belle Époque foi varrida por uma guerra na qual ele lutou, e da qual regressou ileso.
Kaybolmuş hissediyordu. Gerçekten de kimsenin tahmin edemeyeceği kadar kısa bir süre sonra 1. Dünya Savaşı "Güzel Çağ" ı süpürdü.
Na 1ª vez que nos vimos falámos deste lugar. E da Belle Époque. E aqui estamos.
Ve şimdi buradayız.
Eu era 10 anos mais velha que ele, pelo que pude viver a'belle époque'.
Ben daha büyüktüm, bu yüzden iyi zamanları biliyorum.