English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Euh

Euh translate Turkish

20 parallel translation
Como é um cockpit? Euh...
Kokpit neye benziyor?
Bem, euh
Peki...
Euh... considerando o facto de que eles estão em atraso, eles vão-me pagar mais, mesmo que não trabalhe mais...
- Iıı... Ödemenin geciktiğinigözönünde bulundurarak, daha fazla bir meblağ ödeyeceklermiş, her ne kadar şu anda çalışmıyor olsam da...
Tudo isso é ficção, mas transposto para a realidade... por outro lado, eu acho que é fascinante, euh, coisas verdadeiras...
Kurgusal birşeydi ama gerçekle de ilgisi vardı... Diğer yandan, sanırım bu heyecan verici, Iııh.., yaşanmış olaylar... hayat, yani gerçek hayat...
Bem, ela é... um pouco mais baixa que tu, ela tem menos euh, ela é pequena, euh... tu sabes...
- Hmm, sizden biraz daha kısa, minyon daha küçük hmmm şeyi.. daha küçük işte ya...
Não, euh, é mais como aquela rapariga ali, mas menos feio, eh?
- Hayır, Iıı, şurada kıza daha çok benziyor şurdakine, ama ondan daha az çirkin?
- Oh, apenas queria te dizer, euh...
Hmm, Sana demek istiyorum ki, Iıı...
Euh, desculpa perguntar isso mas neste momento estou na merda...
- Iıı, Size bunu sorduğum için utanıyorum ama şu sıralar işlerim biraz boktan...
Exacto : eu faço a colecta de pequenas peças de informação acerca do mercado financeiro, acções, coisas para vender, coisas para comprar... porque os negociantes precisam... euh, as pessoas que trabalham nas Bolsas de Valores precisam de muita infor... mação.
- İşte : finans piyasaları, borsalar hakkında bütün küçük bilgileri topluyorum, alınacakları, satılacakları... Çünkü brokerlar... ııı yani, borsada çalışan kişiler birçok bilgiye ihtiyaç duyuyorlar.
- Euh, não, é a Isabelle...
- Iıı, hayır, Isabelle o...
Euh...
- Iıı...
Bem, euh... na verdade vai ser um pouco complicado porque...
- Evet, ama... Aslında bu biraz zor çünkü...
- Euh, este é o Oleg, é o irmão da Natasha, mais ao menos, disse-me que não encontrou as suas calças.
- Bu Oleg, Nataşa'nın abisi. Kısaca pantalonu bulamadığını söylüyordu.
Euh... Você tem tempo agora?
Peki... siz hazır mısınız?
- Euh... Tou ma vestir.
Ceketimi alıp geliyorum.
Não
Euh... Hayır.
Euh... para nada.
Hiiiiç!
- Euh...
Şey...
Eu... estás a ver... eu... trabalho... aqui...
Ben euh... bilirsin işte çalışıyorum... burada.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]