Translate.vc / Portuguese → Turkish / Evans
Evans translate Turkish
1,333 parallel translation
Evans.
Evans.
Evans!
Evans.!
Max Evans!
Max Evans.!
- Evans!
- Evans!
Evans!
Evans!
Evans?
Evans?
Somos um par de verdadeiros miseráveis, Evans.
Biz kocaman bir çift zavallıyız, Evans.
Eu, Liz Parker, aceito Max Evans para ser...
Ben, Liz Parker, Max Evans'ı...
- Eu estou farta deste lugar, e do Max Evans
- Bu yerden bıktım, Max Evans'tan bıktım.
o Evans deve ter feito alguma coisa que te deixou muito lixada, para tu recorreres a algum como isto
Böyle bir duruma başvurman için Evans seni gerçekten kızdırmış olmalı.
Não, mas desde que ele me corou tendo tido flashes do Max Evans Nu.
Hayır. Ama beni iyileştirdiğinden beri Max Evans'ın çıplak görüntüleri gelip gidiyor.
Isso não é contra a lei, Sr. Evans?
Bu yasalara aykırı değil mi Bay Evans?
Até o Max Evans sabe encontrar o caminho a partir do Empire State Building...
Max Evans bile Empire State'den buraya yolunu bulur.
Max Evans.
Max Evans.
- És o Max Evans?
- Sen Max Evans mısın?
Mr. Evans?
Bay Evans?
Mr. Evans.
Bay Evans.
Talvez vocês devessem ter sido menos barulhentos.
Siz ve Bay Evans daha sessiz olsaydınız o zaman belki..
- Isabel Evans.
- Isabel Evans.
Este é o Max Evans.
Bu Max Evans.
Podes senti-la, Evans?
Hissedebiliyor musun, Evans?
- Já não somos uma piada, Evans.
- Biz artık bir şaka değiliz, Evans.
Eu não te vou mentir, Evans.
Sana yalan söylemeyeceğim, Evans.
- Você é Max Evans?
- Sen Max Evans mısın?
- Você e eu Evans.
- Sen ve ben, Evans. Getirelim.
Cuidado, Evans!
Dikkatli ol, Evans!
Fala-me sobre Max Evans.
Max Evans'ı anlat.
Evans, quando eu disse que ele não fala, quero dizer que ele não fala... nunca.
Evans, sana konuşmayacağını söylersem, Konuşmayacak demektir... asla.
Ele provavelmente esteve mais perto do que qualquer um de nós, Evans.
Herhangi birimizden daha fazla yaklaşmış olabilir, Evans.
O que me dizes do rapaz... Max Evans?
Max Evans denen çocuk ne iş?
Evans?
- Evans?
- Xerife. - Mrs. Evans.
Şerif.
- Entre.
- Bayan Evans.
- Obrigada por ter vindo, Mrs. Evans.
- Geldiğiniz için teşekkürler bayan Evans.
- É esse o problema, Mrs. Evans.
- Gördüğünüz gibi asıl şey bu bayan Evans.
Eu sou Max Evans.
Ben Max Evans'ım.
Com ou sem espelhos, eu vi dois Max Evans.
Aynalar ya da değil, iki tane Max Evans tam önümde duruyordu.
Estamos de volta com o lendário produtor Robert Evans.
Efsanevi yapımcı Robert Evans'la tekrar birlikteyiz.
Disse para mim mesmo, " Evans, esqueceste-te da primeira regra de Hollywood :
Kendi kendim "Evans, Hollywood'un birinci kuralını unuttun" dedim.
Pareces o Robert Evans.
Robert Evans'a benzedin.
Se não assinaram a apólice do seguro de vida, vão ter com o Sargento Evans, na tenda do comando da companhia.
Eğer GI hayat sigortası poliçenizi imzalamadıysanız gidip Merkez Grup çadırında Çavuş Evans'ı görün.
Sargento Evans.
Çavuş Evans.
Lip, o Evans veio?
Lip! Evans başardı mı?
O Kofi Evans e o Raymont Bennet?
Kofi Evans ve Raymont Bennet?
O Kofi Evans e o Raymont Bennet é seus alunos?
Kofi Evans ve Raymond Bennet sizin sınıfınızda mı?
Sou PearIa Evans... este é o Kofi.
Ben Pearla Evans ve bu da Kofi. Bu da en küçük, Jarius.
Kofi Evans.
Kofi Evans.
Substituí o Jefferson Tibbs pelo Jarius Evans.
Jarius Evans Jefferson Tibbs'in yerine vuracak.
- Obrigado, Sra. Evans.
- Teşekkürler Bayan Evans.
Evans.
Hakkınızı vermek gerek, bay Evans.
Mrs. Evans, não vim para a alarmar, está bem?
Bayan Evans, buraya sizi uyarmak için gelmedim.