Translate.vc / Portuguese → Turkish / Everything
Everything translate Turkish
111 parallel translation
Uma coisa banal, frívola e decadente, the best of everything, o melhor de tudo ou o melhor de todo o mundo.
Önemsiz, eski bir şey. Dünyadaki en iyiler ya da her şeyin en iyisi.
Não falta nada, tudo parece belo demais.
Nothing is missing. I think everything looks even too beautiful Çok mu fazla güzel?
# And survey all my kingdom while everything's still
# And survey all my kingdom while everything's still
És tudo para mim.
You're everything to me.
Não, tu é que me contaste sempre tudo.
No, you have always told me everything.
E agora, preparem-se para o nosso fabuloso espectáculo de intervalo, apresentando os jovens do Viva por Tudo!
Ve şimdi, inanılmaz gösteri grubumuz "Hurray for Everything" ilgi çekici gösterileriyle devre arasında karşımızda!
Senhoras e senhores, Viva por Tudo convidam-no a juntarem-se a eles a cumprimentar o maior hemisfério... O hemisfério do Oeste!
Bayanlar ve Baylar, "Hurray for Everything" sizi en büyük yarım küresi olan Batı yarım küresini selamlamaya davet ediyor!
Na Silverdome, debaixo de um fogo de flashes, os Viva por Tudo saem!
Silverdome'da "Hurray for Everything", ayrılırken flaşlar patlıyor!
Café?
"Now keep concealing" "Everything you're feeling"
# Everything was so... grand
Her şey ne kadar.... muhteşemdi
# Ohh, when he lost everything # When he lost everything
# Ohh, herşeyini kaybettiğinde # herşeyini kaybettiğinde
They're burning everything.
Serayı yakmışlar bee!
Fez os possíveis.
You did everything you could.
- Tudo correu muito bem.
- Everything went perfectly.
Tudo o que ele pensou, tudo o que ele fez.
Everything he thought, everything he did.
UNITED4EVER Quality is Everything!
Christopher Doyle ( H.K.S.C. ) Dövüş Koreografı :
Tirar a roupa molhada.
Take off everything wet.
E fico entusiasmada com coisas estúpidas e o novo catálogo da "Hold Everything".
ve aptalca şeylere heyecanlanıyorum mesela "People" dergim geldiği zaman veya yeni "Hold Everything" kataloğu.
É o Joey. Meu Deus!
# Money don't get everything, it's true #
E para que vejas que sou adulta, fica tambem com o lixo da Hold Everything!
Bunu sırf yetişkin biri olup, Senin pisliklerinden kurtulmak için yapıyorum.
Quando eu mandei o relógio para o seu pai... eu não tinha idéia que Gates iria entregar tudo tudo aos federais.
Babana saati gönderdiğimde... I had no idea that Gates was gonna bogart everything from the feds.
Everything else just sort of fell into place.
Geri kalan herşey yerini buldu.
Livra-te de tudo.
Deshazte of everything.
"As long as you're singing " Then the world's all right and everything's swinging
Şarkı söylediğin sürece, dünyada herşey yolunda gider.
"As long as we're singing " Then the world's all right and everything's swinging
Şarkı söylediğimiz sürece, dünyada her şey yolunda gider.
"As long as I'm singing " Then the world's all right and everything's swinging
Şarkı söylediğim sürece dünyada her şey yolunda.
She's everything to me
O benim her şeyim.
Tem que entender que, para um anjo, igual a um homem, a Palavra é tudo.
You have to understand that. to an angeh. just hike nman. the Word is everything,
"As far as everything goes with you, Jim" -
Her şey sana yakıştığına göre, Jim -
Está tudo bem?
Is everything okay?
I knew I had to do everything I could to get you to go out with me.
Ben benimle dışarı çıkmak için almak için her şeyi yapmak zorunda olduğunu biliyordu.
Is everything okay?
Her şey yolunda mı?
Look, I know you're out there, watching everything I do.
, I orada olduğunu biliyorum, ben her şeyi izlerken bak.
- Oh, well, you know, you let a young witch into your family, teach her everything that you know, only to be betrayed by her.
- Oh, iyi, bilirsin, aileniz içine genç bir cadı, bildiğiniz onu her şeyi öğretmek izin, sadece onun tarafından ihanet edilecek.
Well, yeah, you know, I don't wanna be with anyone magical, just because of everything that I've gone through in my life.
Evet, evet, biliyorum, istiyorum büyülü kimseyle olmayın, sırf hayatımda yaşamış her şeyin değildir.
Thank you for everything you've done for me.
Benim için yaptığın her şeyi için teşekkür ederiz.
O pai está esfomeado e tenta de tudo, apenas para ficar de pé sobre o gelo.
The father is starving and trying everything just to stay upright on the ice.
Tem um pouco de cinto de segurança e tudo mais.
It's got a little seatbelt and everything.
Quality is Everything! :
Çeviri :
Bom dia, Stan. Está aqui para inaugurar a nova boca-de-incêndio? - Vou batizá-la com a minha mangueira!
"We'd make a game of everything"
Life S0202 Everything...
Life Season02 Her şey...
UNITED4EVER The _ Tozz Quality is Everything!
eposus-ranger-speedspasm
Não há ninguém.
Everything is closed.
Tudo o que eu faço Faço-o por ti
Everything I do - I do it for you
- Não, está tudo bem.
- No, everything's fine.
"... thinking everything was all right
Evet!
UNITED Quality is everything
Çeviri : nazo82
Torchwood S01E01 "Everything Changes" Tradução :
Çeviren :
kinastuga Quality is Everything!
Ölü kız
{ 1 } UNITED4EVERNQuality is Everything!
Johnny Mo penkala
UNITED4EVER Quality is Everything!
Çeviren : Kastore