English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Ew

Ew translate Turkish

135 parallel translation
E-e-e-e-ew.
E - e-e-e-ew.
Ok, vou receber em breve.
- Ew! Eğer sorun buysa, bir daha ki maaşımdan düşerim.
Ew! Que cheiro...
Kokuyor!
Nojento.
Ew, iğrenç.
Esta noite quero o... prato de polvo, com tentáculos extra, por favor.
Bu gece seçimim, mürekkepbalığı tabağı, Ew. ekstra dokunaçlı, lütfen.
o bombardeiro táctico Oscar EW5894.
Oscar EW 5894 Phallus taktik savaş ve bombardıman uçağı.
Odiava ser o pai daquela criança.
Ew, bu çocuğun babası olsaydım nefret ederdim.
Minha querida Maggie, posso não voltar a pegar-te ao colo.
Oh, Küçük Maggie. Seni bir daha kucaklayamayacağım. Ew!
- Ew, que horrível.
- Bu iğrenç.
Ew, Honey, ele está vindo.
Şey, tatlım, buraya geliyor. Git.
Que nojo!
Ew, iğrenç.
- Nicles no judeu.
Ix-nay on the ew-Jay.
Ew, um insecto
Ew, böcek.
É o único ingrediente da Slurm.
- Slurm'un tek gizli katkısı bu. - Ew!
Ej im-ta ew de-ja i...
Ej lM - ta fe DE - ja i...
Ew!
Ew!
Ew, que nojo, man!
İğrenç.
Will, quando ele virou a garrafa de laxante na comida dela, ela disse "Ew".
Kuzu pirzolasına 1 şişe Correctol döktüğünde'iyy'dedi Will.
Eu digo "Ew".
Ben de'iyy'derim.
Que horror!
Ew, bir düzine oldun!
É só que.... sempre que pensava em lesbianismo no passado, sempre disse, "Ew" percebes?
Sorun şu ki eskiden ne zaman lezbiyenlik üzerine düşünsem bu fikir bana hep "iğğ" dedirtirdi.
Ew. Há diferentes tipos de "ew"?
Bu hangi anlama geliyor?
TAO, EW.
TAO, EW.
Ew!
Bir de ablam.
Drew Barrymore, Meg Ryan, Jennifer Connelly.
Dr.ew Barrymore, Meg Ryan, Jennifer Connelly.
Sente o cheirinho!
evet! bunu kokla! Ew!
Oh, não.
Oh, hayır. Ew.
- Ew, que cheiro é este?
- Amanın, bu koku da ne böyle?
- Ela vai pelas animações.
Ew. - Anime'ler için gidiyor.
A casa de banho é tão...
Ew. Bu banyo çok... ew.
Consigo cheirá-los daqui.
- Ew! Ta buradan kokusunu alabiliyorum. - Ew!
Puseste-me um pouco no cabelo.
Ew, birazını saçıma koydun.
O que o traz a Nova York?
Sizi N ew York'a ne getirdi Dr. Kinsey?
O que... Céus, não. Ele só quer sair um dia.
Ew, tanrım, hayır, hayır, hayır, sadece bazen takılmak istiyor!
- Ela disse, "Ew."
"Iyyy" dedi.
Cala-te!
Ew, kapa çeneni.
- Vocês sabem que são familiares? - Olá, Brooke.
'Ew', siz ikiniz ilişkiye girdiğinizi farkettiniz değil mi?
- Pior, se a mulher explicadora estiver cá.
Merhaba Brooke. Eğer Öğretmen Kız'da buradaysa bir'ew'daha.
- Ew. - Exactamente.
Aynen öyle.
Então, já te dou iogurte com pêssego.
O zaman sana güzel bir peynirli sandwich hazırlayayım. Ew, iğrenç.
"Argh", tu.
- Ew? ! Sana Ew!
- Cohen. - Sim?
- Ew, Cohen!
Ew!
Ben ciddiyim.
Quer dizer, "Ew"...
Yani, iyy.
Só, " Ew.
Yalnızca "iğğ".
Pee-ew!
Püff!
Ew. - De quem é?
- Kime ait?
- Obrigado.
- Teşekkürler, EW.
- Gostas dele.
- Ew, hayır, Coop!
Tão bom! Óptimo, óotimo, fiquem com meio metro para o resto da vida.
Leziz. - Ew! - İğrenç!
Joey, argh.
- Joey, ew!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]