Translate.vc / Portuguese → Turkish / Ewan
Ewan translate Turkish
61 parallel translation
" Ewan McStarley.
Ewan McStarley.
O avanço do ribeiro da montanha, o balido da ovelha o céu amplo e limpo da Escócia, reflectido nos lagos como pano de fundo extasiante, onde Ewan Mc Teagle escreve poemas tais como "Dai-nos a Libra para o Fim-de-Semana."
Çağıldayan dereler, meleyen koyunlar ve dağ göllerinden yansıyan İskoçya dağlarının engin gökyüzünün yarattığı fonda, Ewan Mc Teagle "Hafta Sonuna Kadar Bir Sterlin Borç Versene" gibi şiirler yazmaktadır.
Com amor, Ewan
Sevgiler, Ewan
Ewan
Ewan
Como escocês que sou, gostaria de contestar algumas inexactidões...
Dağlı biri olarak, şair Ewan McTeagle hakkındaki az önceki filmdeki...
UM PORTA-VOZ ESCOCÊS... do filme anterior sobre o poeta Ewan McTeagle.
DAĞLI SÖZCÜ... bazı tutarsızlıkları belirtecektim.
Ewan, não consegues arranjar uma mentira melhor?
Ewan, bundan daha iyisini uyduramaz mısın?
Ewan, isto é uma nota de dívida.
Ewan, bu bir I.O.U.
O Ewan já estava de saída.
Ewan zaten kalkıyordu.
Vês, Ewan, há gente de bom coração em todo o lado.
Gördün mü, Ewan? Her tarafta iyi kalpli insanlar var.
- Ele considera-se e é.
Evet. Sana da geleceğim, Ewan.
Mandei o Ewan ir buscá-los.
Onları almaya Ewan'ı ben yolladım.
Pensei que estava prometida para o Ray Ewan.
Ray Ewan ile sözlü olduğunu düşünüyordum.
E aqui está Ewan McAllister,
Ve şuradaki Ewan McAllister.
Elefante com jóias dum lado, Ewan McGregor do outro.
Bir köşeye pırlantalı fil, diğerine de Ewan McGregor.
Pois... Ewan, se não for muito pessoal, tens namorada, namorado?
Eee, Ewan, çok özel olmayacaksa, kız ya da erkek arkadaşın var mı?
- Podes dizer, Ewan.
Söyle bize, Ewan.
Meu Deus!
Hayır, Ewan!
Não, Ewan. Recomendo fazermos um horário para tomar banho, cozinhar e limpezas.
Banyo yapmak, yemek pişirmek, temizlik yapmak için bir program hazırlamayı tavsiye ediyorum.
Daqui fala Ewan Douglas, da secção de segurança do Banco Commonwealth.
Ben bankanızın, kredi kartı güvenlik biriminden, Ewan Douglas.
Malky eu realmente agradeço, mas não tenho ninguém para tomar conta do Ewan.
Malky, çok teşekkür ederim ama Ewan'ı bırakacak kimsem yok.
O Ewan estava a lutar com o Valiant quando sucumbiu.
Ewan Valiant ile dövüşürken bayıldı.
Se conseguirmos curar o Ewan, ele dirá ao Rei que o Valiant estava a usar magia.
Eğer Ewan'ı tedavi edebilirsek, krala Valiant'ın büyü yaptığını söyleyebilir.
Uma cobra do escudo mordeu no Ewan quando ele estava a lutar contra o Valiant.
Ewan, dövüş sırasında silaha dönüşen bir yılan tarafından ısırıldı.
Podeis perguntar ao Gaius, que viu as marcas no pescoço do Ewan, onde a cobra lhe mordeu.
Isırıldığı yerde oluşan yaralara bakabilirsin.
O Ewan estava a vencê-lo...
Ewan kazanıyordu.
O Ewan estava debaixo do escudo, ninguém conseguia ver a cobra mordê-lo.
Ewan, kalkanın altındayken ısırıldı ve bu yüzden kimse ısırıldığını göremedi.
Quando o Ewan estiver consciente, dir-vos-á o que aconteceu.
Ewan kendine gelince, sana anlatacak.
Ewan?
Ewan?
Precisamos do Ewan.
Ewan'a ihtiyacımız var.
O cavaleiro Ewan foi mordido por uma das cobras do escudo.
Şövalye Ewan kalkandaki yılan tarafından ısırıldı.
Onde está o Ewan?
Ewan nerede?
Quero ajudar-te, Evan.
Sana yardım etmek istiyorum, Ewan.
Evan.
Ewan.
Talvez seja um pónei, ou o Ewan McGregor.
Belki bir midillidir. Ya da Ewan McGregor.
Talvez seja o Ewan McGregor montado num pónei!
Belki de Ewan McGregor midilliye binerken!
Eu trabalho com Ewan O'Hara.
Ewan O'hara ile çalışıyorum.
Ewan me falou de você.
Ewan bana sizden bahsetmişti.
- Quem é o Ewan?
Hoşumato kim ya?
Chamam-me Ewan.
Adım Ewan.
Ewan, falarás primeiro.
Ewan, ilk söz senin.
Não se enfrenta a família do Wade e do Ewan.
Wade ve Ewan'ın akrabalarına karşı gelemezsin.
Na véspera do meu casamento, o pai do Wade e do Ewan reivindicou a sua parte.
Düğünümden bir gece önce Wade ve Ewan'ın babası vergisini almak için geldi.
A Katelyn, o Wade e o Ewan são... parentes.
Katelyn, Wade, ve Ewan akrabalar.
O Wade e o Ewan não se importam.
Wade ve Ewan'ın umurlarında değildi.
- Keith...
- Ewan.
Ewan, pára de brincar e dá-me uma mãozinha.
Bu Kızıl Baron, gökyüzünün kralı! Oynamayı bırakta bana yardım et.
Que se lixe.
- S * ktir et onu, hadi Ewan'a stüdyoyu gösterelim.
Vamos mostrar o estúdio ao Ewan.
Evet, s * ktir et onu.
Passado um tempo, habituam-se. - Achas mesmo, Ewan?
Gerçekten de böyle mi düşünüyorsun, Ewan?
O Ewan McGregor.
Bay Ewan McGregor.