Translate.vc / Portuguese → Turkish / Existe
Existe translate Turkish
22,438 parallel translation
É arcano e pouco ortodoxo, mas a Magia dos Segredos existe mesmo.
Bu gizli ve biraz da alışılmamış bir şey ama sır sihri gerçek bir şey.
É só porque existe algo com a informação que me deste mais cedo.
Şöyle ki bana daha önce verdiğin bilgiler ile ilgili bir şeyler öğrendim.
Sem ela, o Aca-Cons não existe.
O olmadan Aca-Cons'da olamaz.
Bem, existe aproximadamente desde 1923.
1923'den beri var.
Achas mesmo que existe um médico que invade o cérebro de pacientes inadvertidamente e planta nada menos que memórias falsas de abraços?
Cidden masum hastaların beynine girip sahte sarılma anıları yerleştiren bir doktor olduğunu mu düşünüyorsun?
Faço parte do Conselho do CPAFA portanto, existe a possibilidade de que o meu ADN seja encontrado perto ou na senhora Eloise.
GGTAM'daki Danışmanlar Kurulundayım ve evet, Eloise'in üzerinde veya yakınlarında DNA'mın bulunması gibi bir ihtimal var.
Existe todo o aspecto "em fuga" a considerar.
Düşünmem gereken bir "firari" mevzusu da var.
Isso existe?
Böyle bir şey bile var mı ki?
Existe sempre o método Maquiavélico.
Sinsi yaklaşım da her zaman kartlardadır.
Vais colocá-las e dir-me-ás que diabos existe entre ti e o Senador Morra.
Bunu takıp Senatör Morra'yla senin aranda neler olduğunu bana anlatacaksın.
Vais colocá-las e dir-me-ás que diabos existe entre ti e o Senador Morra.
Bunu takıp bana Senatör Morra ile aranızda neler döndüğünü anlatacaksın.
E eu já estava a comprar a comida mais genérica que existe.
Ve daha sadece aldığım temel gıdalar bunlar.
Pergunto-me se esse lugar ainda existe.
Merka ettim, acaba hala yerinde mi?
De acordo com isto, existe desde 1084.
Burada yazana göre 1084 yılından beri varmış.
Não existe.
Yok burda.
Esta casa não existe.
Bu ev burda yok.
Literalmente não existe no meu telefone.
Telefonumda burası kayıtlı değil.
A casa não existe.
Ev yok.
A carta não existe.
Gıda var.
Mas existe comida.
Yiyecek yok.
Existe sim.
Yok öyle biryer.
- Todos temos outra faceta que existe do outro lado.
Hepimizin öbür tarafta başka bir yarısı var.
Na verdade, existe há séculos.
Aslında böyle olalı bir asır oldu.
Só existe Xibalba.
Var olan tek şey Xibalba'dır.
Existe um número especial, caso tenha dislexia.
Öğrenme güçlüğü gibi bir teşhisiniz varsa aramanız gereken bir numara var.
Porque não existe intermediário, nada.
80 çünkü aracı kimse yok, hiç. - Aracı yok, her neyse.
Não existe prazo para uma reapreciação obrigatória.
Zorunlu yeniden değerlendirme için bir zaman kısıtı yoktur.
E onde há heroísmo, sempre existe esperança.
Kahramanlığın olduğu yerde umut da vardır.
Existe uma escola terapêutica...
Terapötik yatılı bir okul var
O problema é que não existe nenhum Mike Ross.
Sıkıntı şu ki Mike Ross diye biri yok.
E existe a possibilidade de ele guardar rancor contra ti.
Ve sana bu konuda içten içe gönül koyma ihtimali de var.
Não existe prisão de colarinho branco a partir do momento em que as portas se fecham.
O kapılar ardına kapanınca özel hapishane diye bir şey kalmıyor.
Ela não existe, é só um nome.
Shell Island diye bir yer yok. Sadece bir isim.
Ligámos para Baltimore e ele não existe.
Baltimore Bölge Savcısı ile görüştük. Peter Levy diye biri yok.
Não existe.
Öyle biri yok.
O Promnestria mostra a inimigos jurados que existe mais lucro na amizade.
Promnestria dostluktan elde edilen çıkarlar sayesinde yeminli düşmanları dahi ikna ediyor.
Mas parece que a Lady Ambrosia não é um mito. Existe uma mulher por aí que apanha crianças indesejadas iludindo-as com a promessa da juventude eterna.
Hepsi bir dedikodudan ibaret ancak Leydi Ambrosia bir efsane değil dışarıda istenmeyen çocukları alıp, ebedi gençlik sözü verip yetiştiren gerçek bir kadın var.
Ele ainda existe?
- Hâlâ açık mı? - Bildiğimizi sanmıyorum.
Tanta gente, vedetas de um programa que nem sabem que existe.
Onca insan haberleri dahi olmadıkları bir şovun parçasıydı.
Existe mesmo.
Gerçekten varmış.
Não sei. Existe algo naquilo.
Bilemiyorum, kendine çeken bir tarafı var.
Rapto parental é um crime passível de ser comunicado, apenas com uma ordem de custódia válida em execução. A minha mulher e eu temos custódia compartilhada. Então, existe uma ordem de custódia em execução?
Ebeveyn kaçırması, yürürlükte bir velayet emri yoksa ihbarlık bir suç olur.
Existe uma diferença entre afastarmo-nos e sermos afastados.
Çekip gitmekle bir kenara itilmek arasında bir fark var.
Existe sempre uma saída.
Her zaman bir çıkış yolu vardır.
Existe um centro de saúde a 8 quilômetros daqui.
Yaklaşık beş mil ileride bir tıbbi merkez var.
O nosso servidor não existe, tecnicamente.
Kuantum sunucu çiftliğimiz teknik olarak yok.
Existe mesmo.
Gerçek bu.
Bem, na verdade, o seguro pertence a alguém chamado Jennifer Barker, uma mulher, Hilary, e não existe nenhuma maneira mais delicada de dizer isto, querida, então eu, eu vou simplesmente dizer-te.
Ve bunu özenle söylemenin bir yolu yok, canım. - O yüzden dobra olacağım.
- Porque Fillory existe mesmo.
Çünkü Fillory gerçek.
Como foi observado nos sujeitos anteriores, existe uma camada exterior de protecção humana e um sistema vascular, incluindo o sangue e a pele.
Önceki deneklerde gözlemlediğim gibi kan ve deri de dahil olmak üzere deri ve kas sisteminin bir dış tabakası var.
Sim, e as contas usadas para pagar essas contas também pagaram esta casa encantadora do meio do século em Columbia Heights. Há 20 anos que o proprietário é o mesmo. Só que não existe.
Sahibi 20 yıldır aynı kişi ama adam ortalıkta yok.