Translate.vc / Portuguese → Turkish / Faith
Faith translate Turkish
858 parallel translation
Será chamada de Santa Félix Santa Fé.
- Bu plana Aziz Faith diyeceğiz. - Aziz Faith.
E você será designadamente liderar Santa Fé.
Ve sen Aziz Faith'te görev yapmak için tayin edilmiş bulunuyorsun.
Madre, está arrependida de me ter nomeado para este cargo em Santa Fé?
St. Faith'te görev almak için başvuruda bulunmam sizi üzdü mü?
A partir de agora, passará a ser conhecida como a casa de Santa Fé.
Bundan böyle, Aziz Faith'in Evi olarak bilinecek.
Vamos lá, Faith.
Haydi, Faithful.
Licenciado na Universidade de Rangum, com aulas à noite na Knoxville Tennessee College of Faith.
Rangun Üniversitesi ve diğer ilgili bölümler mezunu Knoxville, Tennessee, İnanç İyileştirme Koleji.
IAN FAITH - Empresário dos Spinal Tap
IAN FAITH Menajer, Spinal Tap
Sou uma menina da Terry Fave.
- Ben artık bir Terry Faith kızıyım.
Mas Alf, como é que tu podes vender os cosméticos da Terry Fave?
- Alf, sen nasıl Terry Faith kozmetik ürünleri satacaksın ki?
- Já alguma vez fizeste uma mascara facial da Terry Fave?
- Hiç Terry Faith yüz makyaj seti denedin mi?
"O fantástico mundo dos cosméticos Terry Fave".
"Terry Faith Kozmetik'in Muhteşem Dünyası"
Cá vai. Terry Fave nasceu em Dayton, Ohio.
- İşte... "Terry Faith..."
Para a coloração das bochechas a Terry propõe algo como...
- Tamam, allık olarak, sanırım Terry Faith şöyle birşeyler öneriyor...
Tenho aqui uma encomenda da Terry Fave para si.
- Terry Faith şirketinden bir siparişiniz varmış. - Hey dur, bir dakika!
Mantenha a esperança!
Faith'le kalın.
As que vêm à festa da Terry Fave.
- Terry Faith partisine gelenler.
O vosso papel na família Terry Fave é fazer de anfitriões aos meus clientes.
- Sizin Terry Faith partisindeki rolünüz, benim müşterilerime ev sahipliği yapmak.
E irão visitar o museu da Terry Fave.
- Ve Terry Faith müzesini göreceksiniz.
Onde a própria Terry está em exposição muito bem preservada num caixão de cristal.
- Müzede Terry Faith, dondurulmuş ve kusursuz olarak saklanmış olarak karşınızda olacak.
Aqui só aceitamos Lawrence Welk, Jim Nabors, Mantovani Percy Faith...
Burada kabul edilir bulduklarımız Lawrence Welk, Jim Nabors, Mantovani... - Percy Faith.
Esta audiência destina-se a rebater as conclusões... dos exames psiquiátricos, no caso do Estado de Nova lorque... contra Claudia Faith Draper.
Psikiyatrik muayene sonuçlarına itiraz hususunda düzenlenen bu duruşmada New York Eyaleti Claudia Faith Draper'a karşıdır.
"Art, então e a Claudia Faith?"
"Art, ya Claudia Faith ne olacak?"
Chamo a ré, Claudia Faith Draper.
Davalı Claudia Faith Draper'ı çağırıyorum.
Faith, pensar que talvez não volte a ver as estrelas, ouvir boa música, falar com uma rapariga linda como tu.
Ah Faith! Bir daha yıldızları göremeyeceğimi... iyi müzik dinleyemeyeceğimi... böyle güzel bir kızla konuşamayacağımı düşünüyorum da.
Sir James Martin, da banda "Faith No More".
Ve Faith No More'dan Sir James Martin.
Fundador do centro teológico e espiritual "Faith No More".
Faith No More, Maneviyat ve Din Merkezi'nin kurucusu.
Lisa, sou a Faith Crowley... editora patriota da Reading Digest.
Lisa, Ben Faith Crowley- - Reading Digest`in vatanseverlik bölümü editörüyüm.
E tu, Faith?
Ya sen Faith?
A SiIky e a Faith foram para o leste, e dois adjuntos seguiram-nas.
Silky'le Faith doğuya gider gibi yaptı.
E se o fulano viveu há triliões de anos? Se é um homem das cavernas e agora está morto?
Faith, ya bir milyar yıl önce yaşamış ve ölmüşse?
- Eu teria ajudado. - O que é isso?
Bütün bunlar da ne Faith?
Estás à espera de quê, Faith?
Ne bekliyorsun?
Dás-me uma cerveja?
Bana bira getirsene. Faith, bekleme.
- Não estou, estou aqui. - Que estás aí a fazer? Estou com a Faith e com a Leslie.
Hayır, kardeşin ve Leslie'yle oturuyorum?
- Telefone-me logo de manhã. Tenho de ir, Faith.
Faith, gitmek zorundayım.
Que vestido, Faith!
Faith, ne gelinlik.
Preciso de falar contigo, Faith.
Bir konuda seninle konuşmalıyım.
- É a noiva. E o senhor quem é?
Ben Faith, nişanlısıyım.
É uma coincidência!
Faith, bu bir rastlantı!
Raciocina, Faith!
Faith, bu çılgınlık!
- Vou contigo. - Estás louca?
- Seninle geliyorum Faith.
Isto é um do hotel de ricos.
Faith, burası çok lüks bir otel.
Reservas de Faith Corvatch, por favor.
Faith Korvach için rezervasyon.
Onde está a Faith?
Faith nerede?
Aconteça o que acontecer esta noite, tudo correrá bem.
Faith, bu akşam ne olursa olsun, İyi hissedeceksin.
Um amigo da Faith. Peter.
- Faith'in arkadaşı Peter.
Fé cega?
Blind Faith? ( Kör talih esprisi )
"Blind Faith" é uma banda fixe.
Blind Faith sıkı bir grup. ( Konuyu değiştiriyor )
- Percy Faith, sim!
- Güzel.
- Ele depois fica inteligente. - O que é que achas, Faith?
- Ne düşünüyorsun, Faith?
Chamo-me Faith.
Ben Faith.