English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Familiar

Familiar translate Turkish

6,410 parallel translation
Esperava um familiar.
- Bir aile üyesini beklemiyordum.
Uma emergência familiar.
Ailesel bir durum.
- Não, mas já me sinto familiar.
Hayır ama çoktan tanışıyormuşuz gibi hissediyorum.
Raios, porque não tornamos isto mais familiar?
Siktir et! Daha da yakınlaşalım.
E a acampar sempre na mesma rotina familiar.
Ve kampı hep aşina olduğumuz şekilde kuruyorduk.
UM PADRÃO FAMILIAR
EILEEN MCNAMARA. "BENZER KALIP"
- Uma reunião familiar.
- Ailem bir araya geldi.
Vamos testar a sua reacção a uma cara familiar.
Biz de evden tanıdığı birine tepkisini test edeceğiz.
Em criança, tornei-me muito familiar com as salas de espera dos hospitais enquanto os médicos tentavam nivelar o sistema dos meus pais após uma overdose.
Çocukluğumda, hastenelerin bekleme odalarında fazlaca bulunur hale geldim... Çünkü doktorlar sürekli ebveynlerimin kanlarını temizlemek zorunda kalırdı.
Reunião familiar?
Aile zamanı herhalde?
Porque uma puta escreve mentiras, sobre a vossa vida familiar?
Fahişenin biri aile hayatın hakkında dedikodular yazdı diye mi?
É como uma tradição familiar.
Aile geleneğimiz gibidir.
O teu rosto é muito familiar, mas não sei de onde.
Yüzün çok tanıdık geldi ama nereden olduğunu hatırlayamadım.
Ou um familiar dele.
Ya da bir akrabasına.
O cheiro familiar da terra molhada que o lembrava de um lugar sossegado.
Tuhaf bir şekilde ona tanıdık gelen bu yerin ıslak toprak kokusunu
É-me familiar.
Tanıdığım.
Está remodelada mas é-me familiar.
Yeniden düzenlenmiş ama evim işte.
Sempre soube que a morte teria um rosto familiar, mas não o seu.
Ölümün tanıdık bir yüzle geleceğini hep biliyordum ama seninki aklıma gelmemişti.
Assim que quando pegou esses binóculos e olhou o campo, vê uma cara familiar com o número 55 na camisola...
So when he took those binoculars and looked at the field, Eline dürbünü aldığında, alanda tanıdık sımayı gördü ve 55 sayıyı
A nossa União Familiar agora tem um problema connosco, querem que a gente vá a uma escola verdadeira.
Aile Birliği'nin şu anda sorun yaşadığı konu şu, bizim gerçek bir okula gitmemizi istiyorlar.
Assim, a União Familiar não pode fazer nada.
Bu yüzden Aile Birliği hiçbir şey yapamıyor.
Isto parece-me familiar.
Bu tanıdık görünüyor.
Tens outro familiar?
Ailenden başka birisi var mı?
Detesto interromper este simpático reencontro familiar.
Aile birleşmenizi böldüğüm için çok üzgünüm.
Refeição familiar.
Aile menüsü.
Uma banda familiar.
Aile grubu.
Aquilo parece-me familiar.
Bu çok tanıdık geldi.
Eu tenho mulher e filhos e isto é uma loja familiar.
Benim karım ve çocuklarım var. Burası bir aile firması.
De uma maneira familiar, claro.
Bir aile dostu şeklinde tabii.
É terapeuta familiar.
Aile terapisti.
Se dissesse que está num hospital em Wayward Pines, Idaho, soaria familiar?
Idaho, Wayward Pines'taki bir hastanede olduğunu söylesem bu sana tanıdık gelir miydi?
Este cheiro é-me familiar.
Buradan çok tanıdık kokular geliyor.
Eu não sou do planeamento familiar.
Amy, Nereye gidiyorsun? Burası planlı ebeveynlik kurumu değil.
A história era familiar, mas o fim parecia muito, muito mal.
Hikâye tanıdıktı ama sonu çok ama çok uygunsuz hissettirdi.
Durante a nossa correspondência ao longo dos últimos meses... O meu nome não lhe foi familiar?
Son birkaç haftayı aşan mektuplaşmamızda ismim sana tanıdık gelmedi mi?
Sabe, o seu rosto é-me vagamente familiar.
Bilirsin, yüzün belli belirsiz tanıdık geliyor bana.
Vamos gerir uma empresa familiar.
Aile işi işleteceğiz.
A sua cara é-me mesmo familiar.
Bana çok tanıdık geliyorsun.
Costumava ser mais como restaurante familiar, famoso pela sua sopa de massa com frango.
Daha ziyade,... çocuklar içindi, erişteli tavuk çorbası meşhurdu.
Tive que sair umas horas. Emergência familiar.
Birkaç saat aile için acil ayrılmak zorunda kaldı.
Uma luz, um arco, uma cadeira, algo que te pareça familiar, quando foste para aí.
Bir ışık, kemer, sandalye, tanıdık gelen herhangi bir şey hatırlıyor musun.
Eu não quero a sua história familiar vá direto ao assunto.
- Ailesinin bilgisi lazım değil, sadede gel.
- Parece-lhe familiar?
- Tanıdık geliyor mu?
Este anel realmente não te parece familiar?
Bu yüzük kesinlikle sana aşina değil miydi?
Perspectivas Fito-Críticas na Dinâmica Familiar. Sim, e Máscaras da Família Moderna Desde o Tempo Vitoriano até ao dia actual.
Aile Dinamiklerinde Fiktokritişizm Perspektifleri ve Victoria Dönemi'nden Günümüze Modern Ailedeki Maskeler.
Nada parece familiar, pois não?
Hiçbir şey tanıdık gelmiyor. Öyle değil mi?
O nome soa-te familiar?
- İsmi sana tanıdık mı geldi?
- Desculpa se... - Queres contar-me o que se passa? -... queres que passe o meu futuro no teu perfeito ninho familiar.
- "Neler yapıyorsun, anlatmak ister misin?" -... bütün geleceğimi senin evli, mükemmel, küçük aile yuvanla geçirmek istemiyorum.
Tudo é familiar e não familiar ao mesmo tempo?
Her şey benzer ve aynı zamanda da benzer değil.
Pareço-te familiar?
- Ben tanıdık geliyor muyum?
O quê? Quando decidimos parar de viajar... estávamos à procura de um lugar familiar, um lugar seguro.
- Yolculuk etmeyi bırakmaya karar verdiğimizde benzer bir yer arıyorduk.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]