Translate.vc / Portuguese → Turkish / Finalmente
Finalmente translate Turkish
20,956 parallel translation
Estás finalmente a ter a infância que nunca tiveste, como uma menina de três anos.
Sonunda asla yaşayamadığın çocukluğunu telafi etmeyi başarmışsın. Üç yaşında bir kız çocuğu olarak.
O novo café finalmente abriu, e apanhei os "chiques".
Yeni kahve dükkanı sonunda açıldı. Ben de havalı takıldım.
E, finalmente, casamo-nos.
En sonunda da evlendik.
Sargento, pensei que finalmente nos tínhamos livrado de si.
Çavuş, sonunda senden kurtulacağımızı düşünmüştüm.
O Hodgins finalmente conseguiu abrir o porta-malas do carro.
Hodgins sonunda arabanın bagajını açmayı becerdi.
Ele finalmente apareceu?
Ortaya çıktı mı?
"Agora, finalmente, eu a amo mais do que à Margaret."
"Artık seni Margaret'tan daha çok seviyorum!"
Você finalmente lembrou.
Sonunda hatırladınız.
- Porque finalmente descobri.
Çünkü sonunda keşfettim.
Ao fim deste anos finalmente posso dizer...
Bunca yıldan sonra sonunda şunu diyebileceğim,
Porque ele está finalmente a tratar do problema que tu não conseguias resolver?
- Neden? Sonunda senin halledemediğin problemi hallediyor diye mi?
Finalmente apanhaste-me.
Evet. Beni buldun sonunda.
Finalmente temos um lugar a que podemos chamar lar.
Nihayet ona ev diyebileceğimiz bir yerimiz var.
Nem acredito que finalmente está tudo num só local.
Nihayet her şeyin bir araya geldiğine inanamıyorum.
Tenho argumentos, finalmente o reconhece.
Sonunda demek istediğimi anlıyorsun.
O que eu sempre quis : que o pânico finalmente pare.
Hep istediğim şeyi, paniğin sonunda durmasını.
A barragem da minha culpa está finalmente a romper.
Suçluluk barajım sonunda yıkılıyor.
Remover finalmente este fardo...
- Belki sonunda omuzlarımdaki yükü...
Quando perceberás finalmente que estou aqui por uma razão?
Bir sebepten ötürü burada olduğumu nihayet ne zaman anlayacaksın?
Finalmente alguém está de bom humor!
- Nihayet birinin keyfi yerinde.
Finalmente, quando uma China pacífica parecer benevolente...
Ve nihayet barışçıl Çin cömertliğini gösterdiğinde...
Quando finalmente me deixei ir e parei de lutar assim tanto. Foi assim que sobrevivi.
Sonunda koy verip çırpınmayı bıraktığımda hayatta kaldım.
Viste finalmente o monstro por detrás do homem.
Sonunda adamın arkasındaki canavarı görüyorsun.
Estou finalmente... feliz por te encontrar.
Sonunda karşılaştığımıza çok sevindim.
Após todos estes anos, acho que está na hora de ela finalmente conhecer a mãe.
Bunca yıldan sonra sonunda annesiyle tanışma vakti geldi bence.
E então? Agora podes finalmente aparecer e fazeres de herói?
Öylece olaya dalıp kahramanı oynayabileceğini mi sandın?
Finalmente! Obrigado.
Nihayet, sağ ol.
É um prazer conhecê-la finalmente, Chloe.
Seninle nihayet tanışabilmek ne güzel Chloe.
Finalmente, um tiro decente.
Nihayet, iyi bir atış.
Finalmente vou estar frente a frente com a Daisy Duke... O meu desejo mais profundo e sombrio. - A sério?
Sonunda en derin ve karanlık arzum Daisy Duke ile karşılaşacağım.
Finalmente substituiu-a.
Sonunda protez taktırdı.
Finalmente, encontrámos alguma coisa que funcionava.
Sonunda işe yarayan bir şey bulduk.
Nem acredito que tenho finalmente uma recordação feliz num ginásio de liceu.
Ben de nihayet lisenin spor salonunda mutlu bir anım olmasına inanamıyorum. - Bunu Joe mu yaptı sana?
Depois de dez anos de bloqueio de escritor paralisante, finalmente senti que estava a beber diretamente da mama da musa. Mas não era uma musa.
10 yıl boyunca yazar tıkanması felcine uğradıktan sonra nihayet ilham perisinin memesinden içtiğimi hissediyordum.
- Novo recorde! Finalmente!
- Yeni rekor!
E, finalmente, temos o Paul Koha, no nosso sistema por roubo à mão armada e agressão agravada.
Son olarak, silahlı soygun ve ağır saldırı sistemimizde bulunan Paul Koha.
Já fico feliz porque, finalmente, há mulheres dentro do autocarro que não usam capacetes em forma de pénis.
Ben sonunda otobüste penis şapkası takmayan kadınlar gördüğüme sevindim.
Esse narcisista finalmente percebeu que o casaco de peles não o protegerá?
O narsis sonunda aptal kürk paltosunun kendisini korumayacağını anladı mı?
Ia finalmente matá-lo!
Sonunda elimdeydi!
Finalmente.
Sonunda.
E finalmente ela percebeu que... o seu namorado andava a defecar na bagageira.
Ve sonradan fark etti ki, erkek arkadaşı ona olan aşkını göstermek için bagaja kakasını yapıyormuş.
Posso finalmente sair deste lugar para sempre.
Sonunda burayı sonsuza kadar terk edebilirim.
A cidade está a começar, finalmente, a recompor-se.
Kasaba sonunda tekrar birlik olmaya başlıyor.
Talvez um inimigo comum alivie finalmente as tensões com a vossa prima.
Belki de ortak bir düşman kuzeninizle aranızdaki gerilimi sonunda azaltır.
Bem... Finalmente ganhaste.
Pekâlâ en sonunda en cesur kimi kazandın.
E apesar dos pais deles finalmente serem expostos, é pouco e tarde demais.
Aileleri sonunda ifşa olmasına rağmen her şey için çok geç.
Finalmente, vou poder ver o que há no'WC Família'do shopping.
AVM'deki aile tuvaletlerinde ne olduğunu nihayet öğreneceğiz.
- Finalmente.
- Nihayet.
Podíamos ir ao parque, amanhã, e podias aprender finalmente.
- Bakın ne aldım!
Nem acredito que vou finalmente ao baile de finalistas.
Nihayet mezuniyet balosuna gideceğime inanamıyorum.
Finalmente, consegui que ele visse quem ela realmente é.
! - Rica ederim.