Translate.vc / Portuguese → Turkish / Flavor
Flavor translate Turkish
21 parallel translation
Flavor Flav... Você fêz isto de novo.
Flavor Flav yine yaptın yapacağını.
Bem-vindos ao Spotlite com o Flavor Flav.
Spotlite'a hoşgeldiniz.
Mais uma lambidela no meu chupa-chupa?
Flavor-Wax'imi bir daha yalamak ister misin?
Bebeste algum "Hatorade"? E aí, Flavor?
Sinirlendirecek bir şey mi içtin?
Um ancinho, um fato de dinheiro, um relógio do Flavor Flav e esta rã que diz coisas geniais quando falamos à oriental.
Karanlıkta parlayan eldiven, tırmık paradan yapılmış elbise, kocaman bir Flavor Flav saati ve Çince konuştuğunda harika şeyler yapan bu robot kurbağa. Ni hao ma?
O tiro atravessou um relógio do Flavor Flav.
Mermi cep saatini delip geçmiş.
É a VH1. Viste o "Flavor of Love"?
"Aşkın Tadı" nı izledin mi?
E um dos meus fatos garridos, da minha garrida colecção, em várias cores do gueto, amarelo à Flavor Flav, vermelho Kool-Aid, cinza e, para casamentos e funerais, preto Djimon Hounsou.
Cafcaflı takım elbise koleksiyonumdan çeşitli varoş renklerinde, safran sarısı, kan kırmızısı, küllü gri ve düğün ve cenazeler için zift siyahı janjanlı bir takım elbise de benden hediye.
- Le flavor?
- Aromalı sakız mı?
Sinto-me como o Flavor Flav.
Kendimi Flavor Flav gibi hissettim.
Esta noite, o Flavor Flav recebe o seu gato de volta.
Flavor Flav bu akşam köpeğini geri alıyor.
Se o macaco-aranha do Dick Cheney consegue entender o Flavor Flav, tu consegues entender-me a mim.
Dick Cheney'nim maymunu Flavor Flav'ı anlıyorsa sen de beni anlayabilirsin.
Sobretudo passos de B-boying, Power, Abstract, Blowup, Flavor.
Breakdance çoğunlukla. Power, Abstract, Blow-up, Flavor tarzlarında.
Tu és a porra de uma finalista no Flavor of Love All
Siktiri boktan Flavor ofLove'da finalist oldun ya kahpe!
- Stars! Beijas linguas nojentas, com sabor a rabo, na merda da televisão nacional, prostituta.
İğrenç Flavor Flav'i televizyonda, herkesin önünde ağzından öptün.
Porém, se fores ao... restaurante Thuyen's Super Saigon Flavor, em Lawrenceville e perguntares pelo Thuyen, diz-lhe para pôr na minha conta e está feito.
Ama illa da denemek istiyorsan Lawrenceville'deki Saigon'ın Süper Thuyen Yemekleri'ne git ve Thuyen işte. Benim hesabıma yazmasını söyle. Sonra yemeğini yemeye bak.
Eu podia pedir ao Gary se ele podia doar um cheque presente da "Favour Station".
Yani Gary'ye bir sorayım, belki Flavor Station hediye kartı bağışlar.
Quer dizer, as crianças, O Flavor Station, a igreja.
Yani çocuklar, Flavor Station, kilise.
Sem o Flavor Flav, não haveria o Chuck D.
Flavor Flav olmasaydı Chuck da olmazdı.