Flyers translate Turkish

Temos'flyers'à porta.

Kapıda el ilanları var.

E o ataque dos Philadelphia Flyers de 1976.

Ve 1976 Philadelphia Flyers buz hokeyi takımı.

Vamos distribuir flyers.

Etrafa reklam kağıdı dağıtalım.

Ok, e se pusesse flyers... com uma foto tua de bikini?

Tamam, peki el ilanı bastırsam... üzerinde senin bikinili bir fotoğrafın olan?

Eu vou imprimir uns flyers. Eu conheço alguns caras em L.A.

Birkaç ilan bastırabileceğim yerler biliyorum burada.Tanıdıklarım var.

Então, Treinador, recusei o High Flyers.

Şey... koç'High Flyers'ı reddettim.

Verás uma carta de High Flyers.

High Flyers'dan gelmiş olan bir mektup göreceksin.

Vamos viajantes, vamos.

- Bastır Flyers, bastır! - Hey, haydi dostum.

Vou para High Flyers e, ao contrário de ti, vou levar o meu coração comigo.

High Flyers ( Yüksekten Uçanlar )'a gidiyorum. Ben senin aksine kalbimide yanımda götürüyorum.

Por fim a entrar em campo, senhoras e senhores, o próprio Nathan Lee de River Court, vedeta e recente candidato... ao basquetebol dos prestigiados High Flyers.

En sonunda sahada, bayanlar ve baylar, karşınızda Nehirkenarı yıldızı Nathan Lee... yıldız oyuncu ve yakın zamanda prestijli High Flyers Basketbol kampına başvurdu.

High Flyers, meu. O que diz?

High Flyers, bebeğim.

Acontece que treino para os High Flyers.

Bak, burda High Flyers kampı için çalışmaktayım.

Temos de começar a exercitar mais... para impressionar o homem dos High Flyers.

Biraz arttır bakalım. Eğer High Flyers gözlemcilerini etkileyeceksek, her gün 200 den başlamamız gerekiyor.

Sabias que o teu outro filho também se candidatou?

Diğer oğlunun da High Flyers kampına başvurmasına ne diyorsun?

Estás mesmo a considerar que o filho da Deb vá para os High Flyers?

Deb'in çocuğunu High Flyers'a göndermek konusunda ciddi değilsin, değil mi.

Diz-me, porque te candidataste aos High Flyers?

Bana neden High Flyers'a başvurduğunu söyle?

Parece que o Nathan sempre vai para os High Flyers.

Sanırım sonuç olarak Nathan High Flyers Kampı'na gidiyor.

Vou para High Flyers.

High Flyers ( Yüksekten Uçanlar )'a gidiyorum.

Nada que um Verão em High Flyers não resolva.

Ama bu High Flyers'da geçecek bir yazın düzeltemeyeceği birşey değil.

O Whitey pensa que me consegue meter em High Flyers.

Whitey beni hala High Flyers kampına gönderebileceğini düşünüyor.

- Pai, é High Flyers. - Exactamente.

- Baba, bu High Flyers.

Aceito as culpas de todas, se isso ajudar a levar o Nathan para High Flyers.

Hepsinin suçunu üzerime alıyorum... Nathan'ın High Flyers kampına katılmasına yardım edeceğim.

E achas que High Flyers é o melhor para ele?

Ve sen High Flyers kampının onun için iyi olduğunu mu düşünüyorsun?

Quero que vás para High Flyers.

High Flyers kampına gitmeni istiyorum.

Vou para High Flyers.

High Flyers kampına gidiyorum.

se não tivesse recusado os High Flyers, ou se não tivesse ido atrás da Haley, ou se o meu pai não tivesse casado com a minha mãe.

Yani, eğer ben High Flyers kampını reddetmemiş olsam... ya da Haley'nin peşinden gitmemiş olsam... ya da annem babamla evlenmemiş olsa.

Retomam pela esquerda, e aí vêm os Flyers outra vez.

Top sağ kanada geliyor ve Flyers, Roenick ile tekrar atağa geçiyor.

Como más operações financeiras, ou o preço do gás, ou... o facto que tu teres expulsado o amor da tua vida para fora da tua, para sempre.

"Philadelphia Flyers" berbat, gazın fiyatı ne kadar ya da "hayatının aşkını" hayatının dışına attığın gerçeği gibi.

Recrutei o Kenny, o meu amigo homossexual, para conceber uns flyers para atrair as pessoas ao Pop's.

Bu yüzden, ben de fotokopi dükkanında, çalışan homosexual arkadaşım Kenny'i biraz broşür basması için, ve giden müşterileri geri getirmek için işe aldım.

Os flyers resultaram.

İşe yaramıştı :

Ir ao High Flyers fez-me ver... que errei ao fazer-te escolher entre mim e a digressão.

Y.Uçanlara'a gitmek, benimle turne arasında tercih yapmanı istemenin ne kadar yanlış olduğunu fark etmemi sağladı.

A música, os High Flyers, o Chris, o Dan.

Ya müzik, ya "Yüksekten Uçanlar", ya Chris, ya da Dan.

- De High Flyers.

"Yüksek Uçanlar" dan.

Summer, podes fixar alguns flyers destes em alguns painéis?

Summer, baksana... Güneş panelleri ile alakalı ilanı gördün mü?

Quer dizer, já viste as pessoas que colocam estes flyers?

Yani bu ilanları yapıştıranları hiç gördün mü?

Jogaram com os Flyers e a violência começou na primeira parte.

Bu gece Flyers'a karşı oynadılar. İlk periyot çok sert başladı.

Pois, sei que o Seeley apoia os Flyers. Mas adaptamo-nos à situação, certo?

Evet, Seeley'in Flyers'ı tuttuğunu biliyorum ama al ya da vazgeç, değil mi?

Eu sei que Seeley torce pelos Flyers, mas estando em Roma...

Evet, Seeley'in Flyers'ı tuttuğunu biliyorum ama al ya da vazgeç, değil mi?

Quase se conheceram num café local. E outra vez no consultório do veterinário. E de novo nas bancadas dos Fairview Flyers.

İkisi de aynı anda kahve dükkanındaydılar başka bir gün veterinerlerinin ofisinde ve aynı tribünde tezahürat yapmışlardı.

Os Flyers são umas bichinhas.

Flyers bir avuç ibneden ibaret.

Jogamos no Philadelphia Flyers.

Philadelphia Flyers'ın oyuncularıyız.

Olha, sei que era suposto nós irmos jogar bowling na Sexta à noite, mas um amigo meu tem bilhetes para o jogo dos Flyers.

Cuma akşamı bowlinge gitmemiz gerekiyor biliyorum ama ama bir arkadaşımın Flyers maçına cam kenarından bileti varmış.

Onde viu os insectos e os pinguins, obviamente algum...

Burada Flyers ve Penguins takımlarının biraz...

E já criou um website e anda a distribuir flyers por toda a cidade.

Bir web sitesi var ve şehrin her yerine ilanlar asıyor.

Hoje há um grande jogo dos Flyers que tenho de ver.

Bugün izlemek istediğim çok önemli bir Flyers maçı vardı.

Mas nós conhecemos os Flyers.

Flyers'ı tanıyoruz ama.

Eu adoro-os.

Flyers'ı seviyorum ben, tamam mı?

Não sabes dizer o nome dum jogador dos Flyers, sabes?

Sen de Flyers'ın bir tek oyuncusunun bile adını söyleyemezsin, değil mi?

Só queria ler o novo artigo sobre os Flyers.

Flyers'la ilgili yeni haberi okumak istedim.

- E enviava-lhes folhetos de Washington, - Sim. e eles enviavam coisas de onde eram originários.

Ben onlara buradan flyers gönderirdim,... onlar da bana bulundukları yerden bir şeyler gönderirdi.

Não é Finers, é Flyers.

Finers değil, Flyers.