Translate.vc / Portuguese → Turkish / Formal
Formal translate Turkish
1,198 parallel translation
Bem, o jantar de hoje é semi-formal, qualquer coisinha preta, serve.
Her neyse, bu akşamki yemek yarı resmi. Yani dar siyah bir elbise uyar.
Tem uma atmosfera mais formal... Rápido, Kramer.
Bütün bu raflar ve mobilyalarla daha resmi bir hava var burada.
Além disso, é muito formal.
Ayrıca, çok resmi geliyor.
Há outro assunto não listado no relatório formal.
Resmi raporda bulunmayan bir konu daha var.
Kovin, há evidências suficientes aqui para prendê-lo até haver um processo formal.
Kovin, resmi kovuşturma için burada yeterli kanıt var.
Algo formal, acho eu. Algo formal, acho eu.
Daha ciddi birşey olabilir.
- É formal?
- Resmi mi?
Ficar formal, formar-me, crescer?
Baloya gitmeye, mezun olmaya, büyümeye?
Ele livrou-se do Xander e foi para o traje formal.
Xander'ı bir kenara atıp smokinli adama gitti.
Significa "pensar, argumentar, utilizando a lógica formal".
Mantığı kullanarak muhakeme etme, düşünme anlamında.
Vai ser um jantar importante e formal?
- Demek çok şık bir yemek olacak.
Se precisares de mim, estarei no centro comercial Paramus, a comprar um fato para o teu filho usar no primeiro baile formal dele.
Ararsan, Paramus mağazasındayım. İlk balosu için oğluna takım elbise alacağım.
Uma jovem convidou o Anthony para a sua primeira festa formal.
Bir küçükhanım onu ilk balosuna çağırdı.
Vou anexar uma reprimenda formal em sua ficha... e ordeno que termine com esta relação.
Bunu sicilinize işlemek zorundayım ve bu ilişkiyi bitirmenizi istiyorum.
Uma reprimenda formal por ter-se relacionado com uma jovem?
Genç bir bayanla samimi olduğu için resmi bir azarlama mı?
Ele está registrando uma reclamação formal.
Resmi bir şikayette bulunuyor. Neyle ilgili?
- Muito serio e solicita uma resposta formal. Para os registros.
Oldukça ciddi, ve resmi bir cevap bekliyor kayıtlara geçmesi için.
Eu tenho uma resposta formal para escrever.
Vermem gereken resmi bir cevabım var.
No entanto com parte de minha resposta formal eu recomendo que uma equipe de engenheiros da frota considerem sua proposta quando voltarmos ao quadrante Alfa vou repassar isso.
Fakat resmi cevap için, Yıldız filosunun teklifinizi düşünmesi için....... mühendislerden oluşan bir takım oluşturmasını istedim. Alpha Çeyreğine geri döndüğümüzde, onu geçeceğim. Teşekkür ederim, Kaptan.
- O Daniel escreveu uma carta formal em Goa'uid e eu assinei-a.
- Daniel Goa'uld dilinde resmi bir mektup yazdı ve ben de imzaladım.
Usarei a minha concha formal.
Eski kabuğumu giyeceğim.
Os cidadãos mais preocupados iniciaram um protesto formal.
Daha endişeli vatandaşlar resmi bir protesto başlattılar.
Vestido formal...
Kıyafet resmi.
Agora, formal ou informal?
- Delphini'nin orası için bir rezervasyona ihtiyacın var. - Pekâla, takım elbise mi giyersin yoksa spor mu?
- Formal.
- Takım elbise değil.
- Definitivamente formal.
- Takım elbise değil kesinlikle, kesinlikle...
És demasiado formal, meu.
Çok gerginsin, adamım.
Vão mantê-lo até à acusação formal, que será provavelmente amanhã.
Duruşmaya kadar onlar alıkoyacak, muhtemelen yarına kadar.
Bem, confesso que sou um devoto da construção formal...
Klasik yapıya taptığımı itiraf edeyim.
Aquele gajo da T-Shirt... estalou os dedos como alguém que eu conheço!
Şu çubuklu formalı adam... ellerini aynı tanıdığım biri gibi çıtlattı!
Tudeski... - Não seja formal com uma viúva.
Dul kalmasını sağlayacağın kadınla neden... resmi konuşuyorsun ki?
No treino, não se placam jogadores com camisolas vermelhas.
İdmanlarda kırmızı formalılara vurmayız.
Pista número um, de azul, os campeões do ano passado, os Bulldog Eight, liderados por Luke McNamara e o timoneiro Will Beckford.
Birinci kulvardaki mavi formalı geçen yılın Ivy şampiyonları... Bulldog Eight. Kürekte yenilmeyen takımın kürekçileri Kaptan Luke McNamara ve Will Beckford.
Yeah, não, é só que estás vestida de um modo tão formal
Doğru, Seni bu kadar şık görünce...
Nas ruas, tenho de me manter formal.
Sokaklarda, herşey basit olmalı.
O casino. Traje formal.
Siyah kravat.
Não sejas tão formal. Podes chamar-me Jim.
Resmiyete gerek yok Bana Jim diyebilirsin.
E apareceram muitos franceses, porque neste subúrbio de Paris não tinham tido nenhum casamento formal, como este, durante a ocupação.
Pek çok Fransız geldi. Paris banliyösünde, işgal sırasında hiç resmi düğün olmamıştı.
Acho que um debate formal não é uma opção.
Bu normal bir şey opsiyon değil.
Estava a pensar que podemos passar à frente o casamento formal.
Resmi düğün törenini atlayabiliriz diye düşünüyorum. Kaçalım gitsin.
A "Las Vegas Air" não prestou nenhum comentário formal a não ser apoiar as decisões tomadas pela tripulação do voo.
Las Vegas Air, uçuş ekibini desteklemek haricinde resmi bir açıklama yapmadı.
Não foi nenhum convite formal, mas ele deve ter tido um imprevisto.
Herhangi bir şeyi ya da taşı oynatmıyor ama bir şeyler olmalı.
Frank, está à espera de um convite formal? Vamos embora!
Frank, gravürlü bir davetiye mi bekliyorsun?
Garanto-te, cinco minutos numa luta de bolas de neve... e acabávamos com esse teu ar tão formal.
Söylüyorum sana, beş dakika kar topu savaşıyla o sopayı popondan hemen çıkarabiliriz.
Mais logo vou pedir-lhe um depoimento formal, mas para podermos passar ao exame, Sra. Anderson...
Daha sonra resmi ifadenizi alacağım. Ama muayenenin yapılabilmesi için, Bayan Anderson...
- Terá de dar-me um depoimento formal.
Resmi ifadeni almalıyım.
Traje formal não era necessário, Alferes.
Resmi elbiseye gerek yoktu, Teğmen. Pekâlâ, ben sadece...
Tem que lhe enviar um pedido formal ao Chellick... e acompanhá-lo com o Formulário 83-W triplicado.
Chellick'e üç kopya halinde hazırlanmış Form 83-W ile başvurmalısın.
A fim de ser considerado, um candidato deve preencher uma solicitação formal.
Bunu yapmak için, aday ilk olarak resmi bir başvuruda bulunması gerekir.
Você terá que submeter uma petição formal à Frota Estelar.
Uzay filosuna resmi bir rapor göndermek zorundasınız.
Um pedido formal para ser reintegrado.
Göreve iade edilme isteği.