Translate.vc / Portuguese → Turkish / Frankly
Frankly translate Turkish
69 parallel translation
Você está certo, Frankly, aquele chapéu foi sensacional.
Haklısın. Açıkçası o şapka biraz şaşırtıcıydı.
Eu preferia o meu.
Frankly, benim odamı tercih ederim.
Francamente...
Frankly...
Francamente, acho que devia.
Frankly, sanırım öyle olmalısın.
Sr. Franklin... francamente, Franklin, estou-me completamente borrifando para o sistema de aquecimento central, tenho de desligar.
Bakın Bay Franklin... Frankly Franklin ısıtma sistemimiz bozulmuş, çökmüş, bitmiş umurumda değil.
Sinceramente, acho que não há tempo.
- Frankly, Vaktimiz olduğunu sanmıyorum.
Francamente, Natalie, se eu pudesse dizer isso, o visto que conseguisse tinha resolvido tudo e viria o fim deste sujo caso de Jastrow.
Frankly, Natalie, size şunu söylebilirim, kendisine söylediğim vize problemi çözülürse eğer, bir sorun olmayacağını düşünmüştüm ama Jastrow dosyasını gördüm.
Sinceramente, até nós ficamos surpreendidos.
Frankly bu bizim için de sürpriz oldu.
Na verdade, general, pensei que fosse o nosso sistema de audição que estava a ajudar a vossa arma.
Frankly, General, silah sistemimizin işitme sistemlerine yardımcı olacağını düşündüm.
"Frankly, my dear, I don't give a damn."
Hayır yanılıyorsunuz. Ben kimsenin ikizi falan değilim!
Francamente, não que possa dar muito mais, mas, se tiver alguma sugestão, ouvi-la-ei.
Frankly, Carl, söyleyebileceğim başka bir şey göremiyorum ama önerileriniz varsa dinlerim.
Francamente, eu não encontrei nada... que possa indicar a necessidade de ultra-sons... nesta etapa da tua gravidez.
Frankly, hamileliğinin şu evresinde ultrasonda görünebilecek ve senin işine yarayacak bir şeyler olduğunu zannetmiyorum.
Francamente, nós pensamos o que pretendes fazer com o teu bebé.
Frankly, biz bebeğinle ilgili neler düşündüğünü merak ediyoruz.
E depois sorriem como se tivessem ganho o prémio Nobel.
Buradaki yazanları her halde söylemek istemiştir : " Frankly, beni hasta ediyorsun.
Francamente, acho que ela estava melhor aqui.
Frankly, zaten burası için biraz fazlaydı.
Desde que trabalhei com ele...
Frankly, onunla çalıştığım için...
Acho que isto não vai ajudar.
Frankly, bunun yardımcı olacağını da sanmam.
É bom sermos úteis.
İhtiyaç duyulmak ne kadar hoş. Frankly, John...
- "Francamente Falando" é muito popular.
- "Frankly Diyor ki", sevilen bir köşedir.
- Aquele homem? - Diz "Francamente Falando".
- "Frankly Diyor ki" yazıyor.
Francamente, segundo os números acho que a evacuação seria um erro, nesta altura...
Frankly, olasılıklara göre bu noktada halkı tahliye etmek bir hata olacaktır.
Não confio em nenhum de vocês.
Frankly, doğrusu size güvenmiyorum.
- Frankly, és infantil.
- Açıkçası, sen bir gençsin.
Francamente, não prevejo melhores resultados que isso vendendo peça a peça.
Frankly, daha iyi bir sonuç düşünemiyorum parça parça satmaktansa.
Mas de repente... eu quis angariar dinheiro em nome do homem que eu amo, e para isso, tiro as minhas roupas para o calendário do IM, e se nos puder dar 10 minutos do seu tempo, Sra. Presidente,
Birden... Sevdiğim adamın hatırası için para toplamak istedim ve WI takviminde kıyafetlerimi çıkarmaya hazır olmak ve bize vaktinizden 10 dk. veremezseniz müdür hanım şey, o halde, Frankly, çocuklar.
Ele é um actor fantástico, mas não serve para uma comédia musical.
O harika bir aktör. O şahane bir aktör. Bence müzikal komedi onun harcı değil, frankly.
Sinceramente, é assim que ela deve estar a sentir-se.
Frankly, hissetmesi gereken de bu. O acı çekiyor...
estou-me nas tintas.
"Frankly, sevgilim, umrumda değil."
O teu rim não é suficientemente bom.
Frankly, senin böbreğin yeterince iyi değil.
Posso ver espíritos, posso atravessá-los, bla bla bla francamente, não tenho paciência ou tempo.
Ben ruhları görebiliyorum, onlara diğer tarafa geçmelerinde yardım ediyorum Frankly bunun için ne sabrım ne de zamanım var
Francamente, eu não. Apaguei isso da minha mente, e tu devias fazer o mesmo.
Frankly ben bunu düşünmek istemiyorum, Bence sen de öyle yapmalısın.
Frankly, estou deprimido e envergonhado.
Söyleyeceklerim bu kadar. Açıkçası üzüldüm ve utandım.
E francamente, muita da música rap que muitos dos vossos irmãos ouvem é muito feia ao ouvido das mulheres.
Ve Frankly, kardeşlerin rap müzik dinledikçe kadınlara karşı daha nefret dolu oluyorlar.
Bem, francamente, simplesmente não gosto.
Pekâlâ, Frankly, bu hoşuma gitmiyor.
Andaste o dia todo mortinho por fazê-lo. E, sinceramente, quero o F.B.I. aqui, para dar uma vista de olhos.
Bütün gün ölümüne ramak kaldı,... ve, biliyorsun, Frankly, FBI'ın burayı taramasını istiyorum.
Na verdade, penso que é uma ideia terrível, expondo-me à essência destilada da morte, podendo dar-te a oportunidade de te ajudar a ecapar.
Frankly, bence bu berbat bir fikir beni ölümün temelini araştırmaya yollamak şansım yardım ederse kaçmanızı sağlamak.
Francamente, Ton...
Frankly, Ton',
Francamente, querida, Estou-me nas tintas.
Frankly, sevgilim, Bu bana vız gelir.
Francamente, o Ferrando está a cagar-se para o que lhe chamam.
Frankly, buraya ne diyorlarsa, Ferrando'nun umurunda bile değil.
Já acertamos essesNpontos a noite toda. como nós em Humvee vamos... nãoNpercebo o entusiasmo que gostaria.
Gece boyunca, pusu noktalarını ateş altına alacağız. Komutanım eğer zırhlılar, o kadar yaralı ile geri döndüyse biz, Humveeler ile nasıl... Frankly, beyler, bu tarz şeyler duymak istemiyorum.
Francamente, nem eu.
Ben de öyle, Frankly.
Sim, Julie, veja, nós fazemos este todo poucos meses... e francamente, nós estávamos adquirindo um pequeno entediado com assassinato.
Evet, Julie, bak, bunu birkaç ayda bir yaparız... ve frankly, küçük sıkılgan bir katilimiz var.
Estou-me nas tintas.
Frankly umrumda değil.
Sinceramente, prefiro estar aborrecido por aqui.
Hayır, Frankly. Tam burada sıkılmayı tercih ederdim.
Sinceramente, já tem um bom currículo.
Frankly, zaten yeterince iyi bir kariyerin var.
Sinceramente, parecia um tipo que estava a tentar recuperar.
Frankly, onu yakalamaya çabalıyor gibiydi.
"Francamente, minha querida, não quero saber".
"Frankly, sevgilim, sorun yaratmam".
Francamente, nao sei.
Frankly, bilmiyorum.
Infelizmente, o Sr. Nagel nunca existiu.
Frankly, ortaya çıkmayacak
Francamente, não estou interessada.
Frankly, İlgilenmiyorum
Francamente, sim.
Frankly, evet.