Translate.vc / Portuguese → Turkish / Franz
Franz translate Turkish
468 parallel translation
Se o Franz passar por aqui, diz-lhe que eu volto já.
Eğer Frank gelirse, hemen döneceğimi söylersin.
Eu acredito em ti, Franz... desde... que me digas... quem era o homem de que andavam à procura e que encontraram naquele edifício.
Bulmak için binayı alt üst ettiğiniz.. .. ve sonunda bulduğunuz adam kim? Anlamıyorum, müfettiş?
Já lhe disse. Não sei nada. Muito bem.
Sen bilirsin.Kafanı kullan, Franz.İnsan şöyle iki üç..
Deus sabe para onde o levaram.
Ve Franz...
E o Franz não fala.
Korkmuş tabi.Onu iyi tanırım.
Até vejo as engrenagens a trabalhar.
Sevgili Franz'ı bir ziyaret edelim.
Cúmplice de homicídio.
Bu pis bir iş, Franz.
Quero saber onde está Franz Kindler.
Franz Kindler'in yerini öğrenmeliyim.
Franz Kindler morreu e foi cremado.
Franz Kindler öldü ve yakıldı.
Tenho uma mensagem para Franz Kindler.
Franz Kindler'e bir mesajım var. Yüksek merciiden.
Um homem morto... não poderia estar cara a cara contigo, Franz.
Ölü bir adam hiç karşında durabilir mi, Franz?
Franz, hoje sou um homem diferente.
Franz, ben artık farklı biriyim. Ben de...
Quem diria que o famoso Franz Kindler... estaria na paz sagrada duma escola de Harper... cercado pelos filhos das melhores famílias americanas?
Franz Kindler'in Amerika'nın en önemli ailelerinin çocuklarının okutulduğu okulda olabileceği kimin aklına gelir, düşünsene.
Franz, haverá outra guerra?
- Franz, yine savaş çıkacak mı?
Franz, tornei-me um novo homem... desde que encontrei...
Franz, onu bulduktan sonra çok başka biri oldum ben. Arkadaşım, dindar biri olmuş!
Tu, camarada? Religioso? Franz, todas as portas se abriram para mim.
Franz, bana bütün kapılar açıldı.
Deves alcançar a salvação, Franz.
Ruhunu arındırmalısın.
O do costume, Franz.
- Hepsi üç dolar tutuyor.
A mente de um homem chamado Franz Kindler.
Bu fikirleri öne atan kişi, Franz Kindler. Franz Kindler mı?
E antes de desaparecer, destruíu todas as provas que o ligassem ao passado... até a última impressão digital!
Parmak izine kadar. Franz Kindler'la ilgili hiçbir kanıt yok.
Franz Kindler, à excepção de uma pequena coisa. Ele tem... um hobby que quase atinge a proporção de manía.
Küçük bir şey hariç, neredeyse saplantıya varan bir hobisi var.
Era Konrad Meinecke, a certa... altura acessor de Kindler.
Franz Kindler'ın yardımcısıydı.
Agora, em todo o mundo há apenas uma pessoa que pode identificar...
Yani bütün dünyada Franz Kindler'ın kimliğini bilen tek kişi oydu.
Franz Kindler. Essa pessoa, é a pessoa que sabe... sabe definitivamente quem Meinecke veio procurar em Harper.
Bu kişi artık her kimse adı biliniyor.
Um nazí! Franz Kindler!
- Bir nazi, Franz Kindler.
Franz Kindler!
Franz Kindler.
Os cidadãos de Harper vieram atrás de si.
Harper halkı senin peşinde. İşte senin küçümsediğin insanlar Herr Franz Kindler.
As pessoas comuns que você tem enganado, Franz Kindler. Agora não as engana mais.
Artık onlarla alay edemezsin.
- Franz Josef!
- Franz Josef!
- Agora está feito, Franz.
- Artık önemi yok Franz.
- Dr. Franz Huebling?
- Doktor Franz Huebling mi?
Franz, devem estar esfomeados.
Franz, acıkmışsınızdır.
O único que os compreende é o Franz.
Franz dışında hiç kimse anlamaz.
- Então, Franz?
- Evet Franz?
Mais alguma coisa, Franz?
Başka bir şey var mı Franz?
O Franz encontrou isto.
Bunu Franz bulmuş.
Mal o Franz esteja pronto, partimos com a Sra. Emery.
Franz hazır olur olmaz Bayan Emery'yle birlikte gidiyoruz.
Franz, rápido.
Franz, çabuk ol.
Franz, deve haver algo que possamos...
Franz, yapabileceğimiz bir şey...
Eu sou Franz Liszt, minha querida.
Benim adım Franz Liszt tatlım.
- Adeus, Franz.
Güle güle Franz.
Pois bem, resulta que a Sofia, desculpe, retiro-me à Duquesa,
Şimdi Sofia... sizin imparatorluk kız kardeşiniz oğlu Franz'ın evliliğini ayarlamayı istiyor...
Isto pode surpreender-te, Franz... mas acredito em ti.
- Şaşıracaksın Franz, ama bu sefer sana inanıyorum.-Ne? Öyleyse her şey yolunda ha, müfettiş?
Franz Kindler.
Franz Kindler.
Não há nenhum Franz Kindler.
Artık Franz Kindler yok.
Franz!
Franz, Franz, merhaba.
Ajoelha-te comigo, Franz.
Diz çökelim Franz.
Franz Kindler?
Evet.
Se ele não é mesmo Charles Rankin, então... podemos expô-lo sem muita dificuldade! Mas veja, Wilson! Não estou interessado em provar que ele não é Charles Rankin... mas sim em provar que ele é Franz Kindler.
Beni Charles Rankin olup olmaması değil, Franz Kindler olduğunu ispatlamak ilgilendiriyor.
Está acabado Herr Franz Kindler!
İşin bitti, Herr Franz Kindler.
Pergunta ao Franz.
Franz'a sor.