Fubar translate Turkish

Mesmo se pensarmos que a missão é FOBAR?

Bu görevin "fubar" olduğunu düşünseniz bile mi, komutanım.

Sobretudo se pensarem que ela é FOBAR.

Görevin eğer "fubar" olduğunu düşünüyorsanız.

- O que é o FOBAR?

- "Fubar"?

Não consegui encontrar a palavra FOBAR no dicionário de alemão. - Upham.

Alman sözlüğüne baktım. "Fubar" gibi bir kelime yok orada.

FOBAR.

"Fubar."

- Amiguinha, está tudo virado do avesso. É FUBAR, pessoas a gritar... A Gem está a tentar manter as pernas cruzadas para o bebé não sair.

- Küçük dostum, herşey ters gidiyor, bu tam bir felaket, insanlar çığlık atıyor, ve Gem, bebek fırlamasın diye ayaklarını uzatmak istiyor!

Realmente FUBAR, amiguinha.

Gerçekten felaket, küçük dostum.

"Hey, vamos ao Fubar."

"Gel birlikte beynimizi yiyelim!"

Tu ficas com as armas, eu fico com o dinheiro, e, este FUBAR ajuda a tornar de novo a nossa relação numa monogomia.

Silahları sen alırsın, parayı da ben. Ayrıca bu talihsiz olay ilişkimizi nötrlemeye de yardımcı olacak.

A sua informação errada pôs-lhos nesta péssima situação, e eu vou tirá-los de lá.

Berbat istihbaratın adamlarımı FUBAR durumuna getirdi,... ve ben onları kurtaracağım.

FUBAR, Acrônimo.

Fubar. Kısaltma.

- "Fubar", não era?

- Götü başı dağılmış, değil miı?

- "Fubar".

- Dağılmış.

Tínhamos uma expressão, "FUBAR"...

Bir tabirimiz vardı. Götü başı dağıtmış.

- Correu tudo errado, Amigo.

- FUBAR, dostum.

FUBAR!

- Fubar!

Temporada 01 Episódio 10 "Fubar Bundy"

S01E10 "FUBAR BUNDY" * * * iyi seyirler! * * *