English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Furiosa

Furiosa translate Turkish

1,570 parallel translation
Ela está furiosa.
Kızgın.
- Noventa porcento das vezes quando uma esposa foge e leva a filha para um sítio como este eu diria que está furiosa com o seu marido.
- Bu vakaların % 90'nında kadın kızını alıp böyle bir yere kaçmışsa bence kesinlikle kocasına çok kızmıştır.
Assistam ao velho Gil a transformá-la de furiosa em curiosa.
Ama bakın, Gil onu nasıl "öfkeli" den "meraklı" ya dönüştürecek.
Ela deixou o convento e voltou para o parque de atrelados, e ela estava mais furiosa do que dantes.
Manastır'ı terketti ve karavan parkına geri döndü, üstelik olduğundan çok daha sinirli bi halde.
E ela parecia ainda mais furiosa com os esquilos.
Ve şimdi hayvanlar karşı daha sinirliydi.
Foi medíocre e furiosa.
Baştan savma ve öfke dolu.
- Uma abelha não o conseguiu matar, um curandeiro também, vou ficar furiosa se um rapaz que fiz nascer entra aqui e mata um dos meus pacientes. - Serei rápido.
Çabuk olacağım.
Em conjunto. E agora, Saul, está furiosa comigo e a rever a verdade na cabeça dela.
Birlikte verdik ve ve şimdi, Saul, gerçeğin çarpıtılmış hali yüzünden bana kızgın.
Ela está furiosa.
Biraz fazla heyecanlanıyor.
A Brandy é capaz de ficar furiosa com isso.
Korkarım ki Brandy buna çok kızacak.
Ela só está furiosa porque o marido gosta de mim.
Kocası bana aşık olduğu için delirmiş durumda.
Sabes, não estás zangada por eu ter mentido. Estás furiosa por ter sido apanhada e te ter feito ficar mal vista.
Biliyor musun, aslında yalan söylememe değil yakalanıp seni kötü duruma düşürdüğüm için kızıyorsun.
Não acredito que não estejas furiosa com isto.
Buna kızgın olmayışınızı anlamıyorum.
É mais gostoso quando ela está furiosa.
- Kızgın olması daha da iyi.
Tu estás furiosa porque eu deixei-te por causa de um homem.
- Seni bir erkek için terk ettiğim için kızgınsın sadece.
Epá, a mãe está furiosa contigo.
- Baba annem sana çok kızgın.
Fico tão furiosa por saber que está um monstro lá fora a assustar o meu filho.
Dışarıda oğlumu korkutan bir canavarın olması beni o kadar sinirlendiriyor ki.
Achas que a mãe vai ficar furiosa connosco?
Sence annem kızacak mı bize?
Ela é uma fantasma furiosa.
Kızgın, kötü bir ruh o.
Nem por isso. A Lori está furiosa por teres ido atrás da Jessi e parece que os teus pais estão a discutir.
Lori, Jessi'nin peşinden gitmene çok sinirlendi ve sizinkiler tartışıyorlar.
Porém, ficarei furiosa com você se me mentir.
Bana yalan söyleseydin kızardım ama.
Vou ficar tão furiosa se tiver a mentir, vai me ver a subir pelas paredes.
Yalan söylüyorsan çok kızarım, hırçın bir kedi gibi olurum.
Acho que não posso ficar muito furiosa com ela.
Sanırım ona çok kızamayacağım.
A Gail vai ficar furiosa consigo, por embebedar o menino dela.
Gail sarhoş olmana çok kızacak.
Eu estou muito furiosa, poderia ter perdido os negócios.
Çok sinirliyim.
Eu sei que está furiosa, e peço-Ihe muitas desculpas.
Biliyorum. Kızgın olduğunuzu biliyorum. Ve sizden yürekten özür diliyorum.
- A minha mãe vai ficar furiosa.
- Annem çok sinirlenecek.
Queres perguntar antes por que estou furiosa?
Neden küplere binmedin demek istedin herhalde!
Se a Blair me visse ficaria furiosa.
Eğer Blair beni görürse, çok kızacaktır.
- Pronto, estás furiosa comigo.
Tamam, tamam. - Bana kızgınsın.
Eu teria ficado furiosa.
Beni sinirlendiriyor.
Shelby estava furiosa.
- Shelby küplere binmişti.
Ao analisar as listas das heranças roubadas pelos agentes funerários, a Chuck encontrou uma ameaça de morte furiosa escrita por Wilfred Woodruff.
Chuck, güvenilen çalışanlar tarafından çalındığından korkulan yadigârları listelerken,... bir Wilfred Woodruff tarafından yazılmış özellikle kızgın bir ölüm tehdidi ile karşılaşmıştı.
- Por causa de uma carta furiosa?
- Bunlar iğrenç bir mektup yazdın diye mi?
Esta manhã disseste que a mulher do Brian Sher não vai, e que se descobrisse que eu ia, ia ficar furiosa.
ve bu sabah haberler çıkmadan önce Brian Sher'in karısının da gitmediğini ve benim gittiğimi öğrenirse delireceğini söyledin.
Estava tão furiosa que tinha de dizer alguma coisa.
Ben sadece çok sinirliydim, bir şeyler söylemem gerekiyordu.
Ficaste furiosa.
Epey kızgındın.
Fico furiosa.
- Bu beni delirtiyor. - Ne?
Sinto muito por ele quando na realidade eu... eu deveria estar furiosa... muito furiosa.
Bu yüzden onun için üzülüyorum. Duruma bakarsak, ona kızmam gerekirdi. Hem de çok.
A Maya gosta mais do Sam, estás furiosa comigo por trazer-te aqui
Maya Sam'den daha çok hoşlanıyor, Seni buraya getirdim diye bana kızgınsın ve
Só que, em vez de se rir, fica furiosa. Explica.
Ve buna gülüp geçmek yerine, anlamsız bir şekilde morali bozulur.
A água do Lago Missoula dera inicio a uma travessia célere e furiosa pelo continente americano.
Missoula Gölü'nün suları Amerika Kıtası'nda hızlı ve öfkeli bir yolculuğa başladı.
A mãe vai ficar furiosa.
Beğendin mi?
É por isso que estás furiosa.
- Asıl nedenin bu olduğunu biliyordum.
Furiosa e bebeda.
- Kızgın ve sarhoş.
Ela parece bem furiosa.
Kızgın görünüyor.
Não estou furiosa com você, só queria saber...
Sana kızgın değilim, sadece bilmek istiyorum...
- Furiosa?
- Kızgın mı?
Furiosa? - Que aconteceu em Maple Grove?
Maple Grove'da ne oldu?
Já fiquei furiosa com a Karen, mas nunca me preocupei contigo. Agora, preocupo-me.
Artık duyuyorum.
Naquela noite, estava furiosa com ele.
O gece evden çıktığımızda da kızgındım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]