Translate.vc / Portuguese → Turkish / Gabe
Gabe translate Turkish
1,420 parallel translation
- Gabe.
- Gabe.
Não são do Gabe, são minhas.
Bunlar Gabe'nin ilaçları değil. Bunlar benim ilaçlarım.
Desculpa, Gabe.
Pardon, Gabe.
- Ganha um Óscar, Gabe. - Pois, pois.
- Git Oskar'ı kazan, Gabe.
Dizem-me que os comprimidos pertencem na verdade ao seu cliente, Gabe Fanning.
İlaçların aslında müşterin Gabe Fanning'e ait olduğunu söylediler.
- Gabe, corta.
- Gabe, kes.
O Gabe vai juntar-se a nós durante o resto da visita.
Gabe turun geri kalanında bize eşlik edecek.
Não. Gabe?
- Olmaz.
Largue-me!
Gabe! - Bırak beni!
Aliás, desejamos que isso aconteça, não é, Gabe?
Biz de öyle umuyorduk, değil mi Gabe?
Vamos, Gabe.
Gel bakalım, Gabe.
Gabe!
Gabe!
Gabe, ela sabe tudo.
Gabe, her şeyi öğrendi.
O Steve e o Gabe ficaram loucos.
Steve'le Gabe kafayı yedi.
Gabe!
Gabe.
Pronto, Gabe Tsoukis.
Tamam, Gabe Tsoukis.
Não se gabe, McGee, é impróprio.
Böbürlenme, McGee, hiç hoş değil.
E este é o meu humano, o Gabe.
Ve bu da insanım, Gabe.
- diz o Gabe.
- Gabe'den söylemesi.
O Gabe é óptimo com cãezinhos.
Gabe'in eniklerle arası bayağı iyidir.
Por isso não te portes mal, senão o caçador de humanos vai atrás de ti. Gabe.
Yani sakın yaramazlık yapma, yoksa insan yakalayıcı seni peşinden kovalar Gabe.
Eu não me chamo Gabe!
Benim adım Gabe değil.
Embora o povo de Orson, Indiana, se gabe de nunca trancaras portas, sempre é bom ter uma para deixar destrancada.
Ve Indiana, Orson sakinleri, kapıları kilitlemekten asla övünmezken birini kilitlemek zorunda olmadığın hâlâ güzeldi.
Gabe, tu sabes que não temos sorte no Black Jack, por isso toma conta de nós.
- Selam - Bu oyunda iyiyiz ona göre
Gabe...
Gabe.
- Obrigado, filho.
- Teşekkürler, Gabe.
E tu, Gabe, achas que ela pode ficar de pé?
Sen ne dersin ayakta durmasına, Gabriel.
É o que acontece com os desonestos, lembra-te Gabe?
Dürüst olmayan insanlara olan bu, unutma bunu Gabriel.
Gabe! Anda cá, filho.
Gabe, buraya gel oğlum.
Nunca sejas desonesto...
Asla sahtekar olmayı seçme, Gabe?
- Gabe, Isabella, Bex Chloe e Tomas.
- Sayılır. - Gabe, Isabella, Bex Chloe ve Tomas.
- Vou infiltrar-me na Irmandade do Sol.
Güneş'in Kardeşliği'ne sızacağım. - Gabe!
- Gabe! - Deixa-me, não!
- Çekil, hayır.
Não lhe escapa nada, pois não, Gabe?
Senden de hiç bir şey kaçmıyor değil mi Gabe?
Tudo bem, eu fico no carro, para o caso de algum dos gorilas do Gabe estar lá.
Pekala, arabada bekliyorum Gabe'in salaklar gelirse diye.
Então, alguma ideia de como impedir o próximo rapto do Gabe?
Gabe'in sıradaki kaçırmasını engelleyecek bir fikrin var mı?
Vou mostrar aqui ao Gabe o que tenho estado a fazer na cave.
Gabe'e bodrumda üzerinde çalıştığım işi göstereceğim.
Gabe, é tão bom voltar a ver-te.
Gabe, seni tekrar görmek güzel.
- Este é Gabe Nyland.
- Bu, Gabe Nyland. - Merhaba.
O Selby Vickers e a mulher foram encontrados assassinados no bosque.
Gabe, Selby Vickers ve karısı, vadide öldürülmüş olarak bulunmuşlar.
Diz aqui que Gabe Nyland chegou de avião na véspera do homicídio. - Há um aeródromo em Stratton, a cidade ao lado. - Isto está certo?
Gabe Nyland'ın cinayet gününden bir gün önce uçakla geldiği yazıyor.
O Gabe não mataria o irmão.
Gabe kardeşini öldürmez.
O Gabe adorava o irmão.
Gabe, kardeşini severdi.
Sabemos que o Gabe foi visitar o Neal na noite em que desapareceu.
Gabe'in Neal'ı kaybolduğu gece ziyaret ettiğini biliyoruz.
Cremos que havia outro paciente chamado Phillip que contou ao Gabe sobre o esconderijo do Neal na cave.
Phillip adında başka bir hastanın Gabe'e, Neal'in bodrumdaki yerini söylediğine inanıyoruz.
O Gabe encontrou o Neal a injectar-se com heroína.
Gabe, Neal'ı eroin çekerken buldu.
O Gabe atacou o Neal com um tubo.
Gabe, Neal'a bir boruyla vurdu.
Gabriel, vá lá para a cama.
Başaracağız, Gabe.
Gabe...
Gabe
Este é o Gabe.
Emir erlerimden biriyle tanışın. Adı Gabe.
Uma pequena ajuda aqui, Gabe!
Hadi! Yardım et, Gabe!