Translate.vc / Portuguese → Turkish / Gabrielle
Gabrielle translate Turkish
1,401 parallel translation
Vá, Gabrielle.
Herşey iyi olacak.
Não penses nisso agora.
Gabrielle, şimdi bunu düşünme.
Anda, Gabrielle.
Haydi, Gabrielle.
Assim que a Gabrielle estiver capaz de viajar, iremos lutar pela nossa saída daqui.
Gabrielle seyahat edecek kadar güçlenir güçlenmez, buradan gideceğiz.
Gabrielle, ela é a filha de Dahok.
Gabrielle, o Dahak'ın kızı.
Tu ficas aqui, e tomas conta da Gabrielle e da bebé.
Sen burada kal ve Gabrielle ve bebeğe bak.
Afasta-te, Gabrielle.
- Çekil, Gabrielle.
Não, estás enganada, Gabrielle.
Yanılıyorsun, Gabrielle.
Estás a ficar bastante boa nisto, não estás, Gabrielle?
Bunda oldukça iyiye gidiyorsun, öyle değil mi, Gabrielle?
Tens que considerar o que sabemos!
Gabrielle, bizim bildiğimiz şeyi de öğrenmek zorundasın.
Falaste sobre quereres acabar com o ciclo de dor e violência!
Gabrielle... acı ve şiddet döngüsünü bitirmek istediğinden bahsetmiştin.
Gabrielle, onde está?
Oh, Gabrielle. Gabrielle, o nerede?
Gabrielle, eu sei que isto é terrível mas... fizeste a coisa correta.
Gabrielle, bunun korkunç olduğunu biliyorum, ama sen doğru olan şeyi yaptın.
Afasta-te dessas rochas, Gabrielle.
- Kayadan uzaklaş, Gabrielle.
O desejo de vencer. Gabrielle, não estamos aqui para ganhar.
- Gabrielle, biz kazanmak için burada değiliz.
Gabrielle, já te disse... canto quando me comovo... quando há algo por trás.
- Gabrielle, sana daha önce de söyledim... arkasında birşey varken... hareket ettirildiğim zaman şarkı söylüyorum.
Gabrielle, é apenas um mau vestido.
- Gabrielle, bu sadece kötü bir elbise.
Tudo bem, Gabrielle acho que já todos sabemos quem foi.
- Sorun değil, Gabrielle. - Sanırım şimdi hepimiz kimin kim olduğunu biliyoruz.
- Gabrielle!
- Gabrielle!
Que drag! Gabrielle!
- Ne aptalca şey!
Ok, ok.
- Gabrielle! Tamam, tamam.
Joxer, vai à vila, diz à Gabrielle que fui atrás do Parsipedus.
Joxer, kasabaya git. Gabrielle'e Parsipedus'a gittiğimi söyle.
Gabrielle... vês alguma ferida?
Gabrielle, burada bir çürük görüyor musun?
Desculpa, Gabrielle.
Bak. Üzgünüm, Gabrielle.
Onde está a Gabrielle?
Hey, Gabrielle nerede?
Gabrielle, tu tens um plano.
Gabrielle, bir planın var.
Um pouco mais abaixo, querida.
Biraz daha az, tatlım. Gabrielle?
A Gabrielle vai buscar o Pontius.
Gabrielle Pontius'u getirmeye gitti.
Pontius... sou eu, a Gabrielle.
Pontius. Benim, Gabrielle.
Gabrielle, porque é que... não foste ter com a Cleópatra, e lhe disseste que ela era o alvo?
Gabrielle, neden sadece Kleopatra'ya gitmedin... ve onun hedef olduğunu bildiğini ona anlatmadın?
O plano dela atrasou o Jet tempo suficiente para descobrirmos o traidor... certo?
Gabrielle'in planı uzunca bir süre Jett'i dengesizce tutarak içerideki adamı bulmamıza yardım etti.
Agora, francamente, tive as minhas dúvidas que havia um traidor, mas felizmente, a Gabrielle insistiu que seguíssemos o seu plano.
Açıkçası, içeride adamı olduğuna dair şüphelerim vardı... ama neyse ki Gabrielle planını takip etmemiz için ısrar etti.
Agora Gabrielle, vai encontrar o Joxer.
Şimdi, Gabrielle, sen Joxer'ı buluyorsun.
Gabrielle!
Gabrielle!
Gabrielle, estás bem?
- Gabrielle, sen iyi misin?
Não sem a Gabrielle.
- Gabrielle olmadan olmaz.
Tu e a Gabrielle tiveram a vossa oportunidade para a liberdade.
Senin ve Gabrielle'in özgürlük için bir şansınız vardı.
Aqui, Gabrielle!
Bu tarafa, Gabrielle!
O amor que tens pela Gabrielle, Xena!
Senin Gabrielle için olan sevgin, Zeyna!
Gabrielle?
Gabrielle?
Obrigada, Gabrielle.
- Teşekkürler, Gabrielle.
Isto é apenas algo que preciso de fazer.
Gabrielle, bu sadece yapmak zorunda olduğum birşey.
Gabrielle, vou apanhar um barco que me vai levar até perto do reino de Chin.
Gabrielle, burada beni Chin'in Krallığı'nın yakınına taşıyacak bir gemiyi yakalıyorum.
Gabrielle... devo-te a minha vida.
Gabrielle... sana hayatımı borçluyum.
Ser assassina está no seu sangue, Gabrielle... na sua alma.
Katillik onun kanında, Gabrielle... onun ruhunda.
Morto... mas nós estamos vivos, Gabrielle... por isso vamos parar de viver no passado e festejar o teu feito heróico.
Ölü... ama biz yaşıyoruz, Gabrielle... bu yüzden geçmişte yaşamayı bırakalım ve senin kahramanca hareketini kutlayalım.
Gabrielle, assegura-te de que toda a gente sai do edifício.
Gabrielle, herkesin binadan çıktığına emin ol.
Essa coisa que estás a segurar é um monstro!
Gabrielle, tuttuğun şu şey bir canavar!
Eu sei como te sentes!
Gabrielle... nasıl hissettiğini anlıyorum.
Gabrielle, desculpa.
Gabrielle, özür dilerim.
Gabrielle, o que estás a fazer?
Gabrielle, ne yapıyorsun?