Translate.vc / Portuguese → Turkish / Gallery
Gallery translate Turkish
54 parallel translation
A Galeria Edward de São Francisco quer fazer uma exposição.
The Edward Gallery çalışmalarını sergilemek istiyor.
Dame Myra Hess tocou na National Gallery.
Dame Myra Hess Ulusal Galeri'de çaldı.
E estes destinam-se à Winwood Gallery.
Ve bunlarda Winwood Gallery'e sevk edilecekler.
"Está convidado para uma pré-exibição de pinturas contemporâneas europeias, adquiridas recentemente pela Farringdon Gallery."
"Farringdon Gallery'deki yeni çağdaş Avrupa tablolarının önizlemesine davetlisiniz."
Bien, Condessa, amanhã vou levá-la à Tate Gallery para ver a colecção dos Turners.
Pekala, Kontes yarın sizi Tate Galerisi'ne götüreceğim. Orada Turnerlar'ın koleksiyonunu görebilirsiniz.
Bien, Condessa, amanhã vou levá-la à Tate Gallery para ver a coleção dos Turners.
Eh bien ( "Eh iyi" ), Kontes, yarın sizi Tate Gallery'deki Turners'ın koleksiyonunu görmek için alacağım.
Em Londres, Archer encomendou as suas roupas, foram à National Gallery... e algumas vezes ao teatro.
Archer Londra'da kıyafetlerini ısmarladı ve müzeye gittiler. Bazen de tiyatroya.
Em Londres, só conseguimos um dia na National Gallery.
Londra'dayken müzeyi yalnız bir gün gezebildik.
Num episódio de Night Gallery, entra um insecto no ouvido de um fulano.
Night Galerisi dizisindeki adamın kulağakaçanı vardı.
Que dizes a uma exposição exclusiva na Thrall Gallery?
Nasıl bir segi istersin? Kişisel seegi mi? Thrall Galerisinde
Alguma vez mandaste slides para a Thrall Gallery?
.... kendi galerisinde resimlerinizi teşhir etmek için. - Bu doğru değil - Çalışmalarınızın fotoğraflarını..
Sabias que a National Gallery está a enviar as obras de arte para as cavernas?
Ulusal Galerinin bütün sanat eserlerini topladığını biliyor musun? Eserleri mağaralara gönderiyorlar.
Pendurado na National Gallery.
Ulusal Galeri ya da öyle bir yerde çerçevelenip asılmalı.
Vou expor na Circle Gallery, sob o pseudónimo de Pima, Charles Pima.
Circle Gallery'de bir sergim açılacak. Charles Pima adıyla sergileyeceğim.
Schuller Gallery.
Galeri Schuller.
Sou assistente directora na Schuller Gallery em Chelsea.
Chelsea'deki Schuller galerisinde sanat asistanı yöneticisiyim.
Não, vou construir uma nova ala na National Gallery e dar-lhe o meu nome.
Hayır, buldum. Ulusal Müze'nin yanına, kendi adımı taşıyan bir ek bina yaptırırım.
Foi tirada da Galeria Nacional?
National Gallery'den mi alındı?
Na verdade, a Galeria Nacional tem uma cópia.
Aslında, National Gallery'deki kopyadır.
Ele vai fazer uma exposiço na Wolver Gallery... e eu gostaria muito de entrevistar voc a respeito.
Galeri Wolver'da bir sergisi olacak ve sizinle görüşmek isterdim.
Não. Copiei literalmente uma página de um catálogo da Z Gallerie.
Hayır.Aslında "Z Gallery" dergisindeki bir sayfanın aynısını dekore ettim.
Objectivo, a National Gallery.
Hedef : Ulusal Müze.
Olá e bem-vindos a uma instituição tão conhecida como a National Gallery de Londres, onde lhes damos as boas vindas à grande final de "Escolas ao Desafio".
Londra'dan Ulusal Sanat Galerisi'nden merhabalar ve hoş geldiniz. Sizi burada Okullar Arası meydan okumanın finalinde konuk etmekten gurur duyuyoruz.
Num extraordinário seguimento à notícia de última hora, o quadro sem preço roubado ontem da National Gallery foi encontrado. "A Rapariga com Brinco de Pérola", de Vermeer, foi encontrado por colegiais numa sala de provas do Harvey Nichols.
Şimdi yayınımızı flash haber için kesiyoruz. Garip bir şekilde, Ulusal Galeriden dün gece çalınan paha biçilemez sanat eseri bulundu.
Mas passemos agora ao St Trinian'onde está a nossa jornalista com o director da National Gallery, que vai dar um prémio às alunas do colégio.
Şimdi St Trinian'a bağlanıyoruz. Denise Stephenson hattımızda Ulusal Galeri'nin yetkilileri ile kızlara ödüllerini vermek için bekliyor.
Eu não tenho tempo pra isso... - Me encontre na Spike Gallery.
Buna harcayacak... 4 ve 6. caddenin oradaki, Spike Galerisi'nde benimle buluş.
- Projectaram a nova Tate Gallery.
- Yeni Tate Galerisini dizayn ettiler.
Encomenda prioritária para a Saatchi Gallery em Londres.
Öncelikli olarak Londra'daki Saatchi Galerisine gönderilecek.
Nós somos os Chart Gallery.
Grubumuzun adı Chart Gallery.
Janeco Gallery.
Janeco Galerisi.
Escuta. A Sophia que saia na estação de Gallery Place e que siga para leste.
Sophia'nın Gallery Place İstasyonu'ndan çıkıp ve doğuya doğru yürümesini sağla.
Gallery fica em Chinatown.
Gallery. Chinatown.
O comando acaba de informar que o alvo saiu na estação de Gallery Place.
Hedefin Gallery Place İstasyonu'ndan ayrıldığı raporu az önce verildi.
Apresento-vos o convidado especial, o meu negociador de arte e proprietário da Bergman Gallery, Felix Bergman.
Lütfen özel konuğumuz sanat simsarım ve Bergman Galerisi'nin sahibi Felix Bergman'a hoş geldin deyin.
Mais nenhum passou dois dias consigo na galeria Phillips, a ver, alegremente, as suas obras impressionistas favoritas.
Diğer çocuklarının hiç biriyle iki gün boyunca Phillips Gallery'de sevgili izlenimcilerinle mutlu mesut vakit geçirmiyorsun.
Devia estar na National Gallery.
Ulusal Galeri'de olmalıymış.
Arthur Gallery.
- Arthur Gallery.
O atirador morto, Arthur Gallery, não tinha registo, mas era suspeito em três assassinatos diversos, em três locais diferentes.
Ölen tetikçi Arthur Gallery, sabıkası yoktu. Ama üç farklı yerdeki üç ayrı cinayetin şüphelisiydi.
Comprei aquilo na Gallery Air por várias centenas de milhares.
Ama ben bu resmi Air Galerisinden Birkaç yüz bin dolara satın aldım.
- Ala oeste da Galeria Nacional.
- National Gallery'nin batı kanadında.
O Ballard foi encontrado morto no exterior da galeria Nacional.
Ballard bugün National Gallery dışında ölü bulunmuş.
Então venham dar uns tiros na Great Plains Shooting Gallery.
Dükkanımıza gelin ve Great Plains Atış Dükkanı'nda atış yapın.
Amanhã, enquanto a Casa Branca assume a Galeria Nacional para montar a coisa mais difícil da cidade : a celebração do 50º Aniversário do Presidente Grant.
Yarın Başkan Grant'in 50'nci doğum günü ve Beyaz Saray kutlama hazırlıkları için National Gallery'ye taşınıyor.
Por falar em diversão, o teu desafio no Gallery Club, Menina Hall, é dançar num bar, mesa ou numa jaula!
Miss Hall, eğlenceden bahsetmişken Gallery klüpteki sıradaki dansın masa üzerinde yada kafes içinde olacak..
Como é que arranjamos uma visita privada para ver a colecção de tapeçarias da Royal Saxon Gallery?
Royal Saxon Galerisi'ndeki goblen koleksiyonunu özel olarak görme şansını nasıl yakalarsın?
Concorri à National Gallery.
Ulusal galeri ile iletişime geçtim.
Querido, trata-se da National Gallery.
Ulusal Galeri'den basediyoruz.
Quando começámos a falar sobre Washington... concorri à National Gallery.
Washington hakkında konuşmaya başladığımız zaman Ulusal Sergi Salonu'yla temas kurdum.
Mas por outro lado haverá uma nova porta de entrada... na National Gallery.
Öte yandan, içinden geçebileceğimiz yeni bir kapımız olacak Ulusal Sergi Salonu'na açılan.
Quando começámos a falar sobre Washington, concorri à National Gallery.
Washington hakkında ilk kez konuşmaya başladığımızda, Ulusal Galeri'yle iletişime geçtim.
A Tate Gallery?
Tate Galerisi mi?