English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Gap

Gap translate Turkish

161 parallel translation
Vamos atacar por Losheim Gap.
Losheim geçidinde saldıracağız.
Frente Norte comunica a entrada do Exército de tanques em Losheim Gap.
Kuzey cephesi panzer Eisen'nin Losheim geçidine girdiğini bildiriyor.
Bem, é em Shenandoah Gap.
Shenandoah vadisinde.
Sim, eu até fui um em Indiantown Gap.
Indiantown Gap'teyken öyleydim.
- Em Indiantown Gap, Pennsylvania.
- Indiantown Gap, Pensilvanya.
Se o fizerem, impedem que o nosso pessoal chegue a Pine Gap.
Grev yaparlarsa her şey durur. Bizim elemanlar ve cihazlar da açıkta kalır. Merak etme.
Bom, a perda de Princeton é o ganho da Gap.
Bir kez daha Princeton'ın kaybı boşluğun kazancı oldu.
Não se lembra de Cumberland Gap?
Cumberland Geçidi'ne ne demeli?
Quero ir à Gap, que é ali em baixo.
İndirim yapan yere gideceğim. O şurada aşağıda.
Em Thoroughfare Gap, você segurou Longstreet.
Thoroughfare Gap'de Longstreet'e karşı geldin.
Bem-vindos a The Gap
Gap'e Hosgeldiniz
Lelaina, a Vickie foi promovida a gerente da Gap.
Lelaina, Vickie az önce Gap'in müdürlügüne terfi etti.
Sou gerente da Gap.
Gap'in müdürüyüm.
Credo, não vou trabalhar para a Gap, percebes?
Gap'de çalismayacagim. Tamam mi?
E agora, Sra. Gerente da Gap, achas que me podes dar ordens?
Simdi beni itip kakabilecegini mi saniyorsun?
Debaixo daquele ar moderno dos anos 90, há um marido dos anos 50, que quer que eu tenha uma posição inferior.
- Evet. - 90'ların Gap reklamı gibi. İçinde 1950'lerden kalma bir koca figürü var.
O David entrara num anúncio da Gap.
David bir reklama çıkmıştı.
Tentou partir uma montra, mas não conseguiu.
Gap'in vitrin camını indirmeye çalışmış ama başaramamış.
Já ninguém faz compras no "The Gap"?
Eskiciden başka bir şey geldi mi?
E querias tu alguma coisa da "The Gap".
Ayrıca eskiciden böyle bir şey istemiştin.
Então, e tu? Que há na GAP de Roma, que não haja na GAP da Broadway?
Eee, Roma'daki Gap mağazasında olup, Broadway'dekinde olmayan şeyler ne?
Esquece a GAP, porque está tudo acabado entre nós.
Unut Gap'i çünkü bu ilişki bitti.
A quem o dizes. Engatámos duas mulheres na Gap.
Gap'den iki tane kadın ayarladık.
É outra Gap, outra Tower Records!
Gap farklıdır, Tower Record farlıdır.
Isto aqui não é a Gap.
Burası G.A.P. değil.
Olá, bem-vindo à Gap.
Merhaba, Gap'e hoş geldiniz.
A perna da prótese dela caiu numa loja da Gap e ele levou-a ao colo como um cavaleiro numa armadura de branco acetinado.
Bir "Gap" mağazasında takma bacağı düşmüş. Adam beyaz atlı şövalye gibi onu dışarı taşımış.
Tira-lhe isso tudo de cima, coloca-o num monitor.
Gap'ten aldığı şu kıyafetleri kes. Onu monitöre bağla.
A perna protética caiu-lhe na loja da Gap.
Mağazada protez bacağı çıktı.
É da Gap.
Gap'ten.
- Um anúncio.
- GAP reklamında gördüm.
Um dos bailarinos dos Gap, o Aquaman, qualquer pessoa!
"Gap" dansçılarından birini, "Aquaman" ı, herhangi birini...
Um dos bailarinos dos Gap, o Aquaman, qualquer pessoa!
- Ne? Peki Mason'ıma ne oldu?
Olá, Sr. Yakamoto, bem-vindo à Gap.
Merhaba Bay Yakamoto, Gap'e tekrar hoş geldiniz.
Enquanto andamos pela casa à procura dos segredos de Michael Myers, podemos beber Pepsi ou vestir roupa da Gap.
Demek istediğim evin etrafında dolaşıp Michael Myers'ın sırlarını elimizde bir Pepsi'yle keşfedebiliriz.
Estarei cá fora da Gap por volta das 8 : 00, okay?
Saat 8 : 00'da Gap'in dışarısında olacağım, tamam mı?
É como roupa para bebé.
Baby Gap gibi. Çok önemli değil.
A ama dela tentou levá-la à "Baby Gap", mas ela só chorava, chorava.
Dadısı Bebek Gap mağazasına götürmeye çalışırdı, ama hep ağlardı.
The GAP, Starbucks, Toys R Us... quem lembrará dessas marcas a menos que nós contemos ao mundo sobre elas?
The Gap, Starbucks, Toys "R" ve diğerleri... Onca markayı dünyaya biz anlatmazsak, kim hatırlar ki?
E os presentes que o teu pai e eu te damos... os bilhetes para o concerto dos N'Sync, a conta na GAP e os gelados do Ben Jerry's.
N'Sync biletleri, Gap'ten kıyafetler,.. ... "Ben and Jerry" den aldığımız dondurmalar.
- The Gap
- The Gap
Quando passei por Buffallo Gap, quis ver se preenchia lá a lista.
Buffalo Gap'te fenalaşınca listeyi orada doldurabilir miyim diye merak ettim.
Estupidez de Gap em cada esquina!
Her köşede salak bir Gap var!
Os testes da função hepática, a ureia e creatina estão normais, não são diabetes.
- Karaciğer, kan tahlilleri ve kreatinin normal. Diyabet de GAP de yok.
A Gap precisa sempre de quem dobre camisolas.
GAP, tişört katlama ihtiyacını sürdürüyor.
Encontravas uma toalha de mesa velha na rua e fazias um vestido e no ano seguinte estariam a produzi-lo na GAP
Sokaktan eski bir masa örtüsü bulmuştun ve ondan elbise yapmıştın ve ertesi yıl ondan seri üretime başlamışlardı.
Se chegares à equipa principal na próxima época, arranjo-te um contrato publicitário.
Seneye A takımına çıkarsan sana Gap reklamı ayarlarım.
Win-gap-o. E como dizemos adeus.
Ve böyle de hoşça kal.
O mundo só terá Gaps e Starbuck's, certo? Ele tem grana.
Bütün dünya Gap ve Starbucks'la dolacak ha?
Talvez tenha de o sedar.
DaHjaj pung'gaP... Onu uyutmak zorundayız.
Não estava a candidatar-me a um emprego na Gap!
Şov dünyasında bir işe başvurmadım!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]