Translate.vc / Portuguese → Turkish / Gay
Gay translate Turkish
8,286 parallel translation
Ela foi embora quando pedi para ajudar-me a roubá-la.
- Gay mi? Kayayı çalmak istediğimi söyleyince gitti.
Gay?
Gay?
E a Gay confirmou que parece ter certas características geológicas que sugerem que ela estava enterrada acima da KT Boundary.
Gay'in doğruladığına göre jeolojik özelliklere göre bu örnek kesinlikle KT sınırı üzerinde yer alıyor.
- Não sou gay!
- Eşcinsel değilim.
Por serem um casal gay na Polícia de Nova Iorque.
New York Polis Teşkilatı'nda birlikte çalışan gay bir çift olduğunuz için.
Por ser gay, o Raymond sofreu horrores na mão dos colegas e muitos pareciam-se imenso consigo.
Çünkü o gay, Raymond çoğu aynı senin gibi olan iş arkadaşları tarafından çok acı çekti.
- Quando soubeste que eras gay?
- Lezbiyen olduğunu ne zaman anladın?
E isso não significa que sejas gay ou não.
Ve bu da eşcinsel olup olmadığın anlamına gelmek zorunda değildir.
Sabes, com todo essa... treta de sensibilidade musical... nunca te ocorreu que ele pudesse ser gay?
Yani bütün o duygusal müzisyen zırvalarından gay olabileceği aklına gelmedi mi?
Não acho que ele seja gay.
Onun gay olduğunu sanmıyorum.
Jess, tenho que ser honesto contigo. Baseado no que disseste do que viste dele lá fora, tudo isso soa-me bastante gay a mim.
Jess, dürüst olmak gerekirse onu ne halde yakaladığınla ilgili anlattıklarına bakınca kulağıma oldukça gay geliyor.
Finge que ele é gay.
- Geymiş gibi davran.
Já fodi com um gay.
- Gey biriyle de sevişmiştim.
conhecemo-nos na associação afro-americana de gays e lésbicas da polícia de Nova York.
Baş komiser Holt, geçenlerde Afroamerikan gay ve lezbiyen polis derneğinde tanışmıştık.
Gostaria de solicitar fundos para uma organização gays e lésbicas.
Siyahi gay ve lezbiyen polis memurlarını destekleyen bir kuruluş kurmak için örtülü ödenek talep ediyorum.
Sabem qual é a pior parte de ser um polícia negro e gay?
Siyahi, gay bir polis olmanın en zorlu yanı nedir biliyor musunuz?
Sabem o que é mais difícil em ser um polícia negro e gay?
Siyahi, gay bir polis memuru olmanın en zor yanı ne biliyor musunuz?
Só quero que todos saibam que eu sou gay.
Buradaki herkesin eşcinsel olduğumu bilmesini istiyorum.
Gay, hein?
Eşcinselsin demek?
Meu Deus, é um verdadeiro programa gay.
Ay inanmiyorum, tam escinsellere göre bir program.
Um casamento gay não é lugar para se impedir alguém de ser quem quer ser.
Bir escinsel dügününde birini olmak istedigi sey konusunda engelleyemezsin.
Aparentemente, tenho o único estagiário gay no mundo sem qualquer sentido de moda.
Anlaşılan dünya üzerinde modadan anlamayan tek eşcinsel stajyer bendeymiş.
E cada vez mais Estados legalizam o casamento gay.
Ve bir çok eyalet de eşcinsel evliliklerini yasallaştırıyor bile.
Max, eu preciso que me dês o teu gay.
Max geyini bana vermen lazım.
Eu dar-te-ia o meu tomate esquerdo antes de te dar o meu gay.
Sana geyimi vermek için neler vermezdim.
Acho que o teu namorado pode ser gay.
Sevgilin eşcinsel olabilir.
Gay? Não.
Eşcinsel mi?
Não sou gay.
Hayır. Hayır, değilim.
- Mas não, eu não sou gay. - Tudo bem.
Ama hayır, eşcinsel değilim.
Ela é gay, heterossexual, rica, pobre, solteira...
Eşcinsel mi olacak, heteroseksüel mi, zengin mi, fakir mi, bekar mı?
Um gajo disse-te que ia deixar a mulher dele, e tu saíste mais rápido que o Vladimir Putin num bar gay.
Adam eşinden ayrılacağını söyledi... ve sende Vladimir Putin'den önce gay bardan çıktın.
- Eu disse à Rebecca Carlin que eras gay.
- Rebecca Carlin'e gay olduğunu söyledim.
Pois, ou tipo sortudo, se acabar por ser gay.
Evet, ya da şanslı adam. Bakarsın gey çıkar.
Casamentos gays, casamentos héteros.
Gay düğünleri, normal düğünler.
Falei com a irmã do Ben e ela disse que ele não era "gay".
Az önce Ben'in kız kardeşiyle konuştum ve ona göre eşcinsel değilmiş.
Ele não compreende casamentos gay e eu não percebo que os fatos de treino sejam roupa casual.
O eşcinsel düğünlerini anlamıyor ben de günlük giysi olarak eşofman giyilmesini anlamıyorum.
Nem consigo fazer com que o meu filho deixe de ser gay.
Bakarsanız oğlumu da eşcinsellikten kurtaramıyorum.
Eu não sou gay.
Ben eşcincel değilim.
E, Meg, és gay.
- Ve Meg, sen geysin.
- Sim, a isso chama-se ser gay.
- Evet. - Evet, işte bu geysin demek oluyor.
Porquê? Cantar enquanto este cretino te lambe o cu?
Ben şarkı söylerken bu gay oğlu gay sikini sana sürtsün diye mi?
Percebi, não querer que o seu pai saiba que é gay.
Anlıyorum, babasının eşcinsel olduğunu anlamasını istemiyor.
Mais gay é impossível, e toda a gente sabe.
Fakat gay olması, uzun hikaye ama herkes biliyordu.
Porque não lhe conta, que é gay?
Neden ona eşcinsel olduğunu söylemiyorsun?
- Gay? - Sim, eu só...
Eşcinsel?
Walden, agora você está tentando falsificar uma ligação emocional com sua terapeuta gay.
Walden, şu an eşcinsel terapistinle duygusal bir bağ oluşturmaya çalışıyorsun.
Por que você está me massageando e me chamando de "bebê" e vestido como um guepardo gay?
Neden bana masaj yapıyorsun ve bana bebeğim diyorsun ve eşcinsel bir çita gibi giyiniyorsun?
No casamento "gay", claro.
Eşcinsel evliliklere, açıkçası.
- Gay?
- Evet.
Porque é que a Gay está a dormir no nosso sofá?
Gay neden kanepemizde uyuyor?
- Ele parece ser... - Eu não sou gay.
Biraz...