English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Gestapo

Gestapo translate Turkish

473 parallel translation
E isso é mais do que faz com a Gestapo e os seus soldados e a sua raça ariana.
İstediğim şeyi suçlarım. Ve bu senden de sizin teşkilatınızdan da saldırılarınızdan da burjuvalarınızdan da daha değerlidir.
Coisas da Gestapo.
Gestapo'nun emri.
Meu caro Rick, você sobrestima a influência da Gestapo.
Gestapo'nun etkisini abartıyorsun.
É a Gestapo.
Gestapoymuş.
Mas a Gestapo estava à espera dele.
Ama onu Gestapo bekliyordu.
Se a Gestapo soubesse que era mulher dele, seria perigoso para mim e para aqueles que trabalhavam connosco.
Gestapo, onun karısı olduğumu bilseydi, benim ve bizimle çalışanlar için tehlikeli olurdu.
Sabia que não terias deixado Paris e que a Gestapo te iria prender.
Anlatsaydım, sen de gitmezdin ve Gestapo seni yakalardı, ben de...
Bem, tudo começou na sede da Gestapo, em Berlim.
Her şey, Berlin'deki Gestapo merkezinde başladı.
Se caírem nas mãos da Gestapo eles podem retaliar nos seus familiares.
Eğer adresler Gestapo'nun ellerine düşerse tüm bu ailelere karşı bir misilleme yapabilirler.
Se as entregar à Gestapo e não à Resistência significará não só a morte de milhares de pessoas, mas a destruição da nossa organização na Europa Oriental.
Eğer onları örgütler yerine Gestapo'ya iletirse bu sadece yüzlerce insanın ölümü değil Doğu Avrupa'daki örgütlenmemizin de yıkımı anlamına gelir.
10 : 00 amanhã de manhã na Sede da Gestapo, a menos que cancele esta noite.
Bu gece konuşmazsak, yarın sabah saat 10'da Gestapo merkezinde.
Ainda há uma hipótese, Siletsky não foi à Gestapo.
Hala şansımız var, Siletsky, Gestapo'yla yarın görüşecek.
Vou encontrar Herr Siletsky na sede da Gestapo.
Gestapo Merkezi'nde, Bay Siletsky ile buluşacağım.
Ultimamente a Gestapo anda muito ocupada, com certeza não me reterão por muito tempo.
Gestapo bu günlerde bayağı meşgul, beni başlarından atacaklarına memnun olacaklar.
Meu caro Coronel, é bom respirar o ar da Gestapo novamente.
Sevgili albay, Gestapo'nun havasını yeniden solumanın ne kadar iyi olduğunu söylemem lazım.
Sabe, os meus homens da Gestapo são muito eficientes.
Gördüğünüz gibi Gestapo'larım oldukça faydalı.
Um homem da Gestapo, que traz uma mensagem para uma polaca do inimigo.
Siz, bir Gestapo yandaşı, düşmandan Polonyalı kadına mesaj iletiyorsunuz.
E vou descobrir, nem que mobilize toda a Gestapo.
Bütün Gestapo'yu seferber etmem gerekse bile bunu bulacağım.
Estou na Gestapo há tanto tempo
O kadar uzun süredir Gestapo ile beraberim ki...
A Gestapo tem estado a trabalhar aqui há já muito tempo, dia e noite, a tentar descobrir tudo sobre todos, e eu em poucas horas descubro a mulher mais atraente da cidade.
Tüm Gestapo, uzun süredir, herkes hakkında en ufak şeyleri bile öğrenmek için geceli gündüzlü çalışıyor. Buraya geliyorum ve bir kaç saat içinde şehirdeki en güzel bayanı buluyorum.
A Sra. Tura não tem nada a esconder da Gestapo, mas tem um pequeno segredo.
Bayan Tura'nın, Gestapo'dan saklayacak hiç bir şeyi yok. Ama sadece küçük bir sırrı var.
Agora não é importante, não percebe que vai cair nas mãos da Gestapo?
Bunun şu an önemi yok, ama doğruca Gestapo'nun ellerine gittiğinin farkında değil misin?
Coronel Ehrhardt, fico muito feliz por respirar o ar da Gestapo de novo.
Albay Ehrhardt... Tekrardan Gestapo'nun havasını soluduğum için ne kadar mutlu olduğumu anlatamam.
Precisaremos de uma confusão. Um tumulto entre a Gestapo.
Yani Gestapo'nun içinde bir karmaşa, bir karışıklığa ihtiyacımız var.
Causei confusão com cada homem da Gestapo que conheci.
Tanıştığım her Gestapo'da bir heyecan yarattım.
Sra. Tura, considere-se nos braços da Gestapo.
Bayan Tura, kendinizi Gestapo'nun kollarındaymış gibi düşünün.
Eles estão-me a proteger da Gestapo.
Benimle Gestapo arasında duruyorlar. Bn. Harding'i görmeliyim.
Devia pertencer à Gestapo...
Gestapo'da olmalıymışsınız, Çavuş.
Gestapo?
Gestapo mu?
Embora acreditado como membro da embaixada, ele era chefe da Gestapo na América.
Elçilik yetkilisi olarak bildirilmesine ragmen aslìnda Alman Gestapo şefiydi.
Gestapo.
Gestapo.
Nós soubemos. - E onde ele está?
Gestapo dün akşam Manfredi'nin evini bastı.
Vamos acabar na Gestapo.
Ne biliyorsan söyle. Nerede olduğunu biliyor musun?
Aceita? Ora, não será um cigarro que o fará falar.
Gestapo hakkında çok garip şeyler söylerler, bilirsin.
Depois fui para a Jugoslávia, e quando se deu a invasão fugi para Itália, porque a Gestapo andava atrás de mim.
Ardından, Yugoslavya'ya göç ettim. Orası da işgale uğrayınca bu kez İtalya'ya kaçtım çünkü Gestapo peşimdeydi.
- Amigos da gerência, acho eu.
- Yönetimden arkadaşlar sanırım. ( Gestapo )
24 horas depois os documentos de Cícero chegaram à Gestapo Moyzisch foi chamado a Berlim para contactos com o General Kaltenbrunner.
Çiçero belgelerinin Almanya'daki Gestapo merkezine ulaşmasından 24 saat sonra Moyzisch, General Kaltenbrunner'a rapor vermek üzere Berlin'e çağrıldı.
O Coronel von Richter da contra-espionagem da Gestapo saiu de Berlim por avião no mesmo dia.
Gestapo Karşı Casusluk Birimi'nden Albay von Richter aynı gün uçakla Berlin'den ayrıldı
Foi contactado na estação por um agente da Gestapo chamado Siebert que o escoltou até à Embaixada para consultar com von Papen.
İstasyonda, Siebert adlı bir gestapo ajanı tarafından karşılandı von Papen'le görüşmek üzere Alman elçiliğine kadar kendisine eşlik edildi.
Que outras instruções tem a Gestapo para mim?
Gestapo'nun benim için başka ne talimatları var?
Escute Diello, nós protegê-lo-emos da Gestapo, mas tencionamos levá-lo vivo.
Dinle Diello. Seni Gestapo'dan koruyacağız, ama maksadımız seni canlı yakalamak.
Querem que a Gestapo me prenda?
Gestaponun beni tutuklamasını mı istiyorsunuz?
A Gestapo está a prender as pessoas erradas.
Gestapo yanlış adamları tutukluyor.
Da forma como lidei com os vossos antecessores, a Gestapo.
Selefiniz Gestapo'yla başımdan geçenler yüzünden.
Com um sádico tresloucado da Gestapo que se diverte a brincar com carne e sangue?
Kendi şehveti için et ve kanla oynamaya yetkili deli, sadist bir Gestapo gerzeği mi?
Nem a Gestapo conseguiu arrancar-lhe nada, durante a guerra.
Çözülmeyeceği, savaşta Gestapo tarafından kanıtlanmıştı.
O herói da Resistência, que enganou a Gestapo por sua própria vaidade.
Kendi kibiri için Gestapo'yu alt eden Direniş kahramanı.
Diga ao tribunal, Eminência, traiu a Resistência perante a Gestapo?
Mahkemeye söyleyin Direniş'e Gestapo için ihanet ettiniz mi?
Ninguém sabia que estava a passar informações á Gestapo, pois não?
Gestapo'ya ihbar ettiğinizi bilmiyorlardı değil mi?
Levante-se! Gestapo!
Uyan, Gestapo geldi!
- Obrigado.
- Gestapo geldi, değil mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]