Translate.vc / Portuguese → Turkish / Gilligan
Gilligan translate Turkish
175 parallel translation
Certo, Gilligan. Se não te importas.
Evet, Gilligan, zahmet olmazsa.
- Gilligan's Island!
- Gilligan'ın Adası!
"A llha de Gilligan", "Os Flintstones".
"Gilligan" in adası ", "Çakmaktaşı Ailesi"
Vocês querem audiências... pessoas em frente de canais fixados... em vez de linhas seleccionadas... bem, não vais conseguir isso... com reviravoltas na Ilha Gilligan.
Hem rating istiyorsunuz, hem de insanlar grev yapmasınlar diye televizyonun başından kalkmasınlar istiyorsunuz. Bunu da Gilligan Adası'nı tekrar yayınlayarak başaramazsınız.
Ilha Gilligan.
Evet, Gilligan Adası.
Então, Gilligan... quer dizer Robinson e o Professor fizeram um carro de cocos.
Yani Gilligan, aman yani Robinson ve profesör, hindistanceviziyle çalışan bir araba yaptılar.
Sabes, Bud, confundiste sem querer o Robinson Crusoe com o Gilligan's Island.
Yanlışlıkla, Robinson Crusoe ve Gilligan Adası'nı birbirine karıştırmışsın, Bud.
Ele ajudou o Gilligan a preparar-se!
Ve Gilligan'a da adadan kaçması için yardım etti. Tanrım!
Que barco os levou todos Para a llha do Gilligan?
İnsanlar Gilligan Adası'na hangi botla gittiler?
Que navio os levou à ilha de Gilligan?
Hangi gemi insanları Gilligan Adasına götürdü?
Gilligan é que era o homem.
Gilligan onun adamıydı.
Gilligan era um morcão, seu arroto!
Gilligan "geek" ti.
Vi o Professor fazer isto, no Gilligan's Island.
Gilligan'ın Adası'nda Profesör yaparken izlemiştim.
E perder Gilligan?
ve Bayan Gilligan?
Gilligan vai dar atrasado.
Akşam yemeği gecikebilir.
uma viagem com tudo pago às llhas dos Gilligans.
Gilligan Adalarına tüm masrafların karşılandığı bir yolculuk.
A do rádio transitores de Gilligan. Essa foi boa.
"Gillian'ın transistör radyo kartı" harika bir bölümdü!
Vocês estavam na sala a tentar lembrar-se de todos os episódios da "llha de Gilligan" assim à toa.
- Peki, Tony. Hiç alaya almadan "Gilligan'in Adası" nın bölümlerini listelediniz!
- A llha do Gilligan?
- "Gilligan'in Adası"?
Gilligan, o Skipper, e o chefe Wiggum.
Gilligan, Skipper ve Şef Wiggum.
Deixa-me ver se percebi, agarraste-te a um tipo porque fizeram um cruzeiro de três dias a Bali Hai? Diria : Isso não é de doidos?
Şöyle derdi ; "Adamın birine abayı yaktın çünkü üç gün boyunca Gilligan'ın Adası ve Bali Hai seyahati yaptınız."
Capitão, comeste o ajudante?
Hey, Gilligan. Kaptanı yedinmi?
A nossa missão é salvar o Gilligan?
Görevimiz nedir, Gilligan'ı kurtarmak mı?
Tem alguma coisa com tamanho para caber toda a minha família e não ficarmos como o Gilligan?
Yelkenciliği öğrenmek isterim. Bütün ailemi alacak kadar büyük birşey var mı elinde? Sonumuz Gilligan gibi olmadan.
- Com o Gilligan, anormal!
Gilligan ile birlikte, aptal.
- Onde está o Gilligan?
- Gilligan nerede?
Ele tira a mão. Se gritares, o Gilligan mata-te.
Şimdi ağzını açacak.Ama bağıracak olursan, Gilligan seni vuracak.
Sinto-me bem comigo mesmo, estou a ajudar o meu país, e vou ter um autógrafo do Gilligan.
Kendimi iyi hissediyorum. Ülkeme hizmet ediyorum sonra da Giligan'ın imzalı fotoğrafını alacağım.
- O náufrago acordou.
- Gilligan uyanmış.
Ê o Gilligan e o Skipper também.
Gilligan ve Skipper.
- Gilligan's Island, Sr. Howell.
- Uzay Yolu, Kaptan Kirk.
Certamente não pensam que'Gilligan's Island'é um...
Düşünmüyorsunuz değil mi Gilligans Adasının...
Pareces o capitão, e Mike parece Gilligan.
Sen kaptana benziyorsun, Mike da sanki Gillighan.
Gilligan era engraçado....
Gilligan komik bir tipti.
Stewart Gilligan Griffin não corre por nada!
Stewart Gilligan Griffin hiçbir şeyden kaçmaz!
Gilligan's Island? Pinball? Stratego?
TV'de dizi, Langırt, Büyük Taktik ( oyun )...
Imagino que vai ser como quando o Gilligan e o Skipper tiveram uma discussão... E desenharam uma linha a giz a partir do centro da cabana deles... Resultou lindamente.
Düşünsene Gilligan ile Skipper kavga ettiklerinde kulübelerinin zeminini tebeşirle çizmişlerdi ve işe de yarasmıştı.
O leite de coco é um laxante, coisa que o Robinson Crusoe nunca nos ensinou.
Hindistan cevizi sütü doğal bir müshil. Gilligan böyle şeyleri anlatmazdı.
- E Gilligan vai fazer o quê?
- Bu hıyar ne yapıyor?
- Gilligan é o Freb.
- Hıyarın adı Freb.
- Quem é este Gilligan e o que faz?
- sorun değil. - Gilligan kim,
- Gilligan é na verdade Freb.
Aslında Gilligan Freb'dir.
Aquilo com o Gilligan ontem à noite não foi sério?
Dün gece seni samanlığa atmadı mı?
Lá vamos nós de novo.
Gilligan ve Mary Ann.
Einstein, Gilligan, Gomer Pyle.
Einstein, Gilligan, Gomer Pyle.
Queria o feio do género Mary Ann em "Gilligan's Island".
Gilligan Adası'ndaki Mary Ann gibi çirkin istedim.
Onde está o Gilligan?
Gilligan nerede?
Você e o Gilligan é melhor sairem daqui.
Sen ve Gilligan buradan gidin.
O Gilligan deu cabo de tudo.
Gilligan ( Dizi karakteri ) ortalığı batırdı.
Gilligan começou.
Gilligan başladı.
O número um.
Gilligan'ın Adası'ndaki tipe benzeyen adam.