English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Gluten

Gluten translate Turkish

225 parallel translation
Ou a comer comidas com glucose...
Veya gluten içeren yemek yememe...
Isso é apenas digestivo.
- Şey, gluten şeyi... sadece hazım yüzünden.
Eu não como gluten, Paul.
- Ben glüten yemem Paul. - İki...
A mãe disse que o glúten é mau para a minha concentração.
Annem glutenin konsantrasyonuma zarar vereceğini söyledi.
A mãe disse para não tocar no glúten.
Annem gluten yeme dedi.
E que tal as tartes orgânicas com a base sem de glúten?
Glutensiz kabuklu organik kabak turtasına ne dersin?
E a crosta é livre de glúten, o que significa que eu não usei farinha.
Ve hamurunda gluten yok. Yani un kullanmadım.
Bebo gin com gérmen de trigo. Muita vodka e glúten.
Çok cin içtiğimde buğday tanesi kadar sert, çok votka içtiğimde de un gibi yumuşak olurum.
A farinha de Oliver Dunne tem um baixo conteúdo de glúten, 7 % proteínas.
Oliver Dunne'nın üzerinde bulduğumuz unun besin değeri düşük bir yapısı var. % 70 protein.
- Tofu e glúten.
Tofu ve buğday gevreği.
Vou-vos agarrar a estes bolinhos sem glúten.
Seni, glütensiz sosislere de alıştıracağım.
Por que não me detiveram as cenas sem glúten?
Niye glütensiz şey ters gitmedi?
Seitan é uma espécie de glúten de trigo.
Seitan, bitkiseldir.
Isto é prái o melhor glúten que eu já provei.
Bu son zamanlarda yediğim en iyi yemekti.
É tudo sem glúten.
Her şey glütensiz.
- Não? Ela não come glúten!
- Glüten yemiyor.
Provem estes, não têm glúten.
- Şakaydı. Alır mısınız? Glütensiz.
Mas o que usam na UTI neonatal para colar? - Glúten.
Soru şu, YDYBÜ'de birbirine bağlamak için ne kullandılar?
Não contém glúten.
İçinde glüten olmasın.
O teu é o esverdeado de soja sem glúten.
Yeşil olanlar glütensiz.
- Também és alérgica ao glúten?
- Senin de mi glüten'e alerjin var?
E é tão difícil encontrar hambúrgueres decentes de soja sem glúten.
Şöyle nezih glütensiz bir şey bulmak çok zor.
" Glúten? Eu também!
Tutkal mı, ben de!
Gluten.
Glüten.
Porco camarão seco. Cebolinho, cogumelos... E farinha de glúten de arroz.
Yapışkan pirinç unu içinde domuz, kurutulmuş karides Frenk üzümü ve mantar.
E aqui está a dama que nos ensinará a fazer sua tradicional panqueca sem glúten, Bree Van de Kamp.
Ve işte, bize geleneksel karabuğdaylı gözlemesinin nasıl yapıldığını öğretecek olan hanım.. Bree Van de Kamp.
Não querem regressar a casa para uma TPM, um roupão e uma intolerância a glúten.
Evlerinde dırdırcı, sürekli şık giyinen, yediklerine dikkat eden birilerini görmek istemiyorlar.
Sou alérgico ao glúten.
Benim fıstığa alerjim var.
Reparei que ninguém comeu o bolo livre de glúten e com "relvinha".
Kimsenin çimenli pastamdan yemediğini fark ettim.
É um pão de nozes sem glúten com amoras de Neruda.
Glütensiz yabanmersinli, Neruda şiirli ceviz ekmeği.
Museus, teatro, galerias... e pão sem glúten.
Müzeler, sergiler, tiyatrolar ve... Glütensiz ekmek.
E nem sequer sei o que é glúten mas gosto de poder escolher.
Glütenin ne olduğunu bile bilmiyorum, ama yememe seçeneğimin olmamasını seviyorum.
- O pão não contém glúten.
- Ekmek glütensiz.
Glúten é um hidrato de carbono.
İyice dök dedim.
Comeu glúten hoje na escola e os pulsos dele estão claramente um bocadinho inchados.
Okulda biraz ekmek yemiş bugün ve bilekleri kesinlikle biraz şişmiş.
- Ou uma alergia severa ao glúten?
Pardon ama.
Fiquem para uma fatia de bolo de chocolate sem açúcar, sem glúten e sem lacticínios.
Bir dilim, şekersiz, glütensiz, sütsüz çikolatalı kek yiyin.
Se levares as batatas ao forno em vez de as cozeres, é menos húmido, menos glúten, um gnocchi mais leve.
Patatesleri kaynatmak yerine fırında pişirirsen daha az nemli olurlar. Glütenler daha az bağlanır, gnocchi hafif olur.
A minha filha precisa de alimentos sem glúten. Esta mercearia kosher tinha mais opções. "
Kızım çölyak hastası ve o dükkânda helâl ürünler satan dükkânda daha fazla seçenek var.
Manteiga de amêndoa, leite de soja, molho de soja sem-soja derivado de leite, casca de espelta bem descascada, esparguete de soja e almôndegas de soja, glúten pré-feito, queijo invisível ultra-vegan...
Badem yağı, soya sütü soya fasulyesi içermeyen soya sosu öğütülmüş kepek unu soyayla soslandırılmış soya makarnası ve soya topları hediyesi mısır unu yağsız beyaz peynir...
Temos sumo de uva sem sulfito e queques zucchini caseiros, orgânicos, sem glúten, e muito bons!
Asitsiz üzüm suyumuz ev yapımı, organik, glüten içermeyen hormonsuz dolma biber kekleri.
Torta de maçã contém glúten.
Elmalı turtada gluten var.
- És alérgico ao glúten.
"Glüten" e alerjin var senin.
- Glúten.
Glüten.
Quando removeram o glúten da dieta dele, perceberam que as pessoas pararam de comentar tanto.
Diyetinden glüteni kaldırdıklarında insanlar bön bön bakmayı kesti.
Estudem todos duas situações, gestão de constagem, e volto com algumas bolachas sem glúten.
Herkes iki kişilik oyunlara ve sayı hesaplamaya çalışsın, gidip size glütensiz kraker getireceğim.
E se ele for alérgico ao glúten?
Ya glüten intoleransı * varsa?
- O que é o glúten?
Glüten ne?
E esse é sem glúten.
O yediğin glütensiz.
Um carro da empresa e três quilos... de biscoitos sem glúten.
Şirket arabası, 3 kilo glütensiz bisküvi.
- Isto não é sem glúten.
- Bunlar glütensiz değil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]