Translate.vc / Portuguese → Turkish / Gondola
Gondola translate Turkish
99 parallel translation
Depois, estávamos em Veneza, passeando pelo Grande Canal, numa Gondola, ouvindo o som dos bandolins que vinha da água.
Sonra Venedik'teydik, bir gondolla Büyük Kanal boyunca yol alıyorduk suyun üzerinden bize kadar ulaşan mandolin sesleri arasında.
Passear numa gôndola.
Gondola bineriz.
Temos de ir para a gôndola.
Gondola binme zamanı.
O brasão da família é um cão pastor a mijar para uma gôndola.
Aile amblemimiz gondola işeyen köpek.
- Para a gôndola.
- Gondola binin.
Tal como a roda gigante da feira onde tudo cai.
Panayırdaki gondola benziyor, her şey ters gidiyor.
O "Gondola" é a melhor aposta.
Kapalı vagon en iyi şansın.
Podíamos ser eu e tu na gondola.
Gondolda sen ve ben olabilirdik.
Mas nunca numa gondola.
Ama gondola hiç binmedim.
Se quiseres tornar a ir noutra volta de gôndola...
Eğer bir daha gondola binmek istiyorsan.
Gôndola?
Gondola?
Coloca-os em gôndolas, hey?
Gondola bindir onları, ok?
estavamos prontos pra ir para a voltinha na Gondola.
Sadece bir gondola binmek için gitmek ilgiliydi.
Vamos passear de gôndola.
O gondola bineceğiz.
Desculpe, o Sr. Travers e a menina Tremont vão em direcção à baía numa gôndola.
Affedersiniz efendim, Bay Travers ve Bayan Tremont bir gondolün içinde körfeze doğru sürükleniyorlar efendim. İşte.
Não consigo imaginar nada mais maravilhoso do que voltar a estar numa gôndola contigo.
Gondolda senin karşında olmaktan daha mükemmel bir şey düşünemiyorum.
Filmei isto de uma gôndola.
Bu filmi bir gondoldan çektim.
Mas prefiro desapontá-la agora do que numa gôndola em Veneza.
Ama Venedik'te bir gondol yerine, burada hayal kırıklığına uğratmayı tercih ederim.
A gôndola também.
Sepet de öyle.
Talvez tenham observado que eu soltei a gôndola. A nave está presa a ela por um só cabo.
Gondolun kordonlarını kestiğimi fark etmişsindir artık gemiyi sadece bir kablo tutuyor.
Quando eu soltar estes cabos a gôndola, os motores e a cauda vão desprender-se, e nós subimos.
Bu kabloları kestiğimde gondol, motorlar ve kuyruk kısmı bizden ayrılacak ve yükselebileceğiz.
Agora, senhores, se me puderem ajudar. A gôndola. Os motores e a cauda.
Beyler, eğer yardım ederseniz,... gondol motorlar ve kuyruk kısmı.
Eu e a Molly interpretamos duas hospedeiras turistas numa gôndola.
Molly ile beraber gondolda gezen 2 hostesi oynuyoruz.
Nunca fizeste amor até o teres feito numa gôndola..
Gondolda sevişmeden aşk yapmış sayılmazsın.
Oh não, a gôndola não, Marie!
Hayır, gondol olmaz, Marie!
A gôndola não, a gôndola não...
Gondol olmaz, gondol olmaz...
O que aconteceu quando tu e a Jenny Delaney desapareceram naquela gôndola?
Ham olan şeylere alışkın değilsiniz, öyle değil mi? Peki ala, bildiğiniz bir şeyler deneyin.
Divertia-me imenso... a andar de gôndola.
Balolar gondolla gezinti.
Queria mesmo passar a vida a fazer pasta e a andar de gôndola?
Hayatımı pasta yaparak ve gondolla dolaşarak geçirmek istiyor muydum?
Dei uma última olhada em volta, orei uma prece silenciosa, carreguei no botão para activar as câmaras, e saltei da gôndola.
Etrafıma son bir kez baktım, sessiz bir şekilde dua ettim kameraları çalıştıran düğmeye bastım ve sepetten atladım.
Porque é que não arranjas uma gôndola?
Niye gidip kendine bir gondol almıyorsun?
A semana passada leste a "Gôndola do Amor".
Ama geçen hafta "Aşk Gondolu" adlı eseri okuyordun.
A "Gôndola do Amor"?
"Aşk Gondolu" mu?
Jillian, põe a gôndola na piscina, querida.
Jillian, gondolu havuza koy tatlım.
Aquelas voltas nocturnas de gôndola soam muito sexy.
Gece gondolları kulağa çok seksi geliyor.
- Falaste-lhe nas voltas de gôndola?
- Ona gondolu mu anlattın?
- Anna o que aconteceu na gôndola foi eu tentar esconder-te, nada mais.
- Anna gondolda yaptıklarım, seni saklamak içindi. Başka birşey değil.
Passeios de gôndola, um beijo debaixo da Ponte dos Suspiros. Espere um minuto.
Gondol gezileri, Köprü altında bir öpücük.
Quando estávamos a ir embora, ele viu uma gôndola... e ele agarrou-me pela mão e levou-me para um passeio de gôndola.
Dönüş yolunda, bir gondol gördü... ve kolumdan tutarak beni bir gondol gezintisine çıkardı.
Dizem que se passarmos de gôndola debaixo da Ponte dos Suspiros, ficamos juntos para sempre.
Hüzün Köprüsü'nün altından gondolla geçerseniz sonsuza kadar birlikte olursunuz derler.
- Numa altura estávamos muito bem abraçados na gôndola no'Venetian'.
Bir dakika önce Venedik'te gondolda birbirimize sarılıyorduk.
Este passeio de gôndola foi uma ideia maravilhosa.
Bu gondol gezisi mükemmel bir fikirdi.
Os cinzeiros em forma de gôndola italiana?
İtalyan gondol küllükler.
... e leva com uma gôndola.
... gondol altında kalabilirsin.
Não. Sim, bem, eu conheço um homem com uma gôndola.
Gondolu olan bir adam tanıyorum.
Podemos ir com o Nick e o pai andar de gôndola às 13h?
Nick ve Babası ile birlikte saat birde bir teleferik gezisi sorun olur mu?
- Querem andar de gôndola?
Teleferikle mi gezmek istiyorsunuz?
Estas meninas não são uma desculpa para fugires ao passeio de gôndola, pois não, rapaz?
Bu güzel bayanlar teleferik gezisinden kaçmak için bahane, değil mi sportmen.
Devemos ir andar de gôndola às 13h.
Saat birde birlikte gondol gezisi için de sözleştik
Acabei de passar duas horas numa gôndola com ele e o filho.
Teleferikte O ve oğluyla birlikte iki saat geçirdim.
És o tipo da gôndola.
Gondolcu çocuksun.