English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Goto

Goto translate Turkish

58 parallel translation
De início, nao gostava muito do Rick, mas agora entrou-me no goto.
Rick'i başlangıçta beğenmemiştim, ama ısınmaya başladım.
- Foi para o goto.
- Fazla ileriye attım.
Só que agora que ele se foi, a agricultura saiu-me do goto.
Şimdi o öldüğü için çiftçiliğe fazla hevesim kalmadı.
Mais valia comer cordel e puxá-lo através do goto.
İp yiyip, içimden çeksem aynı hesap.
Porque te cai no goto? Não, porque te amo.
Hayır, evlendim çünkü seni seviyorum.
Caíste no goto do Dr. Cruel.
Sende Bakan Cruel'in güzel kitapları var.
Nessa altura levavam consigo uma bandeira com a suástica, e esta, de certa forma caiu no goto das pessoas e o sangue dos que morreram manchou-a de vermelho.
Olay esnasında Swastika bayrağı taşıyorlardı ve düştükleri zaman kanları bayrağa bulaştı..
Como sabias que goto destas flores?
Bunu nasıl bildin? Çiçekleri çok beğendim.
Mas este pernudo caiu-me no goto.
Ama zamanla hoşlanmaya başladım!
Se te cair no goto, fixe.
Seni tavlarsam... harika!
Apertem os cintos, este é Abdou N'Goto, aliás, o Foguete... tem a ver com velocidade e não com Ciência.
Bu Abdou n'Goto lakabı Roket.
Que foi... caiu-te no goto, ou algo assim?
Ne... yanlış boruya falan mı gitti?
Tens uma linha 10 GOTO extra?
Fazladan bir "GOTO 10" satirin mi var?
Há uma coisinha linda que nos cai no goto e quando damos por nós passaram 56 anos.
Bir gün hoş bir şey görüyorsun, bir de bakıyorsun ki 56 yıI oImuş.
Nunca lhe caiu no goto aquilo que fizemos ao Jack Sparrow. O motim e tudo o mais.
Jack Sparrow'a yaptıklarımız, isyan falan Çizmebağı'nın hoşuna gitmemişti.
Como podes imaginar, isto não caiu nada no goto do capitão.
Tahmin edebileceğin gibi Kaptan bundan hiç hoşlanmadı.
Não lhe caiu mesmo nada no goto.
Kaptan bundan hiç hoşlanmadı.
Se você vive de sopas em lata e marijuana, e há mais de dois anos que não assiste a uma palestra, é quase certo que seja um estudante na universidade { y : i } goto.
Eğer çorba ve esrar ile yaşıyorsanız, ve son iki yıldır bir konferansa henüz katılmadıysanız, muhtemelen bir öğrencisiniz ve üniversiteye gidiyorsunuz.
Diz "olá" ao Hiroshi Goto.
Hiroshi Goto'ya merhaba de.
De qualquer forma eu preciso continuar com esta farsa... até aparecer alguma coisa que esteja realmente à venda.
Herneyse, Bay Goto'yu gerçekten satılık birşeyler gösterene kadar oyalamam lazım.
663 00 : 32 : 38,447 - - 00 : 32 : 40,199 Olha, se queres sair com a Annie, ganha confiança. Caíram-me no goto.
Gözüme kaçtı.
Oh, porquê no goto?
Nereden kaçtı bu ya?
Foi-lhe para o goto.
Nefes borusuna gitti.
Neste momento, esta cidade está dividida entre o chefe local, o Bangun, e a família Goto, do Japão.
Bu şehir şu anda buralı elebaşı Bangun ve Japonyalı Goto ailesi arasında paylaşılmış durumda.
Mr. Goto.
Bay Goto.
A família Goto está a começar a fazer contactos.
Goto ailesi ilişkiler kurmaya başlıyor.
Entretanto, o rapaz dos Goto leva o Reza a um clube para se divertir.
Ama bu sırada Goto'nun adamı Reza'yı bara eğlendirmeye götürüyor.
Depois de ficarmos com o território dos Goto, só quero um pedaço para mim. Sem ter de pagar a ninguém.
Goto bölgesini ele geçirdikten sonra kimseye para ödemeden serbestçe kullanacağım küçük bir yer istiyorum.
Se esperas que o meu pai ponha os homens dele em guerra com os Goto, será preciso muito mais do que a morte de soldados rasos.
Babamın adamlarını Goto'larla savaşa sokmasını istiyorsan birkaç askerinin ölümünden daha fazlası gerekecek.
Mr. Goto, as minhas desculpas.
Bay Goto, özür diliyorum.
Parece que o Reza tem os homens dele a apoiar a família Goto.
Reza'nın adamları Goto ailesini destekliyor gibi görünüyor.
Eka, prepara um pacote de paz para os Goto.
Eka, Goto'lar için bir barış paketi hazırla.
Quanto lhe pagou o Goto?
Goto sana ne kadar öderdi?
É uma música que cai no goto a adoles - centes neuróticas, mas é bastante boa.
Müzik nevrotik genç kızlara benzese de aslında oldukça iyi.
Os quais me cairam no goto porque eu adoro como o caraças aqueles esganiçados d'um raio.
İçim acıyor çünkü o piç kurularına bayılıyorum.
Qual é a diferença entre "GOTO" e "GOSUB"?
Baksana, "GoTo" ile "GoSub" arasında ne fark var?
"GOTO" executa a linha seguinte.
"GoTo" diğer satırı çalıştırmaya yarar.
A cena toda nunca me caiu bem no goto.
Zaten en başından kafamda oturtamamıştım.
Goto do teu estilo direto.
Açık sözlülüğünü sevdim.
Não é preciso, tenho o cholo a ir-me para o goto.
Hayır, gerek yok. Cholo'm boğuyordu beni.
É Sargento. O Inspetor Taylor é "senhor" até lhe caíres no goto, depois pode ser Chefe.
Komiser Taylor sana alışana kadar ona da "efendim" diyeceksin.
Queríamos pedir que fosse à nossa aldeia, a Goto.
Köyümüze, Goto'ya gelmenizi rica ediyoruz.
- Necessitam de sacerdotes em Goto.
- Hayır, hayır! - Goto'da rahibe ihtiyaç var.
Não conheço as pessoas de Goto, por isso não há que confiar.
- Buraya geri döneceğiz. Goto'nun insanlarını tanımıyorum. - O yüzden itimat edilebilir mi bilmiyorum.
Não só de Goto, pois os cristão procuraram o caminho através das montanhas, desde outras aldeias.
Sadece Goto'dan değil, Hristiyanlar dağları aşıp diğer köylerden de gelmişti.
Outra prece foi respondida em Goto.
Diğer bir dua Goto'da cevap buldu.
Em Goto estive completamente sobrecarregado.
Goto'da tam anlamıyla şaşkına dönmüştüm.
Esses seis dias em Goto e a nova Fé de Kichijiro fizeram-me sentir que a minha vida tinha valor e que poderia ser útil às pessoas deste país nos confins da Terra.
Goto'da geçirdiğim altı gün ve Kichijiro'nun inancının yenilenmesi bana hayatımın kıymetini dünyanın sonunda yer alan bu ülkedeki insanlara gerçekten faydalı olabileceğimi hissettirdi.
Irão a Goto, procurarão.
Goto'ya gelirler, ararlar.
Padre Garpe irá a Hirado continuar a missão, eu regressarei a Koto.
Peder Garupe göreve devam etmek için Hirado'ya gidecek. Goto'ya döneceğim.
Caíste no goto.
Etkiledin onu!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]