Translate.vc / Portuguese → Turkish / Grade
Grade translate Turkish
598 parallel translation
Está bem, traz outra grade.
Peki, bir kasa daha getir.
A Sra. Collingwood deu-me esta coisas e os resposteiros... e a Sra. Grayson deu-nos e Grade Tio Abraham.
Bayan Collingwood bana bunları ve perdeleri verdi ve Bayan Grayson da Büyük Abraham Amcayı.
A porta estava fechada e tinha uma grade com grades.
Çünkü kapı içeriden kilitlenmişti ve tek giriş de demir parmaklıklarla korunuyordu.
Aqui há uma grade com barrotes por onde poderias passar.
Bak, burada içeriden kilitli bir kapı var. Burada da senin arasından geçebileceğin parmaklıklar.
Diz-lhe para me mandar uma grade de cervejas.
Anneme söyle, bana bir kasa bira yollasın.
Acho que vou para perto da grade.
Sanırım, parmaklıkların yanına gideceğim.
Mesmo que Mrs. Loakes e Mrs. Stern, bebessem uma grade desse spray, a quantidade de arsénico não seria letal.
Bakın, eğer bayan Loakes ve bayan Stern spreyin tamamını içseler bile, arsenik miktarı öldürecek dozda olmaz.
Uma grade besta quadrada!
İriyarı, kaslı ve geri zekalı!
Tira esta grade!
Parmaklıkları hallet.
Os bombeiros uma vez tiraram a minha cabeça de uma grade.
Bir keresinde itfaiye ekibi kafamı parmaklıklardan kurtarmıştı.
Pode-se ver muito do mundo a partir de uma grade.
Dünyanın çoğunu parmaklıklardan görebilirsin.
Fecha essa grade.
Kepengi kapatsan iyi olur.
- Só não tem grade nas celas.
- Bir tek hücre parmaklığı yok, ha?
Todo um exército pode escapar-se por ali, como chuva através duma grade.
Bütün ordu, yağmurun çatlaktan sızması gibi, bu korudan geçebilir.
Verificar linha da grade.
Çizgiye dikkat et.
Transreceptor do centro de controlo, fala o controlo de grade.
Kontrol merkezi alıcısı, burası ince denetim.
A grade é também de Rizzo.
Parmaklıklar da Rizzo'nun eseri.
Há uma "grade" no topo do núcleo cerebral.
Beyin çekirdeğinin üstünde parmaklık türü bir alan var.
Sr. Sulu, vamos sair daqui usando aquela grade.
Mr. Sulu, o parmaklığa yönelip buradan çıkalım.
O tio Ted entra com uma grade de cerveja preta e e a minha mãe diz :
Sonra, Ted Amca bir kasa koyu bira ile içeri girdi... annem de dedi ki... "Ted, bak kim geldi?"
Através da grade da sua prisão viva a alma escuta
Ve kendi ormanlarının Canlı hapishanesinde.
Mande levar uma grade de cerveja.
Bir kasa da bira gönder.
Agarra-te à grade.
Tel örgüleri tut.
Agarra a grade aqui.
Buradan tel örgüleri tut.
Feche a janela e tranque a grade.
Pencereyi kapatın ve teli kilitleyin.
É um Bordéus. Um grade vinho de Bordéus!
Harika bir Bordeaux şarabı.
Uau, que grade trip!
İnanılır gibi değil!
Sim! Tu tens isto em grade estilo!
İnce zevkliymişsin, birader.
Dou-vos uma grade de cerveja por isto.
Bunu için bir kasa birayı hakettiniz.
- Remova a grade. - Abra-a.
- Mazgalı kaldırın.
- Ele caiu da grade. - Caiu da grade.
Kaydıraktan düştü.
Parece que afinal sempre devo uma grade de cerveja ao Weasel Phillips.
Sanırım Weasel Phillips'e bir kasa bira borçluyum.
Isto é o que se vê viajando a uma velocidade ordinária, por esta janela de grade vermelha e branca.
Standart bir hızla hareket ederken, çevrenin kırmızı ve beyazla temsil edilen örgüsü bu şekilde görülüyor.
Eu devo... Devo ter sido um grade desgosto para ela.
Ben... onun için büyük bir hayalkırıklığı olmuşumdur.
Talvez o Norman tenha mexido no carro há três meses e arranhou-se no braço na grade do radiador!
Belki Norman üç ay önce arabanı tamir ederken kolunu arabanın ızgarasına filan sıkıştırmıştır?
O eixo de energia está a absorver o factor de fonte da grade. Exacto.
Ortak eksenli güç şaftı, ızgara kaynak etkenini çalıştırıyor.
Para lá duma grade de meticulosos traços de tinta o que via era... a beleza absoluta.
Mürekkebin titiz devinimlerini inceliyordum hepsi de mutlak bir güzellikti.
- Ele quer desligar a grade.
- Depolama ünitesini kapatacak.
Podíamos inverter a passagem das partículas através da grade.
Bu kapının enerji akımını tersine çevirebiliriz.
Vai. E tem uma grade no final. Mas não adianta nada.
Çıkışında bir ızgara var, ama sana bir faydası dokunmayacak, çünkü doğruca lazerlere ilerleyeceksin.
Cheguei na grade.
Izgaraya ulaştım.
- Está debaixo da grade.
- Izgaranın altında.
Precisamos cortar a grade.
Aradan kesmeliyiz.
Foi uma grade sesta.
Kestiriyor musun?
Rainha branca para secção cinco, grade seis.
Beyaz vezir beşinci sütunun altıncı karesine.
A chave baseia-se no reajuste do curso da grade estrutural.
Bunun sırrı, kafes yapısının yönünü ayarlamakta.
A grade do cristal está a decompor-se.
Kristal kafesi bozuluyor.
Ele deve-se ter batido contra a grade ao tentar pular a janela.
Penceresinden atlamaya çalışırken parmaklıklara çarpmış olmalı.
Um grade sedutor, mas é só isso que é.
Ama başka bir şey değilsin.
- Grade de cerveja, Billy!
- Bira borçlusun, Billy!
- Levanta a grade.
- Kapağı aç evlat.