English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Graffiti

Graffiti translate Turkish

219 parallel translation
Não tínhamos graffiti, mas tínhamos um tipo chamado Kilroy...
Duvar yazısı yoktu ama Kilroy denen adam vardı.
E terias paredes e farias os teus graffiti e tudo, meu.
Duvarlar olur, grafiti yapmak için.
Ele excita-se com os graffiti obscenos que há lá.
Oradayken pis çizimlere doğru dönecek.
Fazer Grafitti em NY é uma vocação.
Graffiti New York'ta bir meslek.
Grafitti, assim como o nome, não é uma arte.
Graffiti, ismi gibi, bir sanat değildir.
Grafitti é a aplicação de uma substância numa superfície.
Graffiti yüzeye bir uygulamadır.
E é favorável aos artistas do grafitti ser fixe, calmo e controlado para poder pôr a sua arte no comboio como ele pode.
Ve o graffiti sanatçılarının lehine soğukkanlı olmak gibi, sakin ve aklı başında o sanatını trende ortaya koyabilir.
O Grafitti é a palavra escrita.
Graffiti yazıldı.
Grafitti por todo o sítio.
Graffiti her yerde.
Há uns anos atrás, era tipo um segredo.
Yıllar önce, graffiti çokça gizli ve hoştu.
Bem... Tenho visto Grafittis semelhantes.
Evet, kıyaslanabilir graffiti görüyorum.
é o "jogo da vermelhinha", os carteiristas, os roubos a lojas, e o Grafitti a desfigurar os nossos muros públicos e privados.
üç kartlı monte gibi ve cebe atmak ve hırsızlık ve graffiti bizim özel ve kamu alanlarımızı kirletiyor.
Estamos a fazer um filme sobre o Grafitti no Metro em NY.
Röportajcı : Biz graffiti hakkında bir film çekiyoruz New York'ta.
Há mais Grafitti aqui que noutros sítios?
Burda öteki yerlerden daha çok mu graffiti var?
Agora eles têm um "Esquadrão Anti-grafitti" nesta linha onde nunca houve um.
Onlar şu an bu hatta graffiti bölümüne sahipler, gerçekten orası gibi değil, gerçekten.
Não consegue estar quieto sem... sabe, fazer um Grafitti nalguma coisa.
Onsuz oturamıyor, bilirsiniz, birşeyin üstüne graffiti yapmak.
Alguns tinham setas diferentes a atravessar as suas peças
Bazı insanlar farklı oklara meyillidirler graffiti boyunca uzanan.
Quando voltei para casa não sabia nada acerca de "escrita", de Graffiti, porque não estava para aí virado.
Eve geldiğimde, Bunun hakkında hiçbir şey bilmiyordum yazı yazmak, graffitiyi bilmiyordum, çünkü burda değildim.
Bem, eu sei algo sobre o Graffitti, man.
Kase : Pekala, Graffiti hakkında tek bir şey biliyorum adamım.
Não, ela sabe que "escrevo" Grafitti.
Hayır, O graffiti çizdiğimi biliyor.
E vou "escrever" alguns Grafitti's
Bir kaç graffiti yapmak için gideceğim.
Os comboios são frequentemente lavados, mas por causa do problema do Grafitti, temos de usar uma solução de remoção de Grafitti's, que, no mínimo, é prejudicial para a própria carroceria do comboio.
Trenler düzenli olarak yıkanır, bu graffiti için problemdir, bu sorunu ortadan kaldırmalıyız, nasıl olabilir, en iyi şekildemi muayene yoksa zararlı şekildemi muayene.
O problema recorrente é que, muitas vezes não sai uma carruagem limpa e brilhante, mas uma com cores de vómito, que alguns dos artistas de grafitti reclamam como menos atractiva que aquilo a que consideram a sua arte.
Sıklıkla problem olan, pırıl pırıl tren camı üretilmiyor olması, oldukça bulanık renklerde, bazı graffiti savunucuları göz önünde yapılan işleri çekici bulmuyor.
O Grafitti não melhora a tua vida ;
Graffiti senin hayatını daha iyi yapmaz ;
" Ouve isto dos campeões, Graffiti é para calões.
" Şampiyonları bi kenara bırakalım, graffiti aklı başında olmayanlar içindir.
Sr. Presidente da Câmara, esses posters são à prova de Grafitti?
Mr. Mayor, posterdekiler graffiti dahilerimi?
Não sou um artista de graffiti
Ben bir writer değilim.
Sou um'graffiti bomber'( Bombardeador ).
Ben graffiti bombacısıyım.
Há dois estilos de graffiti que estão a tentar... sabes... co-existir um com o outro.
Graffiti yapmayı deniyor isen iki stil vardır, bilirsin, her biri ile bir arada.
"Blondie" parece ser uma figura importante dentro do estilo grafiti Art.
Woman : "Blondie" graffiti sanatıyla önemli bir figür gibi görünüyor.
E acredito que seria uma pena que o grafiti se fizesse apenas em telas e não mais nos trens.
Ve graffiti trenlerde değilde sadece tuvallerde olacaksa bunun için üzüntü duyarım.
qual o sentido de pagar 75 ¢ Quando se tem que viajar em trens grafitados?
Trenlere gidip graffiti yaptığında, sana ödenen 75c neler hissettiriyor, biliyor musun?
Como eles fazem os grafitis dentro.
Onlar içeriyede graffiti yapsalarda.
"com licença, nós temos seu filho preso por grafitar."
"Pardon, oğlunuz graffiti yüzünden elimizde."
Eu me vejo enventualmente sem vontade de sair pra grafitar ou casado e criando um estilo de vida, sabe? e fazendo um bom dinheiro, coisas assim.
Nihayet kendimi graffiti yapabilirken evlenirken yaşam tarzımı yansıtırken görebiliyorum, bilirsiniz, ve de iyi para kazanmak, bunun gibi.
Eu sei, pelo graffiti que vi.
Grafitide görmüştüm.
Tem muitas escadas grandes, muito graffiti.
Büyük merdivenler, duvar yazıları.
Estamos a testar esta nova parede anti-graffiti.
Duvar yazısı-savar duvarı test ediyoruz.
O chefe da Polícia Wiggum... vai-nos informar do nosso problema com o graffiti.
Police Chief Wiggum... duvar yazıları problemimize değinecek.
Bem, não é segredo que a nossa cidade está um caos... devido a um bandido do graffiti conhecido como o "El Barto".
Evet, gizlisi kalmadı, şehrimiz "El Barto" adında... bir duvar yazısı vandalının kuşatması altına.
Foram capturados por Polifemos e têm 60 segundos para escrever ou desenhar graffiti relacionado com a vossa situação.
Polyphemus tarafından yakalandınız ve durumunuzu tasvir eden mağara resmi çizmek ya da yazmak için 60 saniyeniz var.
Lembras-te de alguma coisa desde que saímos de Graffiti Bridge?
Grafiti köprüsünden ayrıldığımızdan bu yana geçenleri hatırlıyor musun?
"Graffiti"?
Grafiti mi?
Não é "graffiti" nenhum!
Grafiti falan değil!
Suponho que vai chamar-lhe "graffiti".
Ama sanırım sen bunu grafiti olarak not edeceksin.
Graffiti!
Duvar yazısı!
Simpson, como justifica que o vandalismo insignificante, como o graffiti, desceu 80 por cento, enquanto os espancamentos subiram cerca de 900 por cento?
Bay Simpson, duvar yazıları yazmak gibi ufak tefek suç oranları % 80 azalırken ağır suç oranının % 900 gibi şaşırtıcı yükselişine tepkiniz nedir?
Olhe as paredes aqui à volta, todas cheias de graffiti.
Etraftaki duvarlara bir bakın. Benim dükkanımın etrafı hariç her yer sprey boya ile kaplanmış.
- Gosto bastante dos teus graffiti.
- Grafitilerini gerçekten beğeniyorum.
Já viram os graffiti de Samo, são dele.
Samo'nun grafitilerini her yerde görüyorsun. İşte bu o.
Já vi os graffiti e ouvi coisas maravilhosas dos seus trabalhos.
Grafitilerini gördüm ve resimlerin hakkında çok iyi şeyler duydum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]