English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Granny

Granny translate Turkish

102 parallel translation
E se uma velhota levasse com a bomba na rua ao lado, azar.
Eğer yaşlı komşu Granny Schickelgruber'e elinde bıçakla denk gelirseniz, bu ancak şanssızlıktı [2].
Avozinho.
Granny.
Não quero conversas, Avozinho.
Konuşmak yok, Granny.
- Quanto dou ao Avozinho? - Seis.
- Granny'ye ne vereyim?
O Avozinho diz que precisam de ajuda, que vocês garantem folga no trabalho.
Granny sana yardım gerektiğini söyledi. İş yapmama garantisi verdiğini söyledi.
- Garantem comida especial?
- Evet. - Granny gibi özel yemek yiyecek miyiz?
E pensar que nos zangámos com o Avozinho por esta porcaria.
Granny ile bu herif için kapıştığımızı düşündükçe.
Avozinho, tem de voltar para o campo.
Granny, sahaya çıksan iyi olacak.
O Avozinho Granville está ferido.
Granny Granville sakatlandı. Omzunu tutuyor.
Pelo Avozinho, pelo Nate e pelo Zelador, vamos a isto.
Granny için, Nate için... İş bitirici için. Haydi tamamlayalım.
Avó, saia de casa agora!
Granny, çabuk evden uzaklaş!
Tomara que ela aqui estivesse!
Granny duysa bayılırdı.
Granny, eu só quero ver televisão.
Televizyon seyretmek istiyorum büyükanne.
Quero uma maça.
Granny Smith elması istiyorum.
Está são e salvo... exceto o cuidado amoroso da bondosa Avózinha.
O gayet iyi. Granny'nin bakımı altında.
Claro que se quiserem ver o velho Grunhão vivo outra vez... vão fazer exatamente o que a Avózinha disser.
Elbette o yaşlı cüceyi tekrar görmek istiyorsan Granny'nin söyleyeceklerini aynen yapman gerekecek.
Bondosa Avózinha...
Granny Goodness.
Sabia que não permitiria que humilhem a sua Avózinha.
Yaşlı Granny'i incitmeyeceğini biliyordum Scott.
A pobre Avózinha tem tentado trazer um pouco de ordem ao nosso mundo.
Sevgili Granny dünyamıza düzen getirmek için elinden geleni yaptı.
Mas há outros que tentam arruinar as boas intenções da Avózinha.
Ancak Granny'nin iyi niyetini kötüye kullanmak isteyen kimseler var.
A Avózinha quer que entrem onde está capturado o Kalibak... e em seguida que tragam ele ao orfanato da...
Granny, Kalibak'ın bulunduğu yere girmeni ve onu kurtarıp Granny'nin yetimhanesine getirmeni istiyor.
E a Avózinha te escolheu porque...
Ve şu Granny'de sizi seçti çünkü...
Está desfrutando da hospitalidade da Avózinha?
Granny'nin konukseverliğinden memnun musun?
Eu não falaria com a Avózinha com tão pouco respeito.
Yerinde olsam Granny ile biraz daha saygılı konuşurdum.
Ah... você ofendeu a Avózinha.
Granny'yi incittin.
Mas não tanto como a Avózinha vai te humilhar.
Ama Granny'nin seni çok daha fazla inciteceğinden emin olabilirsin.
Todos os outros obedecem a Avózinha.
Diğerleri Granny'e itaat ediyor.
Fui uma das marionetes cega e com o cerebro lavado da Avózinha. Até que Scott me libertou.
Scott beni kurtarıncaya kadar, Granny'nin kör ve beyni yıkanmış kuklalarından biriydim.
e todas a vezes, a Avózinha te derrotou.
Ve tekrar tekrar, Granny seni durduruyor.
Renda-se perante a Avózinha.
Granny'ye itaat et.
Que é diferente do resto das crianças da Avózinha.
Granny'nin diğer çocuklarından farklı olduğunu sanıyorsun.
Não decepcionou a Avózinha!
Granny'yi hüsrana uğratmadın.
O pequeno inseto foi muito grosseiro com a Avózinha.
O koca çeneli küçük cüce, Granny'e kaba davrandı.
A Avózinha nunca fracassou... com nenhum deles...
Granny başka birinde başarısız olmadı.
Avó Rosa, vais cantar a parte da Dixie.
Granny Rose, Dixie'nin parçasını sen seslendireceksin.
- A avó tem pulgas?
- Granny'nin bitleri var mı?
E aquela flor delicada é a avó Rosa.
Ah, ve şu narin çiçek Granny Rose.
Avó Rosa, vais buscar o Papuça, sim?
Granny Rose, git Copper'ı getir, tamam mı? Ah, uh...
Nem me vais voltar a ver assim, avó.
- Sen beni hiç böyle görmedin Granny.
Quer dizer, ela sabia sobre a infância da avó, e o curioso é que ela deixou o Bobby.
Demek istediğim, Granny'nin çocukluğunu bildi ve Bobby'i terkettiğini bildi.
Vou cortar a fruta para salada Granny Smith
# Gonna dice the mother... ucker like a mother... ucking... # # Then... on... Granny Smith... up #
Não conheço a série Dick'N'Granny.
Dick'N'Granny serisini bilmiyorum.
Agora eles querem mudar a nossa Granny, também?
onlar şimdi bizim büyükannemizi değiştirmek istiyor
Não é Granny, mas Nanny. Nanny quer dizer...
Büyükanne değil, Dadı... yani bakıcıyı ifade eder.
A avó.
Granny.
Foi a Granny que deixou.
- Kocakarı bıraktı.
Esta coisa é uma carroça.
Bu şey Granny Wagon gibiymiş.
Pergunte pela avó.
Granny'yi sorun.
Estou... procurando pela avó.
Granny'yi arıyordum.
Muito bem, Avozinho.
Pekâlâ, Granny.
Nós seremos aqueles que te darão o descanso "Granny" "Goodness"
Acınası birliklerini Büyükanne Goodness'a yollayacak olan bizleriz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]