Translate.vc / Portuguese → Turkish / Grill
Grill translate Turkish
246 parallel translation
- Vamos ao Blue Mountain Grill.
- Blue Mountain Grill'e gidelim.
Devido a uma possível infecção, o Hollywood Grill da Arlene Chu passa a área proibida.
Kampta enfeksiyona karşı, Arlene Chu'nun Hollywood Lokantası yasak bölge ilan edildi.
Quero aquele escravo de volta, sr. Grill.
O köleyi geri istiyorum Bay Grill.
Lefty's Bar and Grill.
Lefty'nin Bar ve Izgara Salonu.
Vai querer algo do grill, Jill?
Izgaraya ne dersin, Jill?
O chef "Do último grill giratório" :
Sığırtmaç Seyyar Et Lokantası'nın şefi...
"Do último grill giratório" Nós somos o número 1!
Sığırtmaç Seyyar Et Lokantası. Hala bir numara biziz.
Sem uma placa na cabeça, não havia grill giratório e tudo o resto.
Başta yara olmasın, seyyar lokantada tuhaflık olmasın.
Alô, fala do Grill Savoy.
Alo, Lahana Izgara.
Quer encontrar-se consigo esta noite às 11.00 no New Yankee Grill em Wilson Avenue.
Bu akşam saat 11'da sizinle buluşmak istiyor. Wilson Bulvarı'nda New Yankee diye bir yerde.
Green Parrot Bar and Grill na Cahuenga, depois das dez.
Green Parrot Bar ve Grill Cahuenga'da, 10'dan sonra.
- Green Parrot Bar and Grill.
- Green Parrot Bar ve Grill.
- Não é verdade que está sob fiança, tendo sido detido no Green Parrot Bar and Grill?
- Green Parrot Bar ve Grill'de tutuklandıktan sonra kefaletle salındığınız doğru mu?
O Bar e Grill Five Tone.
The Five Tone Bar ve Grill.
Parecia alemão. "Bar e Grill Adolf Hitler".
Almanca... Adolf Hitler barı.
Deixem-me mudar e já vou ter ao Lobster Grill com vocês.
Dinle, üzerimi değiştireyim, sonra sizinle Lobster Grill'de buluşuruz.
Deixa-me levar-te ao restaurante The Grill.
The Grill'e gidelim. En sevdiğin yer.
Em todos os anos como proprietário do Quark's Bar, do Grill, da Gaming House e da Holosuite Arcade, nunca vi um relatório de desempenho de um funcionário tão bom.
Quark'ın Barı'nın, Grill, Oyun Salonu ve Holosuit Salonu'nun mal sahibi olduğum yıllar boyunca, bu kadar parlak bir çalışan performansı hiç görmedim.
Terça à noite, você e a Wendy comeram no The Grill.
Salı akşamı Wendy'yle Izgara'da yemek yemişsiniz.
Rainbow Grill?
Rainbow Grill mi?
Vamos para o Tribeca Grill.
Millet, Tribeca Grill'e gidelim.
Bom dia, "Bruce's Bar grill".
- İyi günIer, Bruce'un Barı.
"Bruce's Bar grill", posso ajudá-la?
- Bruce'un Barı, nasıI yardım edebiIirim?
- "Bruce's Bar Grill", já disse.
- Bruce'un barı dedim ya.
Se for ela, vou agir correctamente, sou um adulto. Sou um homem. Bom dia, "Bruce's Bar Grill".
- Bu doğru şekiIde haIIedeceğim, ben bir yetişkinim.
"Bruce's Bar Grill", posso ajudá-la?
- Bruce'un Barı, nasıI yardım edebiIirim?
- "Bruce's Bar Grill", já disse.
- Bruce'un Barı dedim ya.
Estou? Fala do "Bruce's Bar Grill"?
Bruce'un Barı mı?
Não acredito que haja um "Bruce's Bar Grill" e não acredito que haja um bar chamado "A Susan".
- Bruce'un Barı ve Susan'ın Yeri diye bir yer oIduğunu sanmıyorum.
O meu nome é Daniel... E eu ganhei todos os concursos da WFPP... Desde o Salto de Trampolim da Grade do Gás do Weber em 1972.
Ben Daniel... ve şimdiye kadar ki tüm WFPP yarışlarını... 1972 Weber Gas Grill Trambolin zıplamasından beri kazandım.
Nessa noite, dá $ 250 no Augusta Grill.
O gece Agusta Izgaracısında 250 Dolar ödemiş.
Na noite antes do sequestro... ele recebeu uma chamada de uma cabina do Augusta Grill.
Kaçırmadan önceki gece... Augusta Izgaracısından bir telefon gelmiş.
Encontramo-nos no The Grill às oito?
Çok komik. Sekizde The Grill'de buluşabilir miyiz?
Trabalhou no Wilson Street Grill entre 93 e 94.
Wilson Street Grill'93'94 de çalışmış.
Este pauzinho foi usado... pelo presidente dos Estados Unidos... em 1986, no Addie's Texas Grill.
Bu swizzle çubuğu Birleşik... Devletler başkanı tarafından 1986'da... Addie's Texas Grill'de kullanıldı.
- Old Ebbitt Grill, Washington, 1982.
- Old Ebbitt Grill, Washington, DC, 1982.
O presidente montou um centro de salvamento de emergência, no Trainor's Bar Grill.
Belediye başkanı, Trainor's restoranında acil durum merkezi kurdu.
Que tal jantar hoje no Tribeca Grill?
Bu gece Tribeca Grill'de bir akşam yemeğine ne dersin?
Esta noite ele vai-me levar jantar ao Tantra Grill.
- Bu gece. Beni Tantra Grill'e götürecek.
Acho que a podias levar ao Tantra Grill.
Bilirsin. Düşünüyorumda belki onun Tantra Grill'e götürebilirsin.
Se não te acautelas, a Tick será a próxima gerente do Empire Grill.
Başkası yakında Empire Grill'in müdür olabilir.Bu da...
- Se vou continuar a gerir o Empire...
Bayan Whiting, eğer Empire Grill'de çalışmaya devam edeceksem...
Julguei que estávamos a discutir a situação do Grill.
Grill'in durumunu konuşuyoruz sanıyordum.
- E que ideia te surgiu? - Junta-se um "E" ao "Grill".
- Ne buldun peki?
Para acabares a trabalhar no Empire Grill?
Empire Grill'de çalışasın diye mi?
Empire Grill.
Empire Grill.
Disse-te, e tu riste-te de mim. Empire Grill.
Yanlış yola sapma.İyi gidiyorsun.
Muitos julgaram que ele enlouquecera.
- Tabi, tabi. Empire Grill.
- Eu também não. Claro, mas eu vou chumbar.
Empire Grill'de çalışacak başkasını bulman gerekecek.
"Bruce's Bar Grill"!
- Bruce'un Barı.
Vim só para fazer o aviso prévio de duas semanas. Vai ter de arranjar outra pessoa para gerir o Empire Grill. Porque não esperas e pensas melhor no assunto?
Bir şeyler için suçluluk duyuyor olmalı.