Guv translate Turkish

Não tenho ideia alguma, chefe.

Yardim edemem, guv.

- Sim, Guv?

- Evet?

- Tal como, Guv?

- Ne gibi?

Guv?

Şef?

Posso falar consigo, guv?

Bir şey konuşabilir miyiz şefim?

e este é o guv'nor dela, Mr. Dorrit.

Oh, ve onun babası, Bay Dorrit.

- Chefe, eu acho que devia ver isto.

- Guv, şuna bir bak.

- Não, Chefe.

- Hayır, Guv.

Guv, normalmente mandamos agentes para darem "morte-gramas"

Guv, normalde mefta haberleri için birilerini göndeririz.

Tens a certeza que sabes o que fazes?

Ne yaptığını bildiğine emin misin Guv?

Vejo-te depois, Guv.

- Görüşmek üzere Guv.

"Guv'nors" da Rua Seven Sisters

Seven Sisters Yolu'nun'Efendileri'

Pensei muitas vezes, como teria ele conseguido aquela primeira paisagem urbana dos rapazes, do bando, dos Guv ´ nors, como eles eram chamados, em Londres Leste, parados numa casa abandonada, perfeitamente enquadrada pelo edifício

Her zaman, ilk unutulmaz kentsel fotoğrafını nasıl çektiğini merak ettim. Delikanlılığın ve Doğu Londra'da Guv'nors olarak bilinen çetenin terk edilmiş bir evde duruşlarını, binayla harika şekilde çevrelenişlerini ve binadan direkt olarak görünüşlerini nasıl çekmişti?

Mas lá em cima, na rampa do lixo, havia uma pilha de sacos de lixo.

- Evet Guv. Ama yukarıda, çöp bacasının orada bir sürü çöp vardı.

E a sua lista?

Peki ya senin listen, Guv'nor?

Senhor, podemos falar?

Guv, biraz konuşabilir miyiz?

Guv'nor!

Şefim!

- Boa noite, Guv.

- İyi geceler, Guv.

- Estás bem, chefe?

- İyi misin, Guv?

Vai gozar outro, chefe.

Dalga mı geçiyorsun, Guv?

Está a levar muito tempo, chefe.

Bu bitmek bilmiyor, Guv.

Caramba, chefe, é bom que valha a pena.

Kahretsin, Guv. Buna değse iyi olur.

Sim. Comi caril ao almoço, chefe.

Öğle yemeğinde köri yedim, Guv.

Está a demorar muito, chefe.

Bu bitmek bilmiyor, Guv.

Não é merda japonesa, chefe.

Japon malı değil, Guv, İngiliz malı.

Vá lá, chefe.

Hadi ama, Guv.

- Vá lá, chefe.

- Hadi, Guv.

Vá lá, chefe.

Hadi, Guv.

Caramba, chefe.

Kahretsin, Guv.

Guv!

Guv!