English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Hagen

Hagen translate Turkish

407 parallel translation
O meu advogado, Tom Hagen.
Avukatım Tom Hagen.
Conhece o meu advogado Tom Hagen? Johnny Ola.
- Avukatım Tom Hagen'ı tanıyor musun?
Hagen?
Hagen?
Ouça, Hagen, eu não sabia.
- Dinle, ben...
Do Sr. Hagen.
- Bay Hagen'ın.
Muito bem, vou ter de falar com o Sr. Hagen.
Onunla konuşacağım.
Sr. Hagen.
Bay Hagen.
Meu irmão Tom Hagen, Sra. Kay Adams.
Kardeşim, Tom Hagen, Bayan Kay Adams.
O meu irmão Sonny encontrou o Tom Hagen na rua.
Oh, Abim Sonny çocukken Tom Hagen'i sokakta bulmuş.
Comprei presente para a sua mãe e para o Sonny uma gravata para o Freddy, e uma caneta Reynolds para o Tom Hagen.
Annen ve Sonny içinde birşeyler aldım. Freddy'e de bir kravat, Tom Hagen için de bir Reynolds kalem aldım.
Tom Hagen.
Tom Hagen.
- Estamos com Tom Hagen.
- Tom Hagen elimizde.
É Tom Hagen.
Ben, Tom Hagen.
Tom Hagen não é mais consigliere.
Tom Hagen artık Konsiliyer değil...
O meu sobrinho Andrew Hagen.
Vaftiz oğlum Andrew Hagen.
A sua mãe, Theresa Hagen... o Bispo Gilday.
Annesi Theresa Hagen, Başpiskopos Gilday.
Um tipo chamado Hammerhead Hagan.
Çekiçkafa Hagen diye biri.
- Isso é Hammerhead Hagan.
- Çekiçkafa Hagen.
Hammerhead, o teu Hagan Hammerhead?
Çekiçkafa Hagen mı? Senin Çekiçkafa Hagen mı?
Esse recibo de aluguer verifica que o Sr. Hagan mudou-se para Diggstown... dois dias antes.
Bu kira sözleşmesi Bay Hagen'in sözleşmeden iki gün önce Diggstown'a yerleştiğini kanıtlıyor.
Hagen, estamos te esperando.
Bay Hegan, bekliyoruz.
Mas Hagen tem ultimamente me desapontado cada vez mais.
Ancak Hegan beni son zamanlarda çok sık hayal kırıkklığına uğrattı.
Ou seja... assim que Fox conseguir falar, ele pode muito bem nos incriminar... isso se a polícia não descobrir o que planejávamos... por meio daqueles documentos que era para Hagen recuperar.
Şöyle ki. Fox konuşabildiğinde hepimizin başını yakabilir. Eğer polis Hegan'ın alması gereken o kağıtlardan neyin peşinde olduğumuzu anlarsa tabii.
Para ser franco... acho que o Sr. Hagen deixou de ser útil.
Dürüst olmak gerekirse. Bence Bay Hegan'ımız işe yararlılığını doldurdu.
- Você é Hagen mesmo.
Sen Hegansın biliyoruz.
Venha, Hagen, vamos dar uma volta.
Haydi Hegan. Ufak bir gezintiye çıkıyoruz.
- "Hagen's". É alemão?
- Hagens, Almanca mı?
- É a Anna Von Hagen, a actriz.
- Anna Von Hagen. Aktris.
- Anna Von Hagen?
- Anna Von Hagen?
Hagen!
Hagen!
Quando o produtor vê que o Hagen vem da parte do Corleone.
Prodüktör Tom Hagen'in kim olduğunu anladığı an yani Vito Corleone'nin adamı olduğu.
Porque não combinas com eles e estudas com "Uta Hagen" Dazs.
Neden dondurmayla oyunculuk yeteneğini birleştirmiyorsun?
Jones e Hagen estão lutando.
Jones ve Hagen süper oynuyorlardı.
Não importa o quanto sejam bons.
Jones ve Hagen'ın iyiliğinden bana ne.
Bobby Jones enfrentará Walter Hagen por US $ 10 mil.
- Bobby Jones... - Bobby Jones mu? - Walter Hagen'la...
Jones e Hagen vêm a IKrewe Island?
Bobby Jones and Walter Hagen Krewe Adası'na mı geliyorlar?
Acha mesmo que Jones e Hagen virão a IKrewe Island só porque ela quer?
Bobby Jones ve Walter Hagen'in gerçekten Krewe Adası'na... Adele lnvergordon istedi diye geleceklerini mi sanıyorsun?
Sabia que aquele patife, sr. Walter Hagen que passa cada minuto correndo atrás de mulheres foi convidado a jogar pelo prémio de US $ 10 mil no IKrewe Island?
Biliyor muydunuz, Bay Jones, duyduğum kadarıyla her... saniyesini kadın peşinde koşarak geçiren edepsiz Bay Walter Hagen gelecek ay 10,000 dolar ödüllü Krewe Adası maçına katılmak istemiş?
Eu diria "o maior golfista" se não fosse pelo incidente do ano passado quando o sr. Hagen o bateu por 12 tacadas no seu próprio campo.
Dünyanın en iyi golfçüsü de derdim ama... geçen yıl Bay Hagen sizi kendi sahanızda 12 puan farkla alt ettikten sonra...
Ela tem um talento enorme, sr. Hagen.
Çok yetenekli Bay Hagen.
É um prazer anunciar que Bobby Jones e Walter Hagen aceitaram meu convite para o jogo de golfe...
Büyük bir mutlulukla açıklamak istiyorum ki Bay Bobby Jones ve Bay Walter Hagen. Büyük bir hevesle golf davetimi kabul ettiler.
Vai haver um jogo de golfe em IKrewe Island entre Bobby Jones e Walter Hagen. E houve uma reunião para ver quem jogaria por Savannah.
Krewe Adası'nda Bobby Jones ve Walter Hagen... arasında bir golf maçı olacak, ve maçta Savannah'ı kim temsil edecek diye bir toplantı yapıldı.
É por isso que estou aqui, para que derrote Jones e Hagen.
İşte bu yüzden buradayım, böylece Bobby Jones ve Walter Hagen'i yenebilirsin.
- Vais ser o meu caddy contra Jones e Hagen?
- Golf malzemelerimi sen mi taşıyacaksın? - Bobby Jones ve Walter Hagen'a karşı?
Não precisamos de um escocês embriagado que dá drives de 40 jardas!
Kısa namlulu İskoçlara ihtiyacımız yok bizim. O, 40 yarda boyunca... Jones ve Hagen'ın peşinde dolanır.
Vem aí um grande torneio, o sr. Jones, o sr. Hagen.
Bay Jones ve Bay Hagen arasında iyi bir maç olacak.
O dia em que Jones e Hagen chegaram a Savannah foi declarado feriado.
Jones ve Hagen'ın Savannah'a vardığı gün... tatil ilan edildi.
Do Sr. Hagen.
- Bay Hagen'in.
Sei.
Numaranı kendine sakla Hagen.
Moça encantadora.
Çok hoş bir hanım, Bay Hagen.
Um de nós dando àqueles dois muito trabalho.
Jones ve Hagen'ı paranın peşine takmak için.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]