Translate.vc / Portuguese → Turkish / Hahn
Hahn translate Turkish
287 parallel translation
O microfone será colocado em frente ao acusado, Emil Hahn.
Mikrofonu davalı Emil Hahn'a uzatın.
Emil Hahn? O senhor está legalmente representado perante este tribunal?
Emil Hahn, bu mahkeme huzurunda bir avukat tarafından temsil ediliyor musunuz?
Estamos vivendo tempos melhores, Herr Hahn.
Güzel günler başladı, Herr Hahn.
Ouça-me, Herr Hahn.
Beni dinleyin, Herr Hahn.
Emil Hahn estará lá?
Emil Hahn orada olacak mı?
Esperava o pior... quando vi... que Emil Hahn era o promotor público.
En kötüsünün olacağını ümit ettim. Özellikle de Emil Hahn'ı savcı olarak gördüğümde.
Emil Hahn.
Emil Hahn.
Emil Hahn interrogou-a?
- Sizi Emil Hahn mı sorguladı?
Emil Hahn conduziu a acusação?
Emil Hahn mahkeme süresince nasıl bir tavır takındı?
Emil Hahn...
Emil Hahn,
Emil Hahn... o descomposto, corrupto fanático... obcecado pelo demónio dentro de si.
Emil Hahn, kendi içindeki şeytan yüzünden.. .. çürümüş, kokuşmuş bağnaz.
O réu Emil Hahn pode dirigir-se ao tribunal.
Tanık Emil Hahn mahkemeye hitap edebilir.
O magistrado chama o acusado Hahn ante o tribunal.
Sanık Hahn kararı dinlemek için ayağa kalksın.
Emil Hahn... o tribunal declara-o culpado e condena-o à prisão perpétua.
Emil Hahn, mahkeme sizi suçlu buldu ve ömür boyu hapse mahkum etti.
Antony Perkins... Arnoldo Foa...
Anthony Perkins, Arnoldo Foà, Jess Hahn, Billy Kearns...
Jess Hahn, Willian Kearns... Madeleine Robinson, Jeanne Moureau...
Madeleine Robinson, Jeanne Moreau, Maurice Teynac, Naydra Shore...
- Billy Hahn.
- Billy Hahn.
Billy Hahn.
- Billy Hahn.
Bill Hahn deve-me 25 mil dólares.
25,000 $, Billy Hahn bana kaybetmiş.
Diz que Billy Hahn perdeu 25 mil comigo.
Billy Hahn'ın bana 25 binlik kaybettiğini mi söylüyorsun?
'Billy Hahn deve-me 800 dólares' O que vê é a promissória de pagamento do Billy Hahn.
Billy'nin borcuna bakıyorsun, tamam mı?
Billy Hahn deve-me 800 dólares'
Billy Hahn 800 dolar borçlu.
Dra. Ford, é o Billy Hahn.
Dr Ford, benim Billy Hahn.
Quem? A Jessica Hahn?
Kim, Jessica Hahn mı?
Sr. Hahn?
Bay Hahn?
Sr. Hahn, tem uma chamada de um Dr. Bernstein.
Bay Hahn, Dr. Bernstein diye biri telefonda.
- É o Sr. Hahn.
- Bay Hahn.
O Sr. Hahn.
Bay Hahn.
Dr. Viktor Hahn, Dept. de Crédito Prussiano - Hamburgo.
Dr. Viktor Hahn, Prusya Kredi Enstitüsü, Hamburg.
Plappler, Adamovic, Hahn!
Plappler, Adamovic, Hahn!
Não acabei o liceu, não casei com o teu pai e acabei com uma carreira... que até a Jessica Hahn deve achar pior que a dela.
Liseyi bitiremedim. Babanla evlenmedim. Jessica Hanh'ınkinden bile kötü.
Telefonei para dizer que falei com o Miles Hahn há pouco.
- Merhaba anne. - Bugün Miles Hahn ile konuştuğumu söylemek için aradım.
- Sabes quem é o Miles Hahn? - Não faço ideia.
Miles Hahn'ın kim olduğunu biliyor musun?
Desculpe. Pode dizer-me onde é o escritório do Sr. Hahn?
- Bay Hahn'ın ofisi nerede acaba?
- Sabe, Sr. Hahn, fico muito agradecida por ter dispensado o seu tempo... e sei que a única razão por que o fez foi por causa da minha mãe, mas ela está cá hoje como uma espécie de participante silenciosa.
- Bugün bana vakit ayırdığınız için teşekkür ederim.Bunu sadece annem için yaptığınızı biliyorum. Ama annem bugün sessiz bir katılımcı olacak.
Tenho uma reunião com Wendell Hahn.
Wendell Hahn'la randevum var.
Sr. Hahn, isto não é uma piada.
Bay Hahn, bu bir şaka değil.
Sr. Hahn, quero impedir esta firma de cometer um erro terrível.
Bay Hahn, bu şirketi korkunç bir hata yapmaktan kurtarmak istiyorum.
"Hahn! Eu conheço-te muito bem"
Seni iyi bililirim Çok iyi tanırım
O nome é "Thich Nhat Hahn".
Adı, Thich Nhat Hanh.
O Sokka é da nossa tribo irmã, Hahn, ele é um guerreiro eficiente e aprecio a sua energia.
Sokka, kardeş kabilemizden geldi, buraya Hahn. İyi bir savaşçı ve fikirleri beni ilgilendiriyor.
Sokka, quero que contes tudo o que sabes ao Hahn, ele vai liderar esta missão.
Sokka, bildiğin her şeyi Hahn'a anlatmanı istiyorum O bu göreve liderlik ediyor.
Hahn, mostra respeito para com o Sokka.
Hahn, Sokka'ya saygılı davranmalısın.
O Hahn está numa missão secreta enquanto eu estou a afiar o meu boomerang.
Hahn gizli bir görevde ya ben, bumerangımı bileliyorum.
Notícias acabaram de chegar da Alemanha, Noruega e Dinamarca, que o físico alemão, HANS FRAZER acabou de verificar que o urânio sujeito a bombardeamento de neutrões na realidade parte-se em dois pedaços.
Danimarka aracılığıyla Almanya'dan gelen haberlere göre Alman fizikçilerden Hahn ve Strassman nötron bombardımanı altındaki uranyum atomunun iki parçaya ayrıldığını kısa bir süre önce doğrulamışlardır.
Mills como supervisor, e não Hahn.
Mills için yönetici, Hahn olmaz.
Compra de 2.300 dólares com cartão de crédito na Loja de Móveis Hahn na Western.
Western üzerinden MasterCard ile 23 bin dolar çekilmiş.
A Dra. Hahn foi a segunda da nossa turma na Johns Hopkins, Dr. Karev.
Dr. Hahn, Johns Hopkins'daki sınıfımızdan ikincilikle mezun oldu Dr. Karev.
Esta manhã, o paciente da Dra. Hahn estava 22 centésimos de ponto à frente.
Bu sabah, Dr. Hahn'ın hastası 2200 puan öndeydi.
- Thich Nhat Hahn.
Thich Nhat Hanh.
Thich Nhat Hahn.
- Thich Nhat Hanh.