English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Halle

Halle translate Turkish

134 parallel translation
completar a sentença por bom comportamento ou vencer a Caca.
Cezanızı iyi halle tamamlamak, ya da Av'ı alt etmek.
Dritten Marsk e Halle.
Dritten Marsk ve Halle.
Se o sistema for concluído assim, ele cometerá o seu 7º e último crime em Halle, dentro de 10 a 15 dias.
Eğer sistem bu şekilde işleyecekse yedinci ve son cinayetini, 10 ila 15 gün içinde Halle'de işleyecek
O Kramer e a sua equipa agarram-no em Halle.
Kramer ve adamları onu Halle'de yakalayacaklar.
"Mr. Osborne receia que Mr. Grey a contacte aqui em Halle."
Bay Osborne, Bay Grey'in onunla burada Halle'de bağlantı kuracağından endişe duyuyordu.
Entende que admitindo a culpa de uma acusação menor o tribunal, pela lei, pode impor uma sentença de três anos com possibilidade de condicional após 12 meses.
Suçun hafifletilmesi için temyize gidildiğinde, 3 yıl hapis cezası iyi halle 12 ay sonra şartlı tahliyeye dönüşebiliyor. Anladın mı?
E com isso pegarão 5 anos... com bom comportamento.
Ve de iyi halle size 5 yıla mal olacak.
Vou tratar de...
Her şeyi halle- -
Kim Basinger Cindy Crawford, Halle Berry Yasmine Bleeth e Jessica Rabbit.
Kim Basinger Cindy Crawford, Halle Berry Yasmine Bleeth ve Jessica Rabbit.
Halle Berry seria perfeita para a aconselhadora do campo com que todas as crianças "se metem".
Halle Berry tüm çocukların yatmak istediği kamp müdiresi rolünde harika olur.
É parecida com a Halle Berry. Já lhe disseram?
Halle Berry'e benziyorsun-bunu söyleyen olmuş muydu?
Via o Lakers na 1 ª fila, punha os miúdos na universidade e contratava a Halle Berry para me ensinar ioga.
Lakers'a ön sırada yer alır, çocuklarımı üniversitede okutur Halle Berry'yi yoga hocası olarak tutardım.
Eu não me importo se és o Halle Berry, meu.
Halle Berry, olsan umurumda değil be adam.
A Halle Berry.
- Kim? Halle Berry.
Yo, Paris, tu é que frequentas-te a Escola de condução da Halle Berry.
Halle Berry sürücü kursuna giden sendin.
Organista em Hallé.
Halle'de orgcu.
Ache não é para ti.
Halle sana uygun bir yer değil.
E eu a pensar que a Halle Berry tinha enlouquecido no discurso de agradecimento.
Ben de hep Halle Berry'nin Oscar konuşması kötü sanırdım.
Aquele com a Halle Berry.
Halle Berry olanı.
- Sonhar com a Halle antes de um corte é o sinal mais claro que se pode ter.
- Saç kestirmeden önce Halle'yi hayal etmek bu hayatta ondan alacağın bir imza kadar masum bir şey.
Não, não pareço a Halle Berry.
Hayır, hayır, Halle Berry'ye benzemiyorum.
A Halle Berry.
Halle Berry.
- Halle Berry.
- Halle Berry.
- Não, não a Halle Berry, por favor.
- Hayır, Halle Berry değil, lütfen. Hayır.
Acha que parece a Halle Berry.
Halle Berry'ye benzediğini sanıyor.
A Halle Be...
Halle Be - -
Porque achaste que eu parecia a Halle Berry.
Çünkü benim Halle Berry'ye benzediğimi düşünüyordun.
Halle.
Halle.
No entanto, a estátua na praça central da cidade faz homenagem a outro filho famoso de Halle, o compositor Georg Händel.
Ama şehir merkezindeki heykel Halle'in diğer ünlü evladı büyük besteci George Handel adına dikilmiş.
Durante 50 anos, Halle fez parte da Alemanha Oriental comunista, e os comunistas adoravam glorificar os seus cientistas, tanto que colocaram a imagem de Cantor num dos lados de um cubo enorme que mandaram fazer, mas, como comunistas que eram, não colocaram o cubo no centro da cidade,
50 yıl boyunva Halle komünist Doğu Almanya'nın bir parçası olarak kaldı ve komünistler kendi bilimadamlarını kutlamaktan çok hoşlanırdı. O kadar ki Cantor u yaptırdıkları büyük bir kübün yan yüzüne koydular.
Estive no cemitério, em Halle, onde está sepultado e onde combinei um encontro com o professor Jo Dauben, que se mostrou interessado em estabelecer a ligação entre a matemática de Cantor e a sua vida.
Cantor'un gömülü olduğu profesör Joe Daeuben'le buluşacağım Halle mezarlığındaydım. Cantor'un matematiği ve hayatı arasındaki bağlantıları kurmak için istekliydi.
Tal como aprendemos em Halle, este foi um problema que Cantor não conseguiu resolver.
Halle'da öğrendiğim üzere, Cantor'un cevabını bulamadığı tek soru buydu.
- A Halle Berry. - A Beyoncé.
- Halle Berry.
Todos os filmes da Halle Berry, excepto "Monster's Ball".
Halle Berry'nin oynadığı tüm filmleri. "Monsters Ball" filmi hariç.
- E eu vou sair com a Halle Berry.
Tabii. Ben de Halle Berry ile birlikte paraşütle atlayacağım.
- Mas que "Halle Barry"?
- Ama bu "Halle Barry".
Calista Flockhart, Madonna e Halle Berry.
Calista Flockhart, Madonna ve Halle Berry.
Posso chamar a Halle Berry.
Halle Berry " yi çağırabilirim.
Excepto que eu quero pele suave e características caucasianas... como a Vanessa Williams ou a Halle Berry.
Bir de kesinlikle açık bir ten ve Kafkas özellikleri isterdim... Vanessa Williams ya da Halle Berry gibi.
Qual é! Ela está ainda mais boa que a Halle Berry.
Kız Halle Berry'yi cebinden çıkarır.
Um casal de Fort Lauderdale, um Mitch e Halle Lockhart.
Lauderdale, Mitch ve Halle Lockhart adında bir çift kaldı.
Halle Lockhart não é o seu nome verdadeiro, pois não?
Halle Lockhart gerçek isminiz değil değil mi?
Halle Webber.
Halle Webber.
Não de acordo com a Halle Lockhart.
Halle Lockhart'a göre değil.
Isto é Halle.
Hiçbir düşünce tam olarak yayılamaz. Bu Halle.
O assassínio nas docas e outro aqui, em Halle.
Limandaki ve buradaki, Halle'deki cinayet hakkında.
Tiveste sorte.
Debriyaj pedalı yamulmuş, farı kırık halle dört sokak ötede bulundu. - Şanslıymışsın.
Halle, na Alemanha Oriental.
Doğu Almanya, Halde'da ortaya çıktı.
Olá.
Selam, Halle Berry.
Halle Berry?
Bir müşterimin kuaför bir kız kardeşi var.
Aquele condicionador me deixou parecida com a Halle Berry.
Saç kremin Halle Berry gibi görünmemi sağladı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]