English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Halt

Halt translate Turkish

5,768 parallel translation
Como disse, não há merda nenhuma. Isto era tudo o que ele tinha.
Aynen söylediğin gibi, bir halt etmiş.
" Halt and Catch Fire ( HCF ) :
DUR VE ALEV AL :
Temporada 1 Episódio 1 "I / O"
Halt Catch Fire 1. Bölüm ~ Çeviri :
- Que diabos estás a fazer?
- Sen ne halt ediyorsun?
Não sei o que estamos a fazer aqui.
Burda ne halt ettiğimizi bilmiyorum.
Que diabos está a fazer?
Ne halt ettiğini sanıyorsun sen?
- O que estão a fazer?
- Ne halt ediyorsunuz siz?
Qual é, não é paranormal ou uma ciência barata, nada dessas merdas.
Haydi ama, bu öyle mucizevi, çok bilimsel bir halt falan değil.
Na verdade, não sabe nada sobre o vírus.
Hatta bu virüs hakkında bir halt bildiğini sanmıyorum.
Que caralho, Ben?
- Ne halt ettin sen, Ben?
Que estás a fazer aqui?
Ne halt yiyorsun burada?
- Trata-me como quiseres.
Ne halt demek istiyorsan de.
Eles são heróis porque ninguém vem a uma parada no Dia do Não Sabemos Que Merda Aconteceu.
Kahramanlar, çünkü O Gün Ne Halt Oldu Bilmiyoruz geçit törenine kimse gelmez.
O que diabo é que estás aqui a fazer?
Burada ne halt ediyorsun?
Que diabo é que estás aqui a fazer?
Burada ne halt ediyorsun?
- O que estás a fazer aqui?
Burada ne halt ediyorsun?
- Claro que nos vemos, sou tua mãe.
Hadi görüşürüz. Görüşmeyip de ne halt edeceksin?
O que raio estás a fazer aqui?
Halt Burada ne yapıyorsun?
A verdade, é que desde o primeiro momento em que te vi ficar apaixonada pelo Damon, esperei que ele cometesse um erro tão grande... que o odiasses.
İşin aslı senin kardeşime aşık olduğunu fark ettiğim ilk andan beri ondan nefret etmeni sağlayacak kadar kötü bir halt yemesini bekliyordum.
É óbvio que não terei grande impacto, aqui, por isso, acho que chegou a hora de seguir as minhas ordens, e evacuar.
Burada hiçbir halt edemeyeceğim belli. Kendi emirlerimi alıp, burayı tahliye etme vaktim geldi.
Que raio fazes aqui?
Siz ne halt ediyorsunuz orada?
Peguem em todo o vosso lixo ou tralha que queiram deitar fora, máquinas de lavar velhas e porras assim... levem-nas à caravana do supervisor e deixem no relvado da frente.
Lütfen bütün çöplerinizi veya atmak istediğiniz ne halt varsa getirin. Eski çamaşır makineleri ya da ne haltsa işte. Hepsini park yöneticisinin karavanın önüne getirin ve önündeki bahçeye bırakın.
Ricky, o que estás a fazer?
Ricky, sen ne halt ediyorsun?
Que raio estou a fazer?
Ne halt ediyorum ben?
Que raio fazes com o carro do Lahey, meu?
- Lahey'in arabasıyla ne... -... halt ediyorsun adamım?
O que raio estás a fazer?
Ne halt ettiğinizi sanıyorsunuz siz?
Que raio está aqui a fazer?
Burada ne halt ediyorsun?
Alto!
Halt!
Todos aqueles satélites que gravam cada toque numa tecla, cada chamada, cada segredo de todo o pessoal.
Hani şu, herkesin ne halt yediğini telefon konuşmasını ve kirli çamaşırlarını kaydeden hareketli uydular.
Porque diabos é que fizeste isso?
Ne halt yemeye yaptın bunu?
O que raios aconteceu aqui?
Burada ne halt oldu? Yani görünenin dışında...
O que estás a fazer aí?
Ne halt ediyorsun sen burada?
- Que se lixe.
Bu da ne halt şimdi.
O que diabos fizeste?
Sen ne halt ettiğini sanıyorsun? !
Sabes, eu sei que se dizem muitas coisas sobre a Polícia mas... todas as noites que o meu pai estava fora, a trabalhar até tarde, havia sempre alguém do departamento dele a vir a nossa casa,
Biliyorsun polisler ile ilgili her haltı bilirim. Babamın geç saatlere kadar çalıştığı gecelerde mutlaka birini gönderip iyi olup olmadığımızı kontrol ederdi.
Não me interessa o que aconteceu entre ele e a minha irmã.
Kız kardeşimle ne halt yedikleri umurumda değil.
- Que diabo é que estás a fazer?
- Ne halt ediyorsun sen?
Que raio fazes tu aqui?
Ne? Ne halt etmeye beni almaya geldin o zaman?
Que diabo fazes aqui?
Ne halt yiyorsun sen burada?
- Cá por mim podem ir pastar.
Bana sorarsan ne halt ederlerse etsinler.
Se quiseres ir a minha casa ouvir o meu dizer que podem ir pastar, estás à vontade.
Bize gelip benim babamın... "Ne halt ederlerse etsinler." dediğini duymak istersen gelebilirsin.
O que raio estás a fazer, Jensen?
Ne halt ediyorsun Jensen?
O que vamos fazer?
Ne halt edeceğiz şimdi?
Que raios estás a fazer!
Ne halt ediyorsun? !
Bom trabalho, meu sonhador.
- İyi halt ettin, hayalperestim.
Não quero comprar o que está a vender.
- Her ne halt satıyorsan, almıyorum.
O que diabo é que fizeste, Vee?
Sen ne halt ettin, Vee?
O que estás a tentar fazer?
Ne halt etmeye çalışıyorsun sen ha?
O que é que estás a fazer?
Ne halt ediyorsun sen?
O que é que pensam...
Peki siz ne halt ettiğinizi sanıyorsunuz...
Que diabos estás a fazer?
Ne halt ediyorsun sen?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]