English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Hamish

Hamish translate Turkish

153 parallel translation
O Dr. Hamish esteve a mostrar-me os arredores.
Dr. Hamish bana etrafı gezdiriyordu.
Encontrar um alvo na Alemanha a meio da noite, em condições atmosféricas razoáveis, estava para além da capacidade das tripulações dos bombardeiros.
Almanya'daki hedefleri gecenin köründe ortalama hava koşullarında... ( Hamish Mahaddie, Grup Komutanı )... tespit etmek... ( RAF Bombardıman Komutanlığı )... herhangi bir kişi için görevin ötesinde bir işti.
Depois, lançávamos foguetes, centenas de foguetes, e mesmo que falhássemos o ponto de mira, poderíamos identificar algumas coisas muito importantes no solo, como lagos ou curvas no rio.
( Hamish Mahaddie, RAF Kılavuzu ) Ardından büyük, işaret fişekleri, yüzlerce işaret fişeği attık. Hedefi ıskalasak bile yerüstünde önemli görülen yerleri tespit edebilecektik. Bir göl ya da nehrin kıvrımları gibi.
CORONEL HAMISH ARMSTRONG
Albay Hamish Armstrong
Charles, gostava de te apresentar o Hamish, o meu noivo.
Charles, Hamish'le tanışmanı istiyorum, nişanlım.
Como está, Hamish? Encantado.
Tanıştığıma memnun oldum Hamish.
- O Hamish apanhou o comboio.
Hamish, bu gece Edinburgh'e gitti.
E disse ao Hamish que o matava se ele o fosse, portanto é melhor ser fiel.
Hamish'e eğer o yaparsa onu öldüreceğimi söyledim.
Estava a dizer que vais casar com o Hamish e ele diz que ele bem merece, que é um tipo bestial.
Hamish'le evleneceğini söylüyordum. O da "Daha iyi bir adam bulamazdı." dedi.
Quero montes de amigos para compensar as múmias que o Hamish conhece.
Hamish, arkamda bir sürü dehşetli adam olduğunu bilsin istiyorum.
Tu, Hamish, aceitas esta mulher Caroline por tua esposa e, na presença de Deus e desta congregação, prometes ser para ela um marido amante e fiel até que Deus vos separe pela morte?
Sen Hamish, bu kadın Caroline'ı, eşin olarak kabul ediyor ve onu tanrının şahitliği ve bu topluluğun huzurunda, hep sevip sadık bir eş olacağına söz veriyor musun tanrı sizi ölümle ayırana kadar?
E tu, Caroline, aceitas por teu esposo legítimo este homem e, na presença de Deus e desta congregação, prometes ser para ele uma esposa amante e fiel até que Deus vos separe pela morte?
Sen Caroline, bu adam Hamish'i, eşin olarak kabul ediyor ve onu tanrının şahitliği ve bu topluluğun huzurunda, hep sevip sadık bir eş olacağına söz veriyor musun tanrı sizi ölümle ayırana kadar?
Alguém aqui me disse que se isto com o Hamish não desse, o substituiria.
Biri bana Hamish'le yürümezse sıradaki olmak istediğini söyledi.
Agora, senhoras e senhores, Sir Hamish Banks.
Şimdi, bayanlar ve baylar, Bay Hamish Banks.
- Como está o Hamish?
- Hamish nasıl?
Está nas nossas mãos, Hamish.
Bu, o kadar da kolay değil, Hamish.
- Vamos, Hamish. - Vamos, rapaz.
Haydi, Hamish!
Hamish, vai à frente para Edimburgo e reúne o conselho.
Hamish, doğru Edinburg'a git ve konseyi toplantıya çağır!
Temos de fugir Eles vêm buscar-me
Buradan uzaklaşmalıyız. Benim için geliyorlar, Hamish.
Hamish, Número 1044
Ofis numarası bin kırk dört.
Sim e trata de ser agradável.
Ve kibar olmaya çalış. - Hamish Mücevherat.
Com o Sr. Hamish, por favor.
- Bay Hamish lütfen. - Kim arıyor diyeyim?
Sr. Hamish, escute com atenção.
- Bay Hamish. - Evet. Beni çok dikkatli dinleyin.
Sr. Hamish, nós tratamos de enganar a segurança de outras pessoas.
Bay Hamish, insanların güvenlerini nasıI aşacağımızı bulduğumuz bir oyun oynarız.
O lugar chama-se Hamish International, dedicam-se à venda de diamantes por atacado, conhece-os?
Soyulan yer Hamish uluslararası diye bir iş yeriydi. Şey, Spadayna'da bir mücevher toptancısı. Hiç duydunuz mu?
Demonstraram isso no caso Hamish.
Hamish işinde bunu ispatladınız.
Toma, pelo trabalho do Hamish.
Hamish işi için... Merak etme, adil bir pay.
Hey, não te esqueças dos planos do Hamish!
Hey, sakın Hamish planlarını unutma yeter. Elbette.
Bem, então tiramos as fitas de segurança da joalharia Hamish... poderia jurar que o tipo com o vidro eras tu.
Hamish mücevhercisindeki güvenlik kasetlerini incelediğimizde fark ettim. Ve biliyor musun bu gözlüklü adam tıpkı sensin. Büyük bir şey değil, biliyorum.
Possivelmente é um bom momento para retornar ao plano do Hamish.
Belki artık Hamish planlarını verme zamanı gelmiştir.
Quem ligou disse que você conhecia o Hamish.
Arayan Hamish elmas işini senin yaptığını söyledi.
Vivia num quarto com um homem chamado Hamish McGrumbel.
Hamish McGrumbel isminde birisiyle aynı odayı paylaştı.
Hamish parecia saído de uma lata de biscoitos. E os seus pêlos pareciam abrigar uma família de aranhas.
Hamish kurabiye kavanozuna benziyordu... ve burun kılları sanki bir örümcek ailesinin yuvası gibiydi.
Harvie e Hamish fingiam não gostar um do outro.
Harvie ve Hamish birbirlerinden hoşlanmıyormuş gibi davranıyorlardı.
Harvie costumava tirar-lhe a dentadura.
Harvie sık sık Hamish'in dişlerini yürütüyor...
Mas Hamish também se vingava.
Ama Hamish intikamını hep alırdı...
Às vezes Harvie fugia e levava Hamish para acções de libertação animal. "AS COSTOLETAS TAMBÉM TÊM SENTIMENTOS"
Harvie sık sık geceleri kaçıp Hamish'i hayvan özgürleştirmeye götürüyordu.
Este é o meu amigo, Hamish.
Bayanlar, bu benim arkadaşım, Hamish.
Crystal Hamish-Steinberg é a segunda Negação.
Crystal Hamish-Steinberg İkinci Muhalefet olacak.
Crystal Hamish-Steinberg, podes dar-nos uma questão exemplar que perguntarias?
Crystal Hamish-Steinberg, bize sorulacak örnek bir soru... sunabilir misin?
Crystal Hamish-Steinberg e eu propomos o seguinte Contra-Plano :
Crystal Hamish-Steinberg ve ben şu Muhalefet planını öneriyoruz :
O que foi que fez o Hamish?
Hamish ne yaptı?
- Este é Hamish e este é Callum.
- Bu Hamish ve bu da Callum.
Este é o Hamish III...
Evet, şu üçüncü Hamish...
Alice, o Hamish está à espera para dançar contigo.
Alice, Hamish seninle dans etmeyi bekliyor. Git hadi.
- Dr. Hamish.
- Dr. Hamish.
Vou almoçar com o Dr. Hamish.
Dr. Hamish'le öğle yemeğine gidecektim.
Os pontos altos desta emissão serão discutidos mais tarde por Lorde George-Brown, ex-ministro dos negócios estrangeiros, Mr. Sven Olafson, ex-ministro das finanças da Noruega,
Konuyla ilgili açık oturumda eski dışişleri bakanı Lord George-Brown Norveç eski maliye bakanı Bay Sven Olafson Norveç Ticaret Konseyi'nin eski başkanı Sör Charles Ollendorff Norveç'e en yakın kasaba Wick'in belediye reisi Hamish McLavell ismi Norveç'i çağrıştıran Bayan Betty Norday ismin Norveç'in çevrik sözcüğü olan Bay Brian Waynor soyadı Norveç'te bol bulunan fiyorda benzeyen Bay ve Bayan Ford Ron ve Christine Boslow...
Hamish?
Hamish?
Eles vêm buscar-me, Denis!
Benim için geliyorlar, Hamish.
Temos que estar certos.
Hamish Mücevherat.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]