Translate.vc / Portuguese → Turkish / Hardcore
Hardcore translate Turkish
96 parallel translation
Qual quê, nada se compara a uma boa foda à bruta.
Hardcore s.kiş. Şimdi sıçtın işte adamım.
Sou o Troy McClure, e vou deixá-los com aquilo que os fez cá vir : Nudez hardcore!
Ben Troy McClure, şimdi sizi esas görmek istediğiniz şeylerle baş başa bırakıyorum : Aşırı çıplaklık!
Bem, tenho vindo a fazer cinema por, San Francisco e San Diego... há tanto tempo como tu tens feito sexo e hardcore.
Siz porno çekerken ben, San Francisco... ve San Diego'da da filmler yaptım, Jack.
Gosta de hardcore e sadomasoquismo, não gosta?
Hardcore SM seversin, değil mi?
O vosso novo album chama-se This Is Hardcore.
Şimdi, senin yeni albümünün adı Bu Hardcore.
Comprei-o, convidei alguns amigos e acreditem, isto não é hardcore.
Onu aldım, bazı arkadaşlarıma da tavsiye ettim. ve inan bana o hardcore değildi!
OK, eu queria alguma pornografia hardcore, por favor.
Biraz ağır porno alabilirim.
Certo. O prémio para melhor hardcore thrash metal vai para : "Simpsons Christmas Boogie"?
Hard-corethrash Metal dalındaki ödül Simpsons Noel Boogie'ye gidiyor?
Éramos hardcore à séria.
Hem de oldukça sert.
Trance hardcore belga.
- Hardcore Belgian.
É uma espécie de rap hardcore camponês.
Bir tür sert Latin rap müziği.
Não se pode gravar um tema hardcore de hip hop em Bel Air.
Sert bir hip-hop şarkısını Bel Air'de kaydedemezsin.
Parece um pouco hardcore.
Bu çok zor olmalı.
Dizem que protagonizou a primeira cena de sexo hardcore inter-racial.
Dünyanın ilk karışık ırk porno filminde oynadığını söylüyorlar.
As miúdas hardcore vestem lingerie e orelhas de animais.
Sert kızlar sadece iç çamaşırı giyip bir tür hayvan kulağı takarlar.
Não faço hardcore.
Hard porno işi yapmıyorum.
- Hardcore.
- Ciddi kan.
Hoje, uma multidão manifestou-se ilegalmente oito homens foram presos de hardcore, fotos pornográficas.
Bugün, ülke çapında yapılan operasyonlarda hard porno filmlerden dolayı sekiz kişi tutuklandı.
Fazer filmes hardcore nesses dias, no começo dos anos 70s, era muito como um acontecimento de verão.
O günlerde, 70'lerin başında porno film yapmak yaz konseri gibiydi.
Era sexo, mas no tempo que a única forma de colocar sexo hardcore num cinema legalmente, era em filmes de educação sexual.
Seks vardı ama her zaman için, hardcore porno oynatabilmenin yasal tek yolu, seks eğitim filmi olmasıydı.
Através da procura de parceiros para financiamento com relações com o submundo, o Damiano angariou o dinheiro para filmar uma película de sexo hardcore.
Ortakların yeraltı bağlantılı finansal desteğinin güvence altına alınmasıyla, Damiano sex filmi çekmek için yeterince para bulabildi.
Quando a pornografia hardcore é permitida para corromper as mentes das crianças, então é tempo de surgir uma nova liderança moral, para se fazer sentir na América.
Hard pornoya izin verilirse çocukların ahlakı bozulacak, ve Amerika'da yeniden namuslu liderliğin zamanı gelecek.
Mas a fusão do hardcore com os filmes nunca aconteceu.
Ama hard porno ile filmlerin birleşmesi asla gerçekleşmedi.
O sucesso do Garganta Funda, criou uma enorme demanda por hardcore, que a nova tecnologia não conseguia satisfazer, e evitar, toda a regulamentação.
Deep Throat'un başarısı hard pornoya müthiş bir talep yarattı, yeni teknoloji artık tüm düzenlemelerden bağımsız tatmin sağlayabiliyordu.
Mas hoje em dia, 30 a 50 por cento das cassetes disponíveis para este tipo de aparelhos, são de pornografia hardcore.
Ama günümüzde, bu cihazlara uygun kasetlerin % 30 ile 50'si hard pornodan oluşuyor.
Que as actrizes porno, iriam receber cada vez mais, uns maiores pagamentos e os filmes tornarem-se mais como filmes normais com cenas de sexo hardcore.
- Video kaset kiralanması, sinema bilet satışlarını geride bıraktı. Porno filmlerin bütçesi giderek daha çok büyüyor ve hard seks içeren konulu ve uzun metrajlı filmler haline geliyordu.
Power Metal, a Nova Onda de Heavy Metal Britânico, o Metal Progressivo, Glam Metal, Pop Metal, Stoner Metal, Hardcore, Trash Metal, a Primeira Vaga de Black Metal, o Black Metal da Noruega,
Power metal, Yeni İngiliz Dalgası, progresif metal, glam, pop metal, hardcore, thrash, black metal,
Slayer foi um líderes do movimento Trash Metal que surgiu influenciado pelo Heavy Metal britânico, pelo Punk e o Hardcore.
Slayer Yeni İngiliz dalgası, punk ve hardcore'dan etkilenmiş thrash hareketinin öncüsüydü.
Vamos ser hardcore como os Black Flag.
Biz, Black Flag gibi hardcore yapacağız.
( Jon Lewis : autor de "Hollywood v. Hardcore" ) porque categoriza filmes previamente ao seu lançamento e são categorizados não pelas pessoas que os fazem mas por uma mão cheia de pessoas cujos nomes nunca se saberão.
Çünkü filmleri daha piyasaya çıkmadan önce kategorize ediyor ve bu filmler, onları yapanlar tarafından değil de isimlerini asla bilemeyeceğimiz bir avuç insan tarafından kategorize ediliyor.
Naquela altura o'Hardcore'estava totalmente morto.
O zamanlar, Hardcore tam anlamıyla ölmüştü
Para mim, é mais ofensivo do que pornografia hardcore.
Bu, benim gözüme pornodan bile iğrenç gözüküyor.
"Eu canto hardcore como as cabras dos filmes porno."
Onu porno sinemalarındaki or.spular gibi kesmeye kararlıyım.
É um pouco hardcore.
Fazla mğstehcen.
Então continua a ser completamente radical e hardcore.
Ama bu Mott the Hoople o yüzden çok sağlam ve sert.
Hardcore.
Zalimce.
Sim, isso é super hardcore!
- Evet, bu süpersıkıydı.
Eu faço muitos filmes pornográficos de hardcore gay.
Bir sürü gay pornosunda oynuyorum.
- Cenas hardcore, o que queres fazer hoje?
- Şu zorlulardan bahsediyordun?
Marge, vou para um clube homossexual da pesada e só chegarei a casa depois das três da manhã.
Marge, ben Hardcore Gey Kulübüne gidiyorum ve gece 3 : 00'ten önce de evde olmam!
- Cenas hardcore, o que queres fazer hoje?
Tabii ki. Bu akşam yapmak istediklerinden bahsetsene.
Na secção da pornografia hardcore?
Porno odasında mı?
- Essa coisa é "hardcore". - O quê?
- Bu bok, dehşetmiş.
"Hardcore", brutal.
- Ne? "Dehşet" sert.
Vou mostrar-vos o que é "hardcore"!
"Dehşet" neymiş göreceksiniz.
Um fanático duro de metal soube e matou-o.
Bazı hardcore metal fanatikleri öğrendi ve onu öldürdü.
- Hardcore Parkour!
- En zor parkur! - En zor parkur!
- Hardcore Parkour!
En zor parkur!
Arte hard core!
Hardcore sanat eserleri.
- Isso é hardcore, meu.
Eleman acayip uç noktada, adamım.
"Hardcore"?
"Dehşet" mi?