Hardest translate Turkish

O cobre era o metal mais duro conhecido pelos Egípcios, mas gasta-se facilmente após cerca de 100 golpes, então havia um grupo de homens de apoio para afiar os cinzéis, outra tarefa especializada.

Copper was the hardest mKeski Mısırlıların bildiği sert bir metalden yapılmıştı ama yaklaşık yüz vuruşda kolayca körleniyordu Keskileri bilemek için yardımcılar vardı Başka uzman bir görevli

O David é outro dos nossos escritores na Universidade.

David üniversitemizde nam salmış yazarlarımızdan birisi. - Evet, Hardest of the Woods.

A música que eu ia cantar era a "Sorry Seems To Be the Hardest Word" do Elton John, porque eu sei o quanto o adora.

Söyleyeceğim şarkı da... Elton John'dan "Özür dilemek sanki en zor kelime gibi" çünkü ne kadar çok sevdiğinizi biliyorum.

- Sorry Seems to be the Hardest Word -... InSUBs... Merda.

Kahretsin.

Mas o mais difícil de viver É viver o dia-a-dia

( But the hardest part of living is from day to day )