Translate.vc / Portuguese → Turkish / Harrigan
Harrigan translate Turkish
43 parallel translation
Tinha um homem chamado Harrigan.
Harrigan adında biri vardı.
Achei que estavas farto de perder, Harrigan.
Kaybetmekten yorulmuşsundur, diyordum Harrigan.
Vou ter outro aviso por atraso?
- Mr. Harrigan seni görmek istiyor.
- Harrigan!
- Harrigan!
- Cale-se, vamos indo.
Harrigan! - Kapa çeneni ve yürü.
Tenente Michael R. Harrigan :
Teğmen Michael R. Harrigan :
Ei, Harrigan!
Hey, Harrigan!
Harrigan!
Harrigan!
- Você não sabe o que está fazendo.
- Ne yaptığını bilmiyorsun Harrigan.
Saia daqui, Harrigan.
Çık buradan, Harrigan.
Harrigan?
Harrigan?
Harrigan, descobre que outros livros publicou.
Harrigan, başka romanı olup olmadığını araştır.
Vou ficar aqui, no P.J. O'Harrigan's.
P.J. O'Harrigan'ın tam önünde duruyorum.
Ao bowling, ao derby de demolição, ao P.J. Harrigan's?
Bowling? Çarpışan araba? PJ O'Harrigan?
Harrigan, acende-o!
Harrigan yak!
Harrigan, vai!
Harrigan git!
Harrigan Charters.
Harrigan Charters. Uçak Cenevre'ye gidecekmiş.
E ele é o Agente Harrigan.
Bu da Dedektif Harrigan.
Maldito sejas, capelão Horrigan!
Lanet olsun sana papaz Harrigan!
- Sou a Sarah Harrigan.
Ben Sarah Harrigan.
Esta é a Sarah Harrigan advogada oficiosa.
Bu Savunma Dairesinden Sarah Harrigan.
Sim, e veteranos tem raio-x arquivados, e é Charles Harrigan.
- Doğru ve Gazi İşlerinin elinde Charles Harrigan adında biriyle eşleşen röntgenler mevcut.
- e ver se volta para Harrigan.
- Ucu Harrigan'a çıkacak mı bakalım.
Sou o Harrigan.
Ben Harrigan olayım.
E então o Harrigan liberta-se, comanda o avião.
Sonra Harrigan kendini kurtarır uçağın komutasını eline geçirir.
O que o Harrigan queria, retornar a Vegas para a sua missão suicida.
Bu Harrigan'ın da istediği şeydi zaten bir intihar görevi için Vegas'a dönmek yani.
Charles Harrigan, o homem que pensávamos que era o sequestrador.
Charles Harrigan, hava korsanı olduğunu sandığımız adam.
A arma não está registada no nome do Harrigan, como imaginávamos.
Silah düşündüğümüz gibi Harrigan adına kayıtlı değilmiş.
Harrigan, distância?
Harrigan, ne kadar uzak?
Harrigan, Lange, direita.
Harrigan, Lange, sağa gidin.
Cooper, Harrigan, Michaels, Travis, Lange... Will.
Cooper, Harrigan, Michaels Travis, Lange Will.
Harrigan.
Harrigan.
- O senhor Harrigan quer falar contigo.
Yok be?
Rusty, já estive aqui comigo.
Bu sizin kızınız mı, Mr. Harrigan?
- A partir de segunda-feira estás em Cleveland e suspenso. É a sua filha, senhor Harrigan?
Çok güzelmiş.
Tenente Harrigan!
Teğmen Harrigan!
Tenente Harrigan.
Teğmen Mike Harrigan.
Ou o telhado ou o cabelo da mãe foram incendiados pelos irmãos Harrigan?
Ya çatı... Ya da annemin saçı tutuşmuş. Harrigan kardeşler mi yapmış?