English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Hartford

Hartford translate Turkish

253 parallel translation
Os meus pais moram numa terra pequena perto de Hartford.
Ailem Hartford yakınlarında küçük bir kasabada yaşıyor.
Eu teria que pegar o metro até a rua 125, depois o autocarro até a estação e o comboio Nova York / New Haven / Hartford até Port Chester.
125'e gitmek için metroya, ordan da New York'tan Port Chester'e giden treni yakalamak için otobüse binmek gerekecek.
" Em Hartford, Hereford and Hampshire...
" Hartford, Hereford ve Hampshire'da...
"Em Hartford, Hereford e Hampshire, quase näo há furacöes."
"Hartford, Hereford ve Hampshire'da hava hep harika olur."
" Em Hartford, Hereford and Hampshire
" Hartford, Hereford ve Hampshire'da
"Mas em Hartford, Hereford e Hampshire, quase näo há furacöes."
"Ama Hartford, Hereford ve Hampshire'da hava hep harika olur."
" Hartford, Hereford and Hampshire
" Hartford, Hereford ve Hampshire'a
O último espectáculo a sério foi Hartford, há quatro anos.
Son gerçek nişanımı dört yıl önce, Hartfordla yapmıştım.
Mr. Hartford.
Bay Hartford.
Eu vendo o meu corpo ao Huntington Hartford. Vá lá.
Kendimi Huntington Hartford'a satarım.
Daqui a 22 horas, termina a reunião da Cimeira Internacional em Hartford.
22 saat sonra Hartford Zirvesi bitmiş olacak.
A gravação que está lá dentro, tem de chegar a Hartford em 22 horas.
İçinde, 22 saat içinde Hartford'a ulaşması gereken bir kaset var.
Não haverá Cimeira em Hartford. E não haverá mais Serpente Plissken.
Ne Hartford Zirvesi kalır ne de Snake Plissken.
Tenente Cleves, de Hartford, Connecticut.
Ben Teğmen Cleves. Hartford, Connecticut'tan.
Sabe, em Hartford, Connecticut, temos este velho ditado :
Connecticut'ta eski bir deyiş vardır...
O meu pai é republicano em Hartford.
- Babam bir Cumhuriyetçidir.
Uma vez, fiquei no Hartford.
Bir keresinde Hartford'da kaldım.
Nunca gostei muito do Hartford.
Ben Hartford'dan hiç hoşlanmazdım.
Avancem e testem a vossa coragem com os últimos produtos... da Fábrica de Armas de Patente do Coronel Samuel Colt, de Hartford, Connecticut.
Öne çıkın ve Albay Samuel Colt'un Hartford, Connecticut'taki... Patentli Silahlar İmalat Şirketi'nden gelen en yeni nesil ürünlerle... cesaretinizi sınayın.
Contate Mass General, Boston, Mercy e Hartford, nessa ordem.
Tanya, Boston, Mass General'ın müdürü, Mercy Hartford'la bağlantıya geç.
E encontrou algum lugar para comer em Hartford?
Hartford'da yemek yiyecek bir yer bulabildin mi?
É depois para Hartford.
Oradan da Hartford'a gideceğim.
Que se passa em Hartford?
Hartford'ta ne var?
Hartford, a capital da segurança do mundo.
Hartford. Dünyanın sigorta başkenti.
Agora, os Hartford Whalers?
Ya Hartford, Balinalar?
Quero que digas " Howard vai para Hartford...
Şunu söylemeni istiyorum.
Hartford... e torna-se o homem louco das manhãs da WCCC. "
Howard Hartford'a gidiyor ve WCCC'de kaçık bir sabah programı yapacak.
Howard vai para Hartford para a CCC.
Howard Hartford'da CCC'ye gidiyor.
"Howard vai para Hartford e torna-se o homem louco das manhãs da WCCC."
Howard Hartford'a gidiyor ve WCCC'de kaçık bir sabah programı yapacak.
Howard vai para Hartford para a W...
Howard Hartford'a gidecek ve...
Howard vai para Hartford para se tornar o homem louco das manhãs da WCCC.
Howard Hartford'a geliyor ve WCCC'de kaçık bir sabah programı yapacak.
Sabem, Hartford acabou por ser bom.
Hartford oldukça iyi başlamıştı.
O nosso concorrente mais nojento vai a Hartford, Connecticut.
En iğrenç yarışmacımız, Hardford Connecticut'a bedava seyahat kazanacak.
Talvez eu tenha sido um tanto duro com o Shelly em Hartford.
Bu harika. Sanırım, Hartford'dayken Shelly'e çok kaba davranmış olabilirim.
Isto é uma desforra, por causa de Hartford.
Hepsi Hartford'un iyiliği içindi.
Eu estive pelo mundo, de Hartford a Bombay
Dünya'nın etrafında dolaşıyordum, Hartford'den Bombay'a
- Este autocarro vai para Hartford.
- Hey, bu otobüs Hartford'a gidiyor.
Vou estar na cidade amanhã, porque tenho aulas em Hartford State, e há uma cafetaria do outro lado da rua... que eu costumo frequentar, às vezes, quase sempre, por volta das 16 : 00... e normalmente exactamente às 16 : 12.
Yarın kasabada olacağım çünkü Hartford'da ders alıyorum... ve sokağın karşısında bir kahve dükkanı var... bazen aslında her zaman saat 4 gibi oraya giderim... genelde tam 4 : 12 de.
- Vai a meio caminho de Hartford.
O çoktan Hartford yolunu yarıladı.
- Está em Hartford com os avós.
- Büyükannesinde Hartford'da.
- Então, a Rory está em Hartford?
- Yani Rory Hartford'da mı?
- Querida, esta noite, ela fica em Hartford.
- Tatlım, Rory bu gece Hartford'ta kalıyor.
Só estou de passagem, a caminho de Hartford.
Hartford'a giderken geçiyordum sadece.
- Divirta-se em Hartford.
- Hartford'un keyfini çıkar.
- Na verdade, nasci em Hartford.
- Aslında Hartford'da doğmuşum.
E a viagem de ida e volta para Hartford demora 30 minutos para cada lado.
Hartford'dan buraya otobüs, iki taraftan da otuz dakika.
Deve ser os ares de Hartford.
Hartford'daki güzel havadan olsa gerek.
Estou tão cansada, e tenho de conduzir até Hartford hoje...
Çok yorgunum, ve bu gece Hartford'a gitmem gerek...
- Na verdade, estive em Hartford.
- Aslında ben Hartford'daydım.
Veio de Hartford, até à pousada, só para me convidar para sair.
Bana onunla dışarı çıkıp çıkmayacağımı sormak için ta Hartford'dan buraya geldi.
Isto não faz qualquer diferença.
Evet, Hartford, bu çok zordu Yine de bu bir şey değiştirmez.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]