English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Haze

Haze translate Turkish

68 parallel translation
Você lembra-se de uma miúda chamada Dolores Haze?
Şunun gibi bir şey. Dolores Haze adında... bir kız hatırlıyor musun?
- Lembro-me que o falecido Sr. Haze...
Hatırlıyorum da merhum Bay Haze ve ben...
- O falecido Sr. Haze?
Demek Bay Haze merhum oldu?
Você teria gostado de conversar com ele ; E ele, consigo.
Eminim merhum Bay Haze'le sohbet etmekten zevk duyardınız, o da sizinle.
Quando morreu o falecido Sr. Haze?
Merhum Bay Haze... ne zaman vefat etti?
- Boa noite, Sra. Haze.
İyi geceler Bayan Haze.
- A Sra. Haze mandou-me entregar isto.
Bayan Haze bunu size vermemi istedi.
Pertencia ao Sr. Haze.
Bu Bay Haze'indi.
O Harold comprou-a ao descobrir que estava doente.
Bay Haze hasta olduğunu öğrenince satın aldı bunu.
Pertencia ao falecido Sr. Haze. "
Silah merhum Bay Haze'inmiş.
"A senhora Haze..."
"Haze adlı kadın..."
A estúpida Haze não vai ser mais a tua trouxa.
Salak Haze artık senin oyuncağın değil.
Você conhece uma rapariga chamada Lolita?
Lolita adında bir kız tanıyor musun? Dolores Haze?
Dolores Haze? - Sim, conheço.
Evet, evet onu tanıyorum.
Sim, o meu nome é Humbert, venho pagar a conta da menina Haze, do quarto 3.
- Evet. Adım Humbert. 3 numaradaki Bayan Haze'in faturasını ödemek istiyorum.
Apenas quero pagar a conta da Menina Haze, do quarto 3, e levá-la daqui.
3 numaralı odada kalan... Bayan Haze'in faturasını ödeyip onu götürmek istiyorum.
Ela é uma óptima rapariga, Prof. Haze.
O harika bir kız Profesör Haze. Kesinlikle öyle.
A minha independência parece dissipar-se na neblina
My independence seems to vanish in the haze
É uma pena, Haze.
Berbat bir durum, Haze.
Junto estão um ladrão chamado Haze e um mexicano de nome Bob.
Haze adında bir soyguncu ve şişman atlı bir Meksikalı da onunla berabermiş.
- Reconheci o velho Haze.
- Kum adasındaki Haze.
Ned passou por aqui fazem dois dias com Haze e Bob, o mexicano.
Ned birkaç gün önce buradaydı. O, Haze ve Meksikalı Bob. Sadece bu üç kişi görülmüş.
Matei um jovem que se juntou a Haze.
Haze'i, Moon'u, Quincy'yi ve de bir delikanlıyı hakladım. Dışarıdalar.
O homem chamado Haze e o rapaz que salvou sua vida estão mortos.
Haze denen adam da öldü. Hayatını kurtaran oğlan da.
Bem Hazel, acho que é tempo de parar por hoje.
Pekâlâ Haze, bu akşam güzel bir gece geçirelim mi?
Vais-me dizer que a "Purple Haze" conta alguma coisa?
Sence "Purple Haze" birşeyler söylemeye mi çalışıyor?
- Obrigada. Qual foi o fator decisivo?
- Çok ikna edici bir satıcısınız Bayan Haze.
- Há névoa na minha cabeça.
- Kafamın içinde mor bir hüzün var. ( Purple Haze - Jimi Hendrix )
Contudo, uma amiga da mulher do Sr. McCoo, uma viúva, a Sra. Charlotte Haze, prontificou-se a hospedar-me.
Ancak, Bayan McCoo'nun karısının dul bir arkadaşı olan Bayan Charlotte Haze bana oda vermeyi kabul etti.
A Sra. Haze desce já.
Bayan Haze birazdan iner.
O Harold - o falecido Sr. Haze - e eu, adorávamos o México.
Harold ve ben, ölen Bay Haze Meksika'ya gerçekten hayrandık.
Dolores Haze, desliga isso!
Dolores Haze, hemen o müziği kapat!
A Haze grande certificou-se que a Haze pequena não estaria presente.
Büyük Haze, küçük Haze'in törende olmamasını sağladı.
"A fêmea Haze"...
Haze denen kadın!
A estúpida da velha Haze não será mais enganada por ti!
Evet, yaşlı aptal Haze kadını artık senin suç ortağın olmayacak.
Ela é uma criança encantadora, Sr. Haze, mas o limiar do amadurecimento sexual está a causar-lhe problemas.
O sevimli bir çocuk... ama cinsel olgunlaşma konusunda bazı sorunları var gibi görünüyor.
Como está a minha filha, Dolores Haze, hoje?
Kızımın bu sabah nasıl olduğunu öğrenmek için aradım.
Lembra-se de uma rapariguinha chamada Dolores Haze?
Dolores Haze adında küçük bir kız hatırlıyor musun?
Tente lembrar-se de Dolores Haze.
- Dolores Haze'i hatırla.
purple Haze com early pearl cruzada com RuderaIis.
"Ruderalis" e karşı "Purple Haze" ile "Early Pearl".
- "Purple Haze".
Bu gördüğünüze "Mor Gizem" derler...
Um carregamento de LSD, 10 mil comprimidos.
Purple haze * marijuana çeşidi * nakliyesi, 10,000 adet.
Tinha informações sobre um carregamento de LSD.
Purple haze nakliyesiyle ilgili bir şeyler vardı elinde.
Mas se ele atravessar sequer fora da passadeira durante a condicional, o juiz Haze manda-o para a prisão.
Ama gözetim süresince yine yanlış işler yaparsa Yargıç Hayes onu içeri atar.
- Haze Púrpura, Haze Púrpura.
Purple Rain, Purple Rain.
Preciso de 30 gramas de Electric Haze, de Big Bud de Grape Crush, de White Russian, de Blue Rhino...
Bana 28 gram Elektrikli Pus, İri Çiçek Pestil, Beyaz Rus, Mavi Gergedan...
Os detalhes continuam confusos do brutal assassinato de ontem... do fiscal de Los Angeles, Daniel Haze, que estava de férias no Havai
Hawai'de tatil yaptığı sırada vahşi bir cinayete kurban giden Los Angeles Başsavcısı Daniel Haze'in olayıyla ilgili Ayrıntılar sırrını hala korumakta.
Haze era notícia pela sua perseguição em alto perfil.
Haze son zamanlarda gazetelerde sıkça, Edward Kim ile ilgili ısrarcı suçlamaları nedeniyle kendisine yer buluyordu!
Os representantes do Sr. Kim emitiram uma declaração de condolências... à família Haze.
Bay Kim'in avukatları bir basın bildirisi yaparak, Haze ailesine baş sağlığı ve sabır dilediler..
Haze!
Haze!
É a Sra. Haze?
Bayan Haze, değil mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]