Translate.vc / Portuguese → Turkish / Headphones
Headphones translate Turkish
34 parallel translation
Mas vou precisar do seguinte : Três câmaras. Duas na plateia e uma no balcão, e quero headphones para os operadores.
Ama bazı ihtiyaçlarım var Üç kamera, iki tanesi yerde, balkonda ve kulaklık istiyorum kameramanlar için.
Eu cresci no meu quarto sempre a usar headphones a ouvir música para não os ouvir.
Bağırmak. Odamda kulağımda kulaklıkla müzik dinleyerek büyüdüm, böylelikle onları duymuyordum.
Provavelmente, podias usar uns headphones para o telefone.
Bir fişli telefon seti olsa çok işine yarardı.
Nós usamos os headphones.
Kulaklıkları kullanırız.
Usa os headphones.
Kulaklığı kullan.
Não gastes cinco dólares em headphones para a Magnolia.
Magnolia için kulaklıklara 5 dolar ödeme yapma sakın.
ele não pode estar de headphones nos lançamentos.
Çocuk atış yaparken kulaklık takamaz.
Quero que Ihes expliquem porque expuIsaram o JamaI. E porque é que o miles não pode ter os headphones. E porque é que os Bua Was e os Waatas têm melhores uniformes.
Onlara Jamal'i neden keybettiklerini anlatmanızı istiyorum ve neden Miles'ın kulaklık takamadığını ve neden Bua Was ve Waatas'ların güzel formaları olduğunu ve neden onların boktan tişörtleri olduğunu.
Tiraram o JamaI do jogo, porque nasceu duas semanas antes, e querem que o miles tire os headphones, - porque é um bom lançador.
Jamal'ı attılar çünkü 2 hafta erken doğmuş ve şimdi de Miles'ın kulaklarını alıyorlar çünkü çok iyi bir atıcı.
filho, sem headphones.
Kulaklık yok evlat.
É que com esses headphones não me consegues ouvir, mas as probabilidades estão altamente contra ti quando se falda de abrires essa bocarra e me chateares.
Çünkü kulaklıkların varken beni duyamazsın, ama diğer taraftan da onları çıkarırsan çenen açılır ve benim sinirlerimi bozacak sesler çıkarırsın.
- Adoro esse laranja e os headphones.
- Turuncu yakışmış.
Ela saiu do autocarro e seguiu caminho com os headphones.
Kız, otobüsten inip müzik dinleyerek yürümeye başlamıştı.
Tudo certo, ponham os headphones.
Tamam, kulaklıkları takın.
Não pode haver conversa, comida ou bebida. Não pode haver pastilha, headphones.
Konuşmak yok.. yemek içmek yok sakız ve kulaklık yok
Vou pôr os headphones hoje, para prevenir.
Ne olur ne olmaz, bu gece kulaklıklarımla yatacağım.
Punha os meus headphones e ouvia o Jay-Z para os esquecer.
Kulaklığımı takar son ses Jay-Z dinlerdim.
O irmão da minha mãe, o meu tio Pat, tinha cabelo comprido e tapeçarias no quarto dele, punha-me os headphones e passava a Abraxas do Santana, e eu ficava maravilhado.
Annemin erkek kardeşi, amcam Pat uzun saçIıydı ve odasının duvarlarında kilimler asıIıydı, kulaklıkları bana takar, Santana'dan Abraxas'ı çalardı, ve bu benim aklımı başımdan alırdı.
Olá, Headphones. Podemos sentar-nos?
Selam Kulaklıkspor.Yanına oturabilir miyiz?
Olha para ti, Headphones.
Vay, Kulaklıkspor.
A Koss Headphones quer tirar o anúncio da Super Bowl.
Koss Kulaklıkları, kupa finali reklamımızı geri çekmek istiyor.
Koss Headphones.
Koss Kulaklıkları.
- Sim, headphones, Mark.
- Evet, bildiğimiz kulaklık Mark.
Meditação para o cérebro, põe isso no teu CD player, põe os headphones e relaxa, levar-te-á a uma meditação profunda e nem sequer vais ter de trabalhar para isso, nada.
Beyin dalgaları meditasyonu, CD çalara yerleştir kulaklığını tak ve gevşe. Seni derin bir meditasyona götürecek ve başka bir şey yapmana gerek yok.
Isso não são headphones.
Kulaklık değil.
Grandes headphones!
- Merhaba. - Kulaklığın güzelmiş.
E o Capitão baniu os headphones, devido ao incidente da Gina.
Ve Başkomiser kulaklıkları Gina hadisesinden sonra yasakladı.
Toda a gente usa headphones.
Herkes kulaklık takıyor.
Esses headphones são uma porcaria.
Taktığın kulaklıklar bir halta benzemiyor gibi.
O Cooper irá comunicar-se contigo através destes "headphones".
Cooper seninle bu kulaklıklarla iletişim kuracak.
50 dólares pelos "headphones".
Kulaklık için 50 $.
Diz-lhe que ainda tenho os headphones laranja dele.
Turuncu kulaklıkları hâlâ bende duruyor ona göre.
Sei fazer mais coisas além de usar "headphones".
Kulaklık takmaktan daha fazlasını yapabilirim.