Translate.vc / Portuguese → Turkish / Hell
Hell translate Turkish
462 parallel translation
CAÇADA HUMANA
From Hell to Texas ( Kana Susayanlar )
Vi acção em Williamsburg, Hell's Kitchen, Yorkville, Weehawken...
Williamsburg'da, Hell's Kitchen'da, Yorkville'de, Weehawken'da...
No sector chinês da cidade havia o Pagoda Hell Saloon, e lá em cima vivia uma verdadeira princesa Mandarim que me convidava de vez em quando para um folhado de salsicha.
Kasabanın Çin mahallesinde "Cehenneme Git Salonu" adında bir mekan vardı,... ve üst katta, arada sırada beni Çin böreği için davet eden... gerçek bir Çinli Prensesi yaşıyordu.
Eram do genero dos nossos Hell Divers, da época, e o piloto tinha o vidro do cockpit aberto e voava tão baixo que ainda me lembro dele.
Bizim Helldiver uçaklarına benzer uçaklar yapmışlardı. Hatırlıyorum uçağın kanopisi açık vaziyetteydi ve çok alçaktan uçuyordu.
No Hell's Canyon.
Cehennem Kanyonu.
Espero que aqueles Hell's Angels voltem.
Umarım şu Hell's Angels geri döner.
Qual a distância de Park Hell Lane daqui?
Park Hill Lane ne kadar uzakta?
Aqui é da casa da Park Hell Lane. Queria pedir uns mantimentos.
Park Hill Lane'deki evden arıyorum, sipariş vermek istiyorum.
Matthew, leve isso à casa de Park Hell Lane.
Matthew, bunları Park Hill Lane'deki eve götür.
- Aqui é a casa de Park Hell Lane.
Park Hill Lane'deki evden arıyorum.
E você vai desaparecer daqui.
And I'm gonna put you on a plane and I'm gonna get you the hell out of here.
O Holmes até me diz que Holdernesse equipou um dos membros do Hellfire Club.
Holmes bana Holdernesse'ın Hell Fire Club'ın manyak üyelerinden birine malzeme verdiğini söyledi.
Bem-vindo à cidade de HELL VALLEY UM BOM SÍTIO PARA VIVER
HILL VALLEY'e Hoşgeldiniz ÖLMEK İÇİN GÜZEL BİR YER
Continuas o mesmo patife de Hell's Kitchen.
Hell's Kitchen'dan sandığın kadar uzaklaşamamışsın, değil mi?
Caramba, isso é o que eu faria.
Hell, that's what I woulive done.
Já nem sequer lhe querem chamar hell " s Kitchen.
Hell's Kitchen adını bile kullanmak istemiyorlar artık.
Goddammit, what the hell's your problem?
Hay Allaam! Bana kimse Fato diyemez be!
What the hell?
Ohhaa!
What the hell's he doing here?
Noluyo burda ya?
Esta é a terceira paragem da visita ao Parque Nacional Hell Hole.
Burası Hell Hole Ulusal Parkı turunun üçüncü durağıdır.
Mas se vos faz sentir melhor, podem levar cada um uma pepita porque no Parque Nacional Hell Hole é só diversão e rochas.
Teselli olacaksa hepimiz evinize birer tane götürebilirsiniz. Çünkü Hell Hole Ulusal Parkı'nın amacı keyif ve altındır zaten.
Ele escreveu "Com o Diabo é que não posso".
"Like Hell I Can't" ın yazarı.
Não. Prometi à Hell que a reparavas.
- Hel'e onu düzelteceğine dair söz verdim.
Porque ele é "the doctor from hell" ( o médico do inferno )
Çünkü cehennemden çıkmış bir doktor.
What the hell are you Que raio vais fazer com ele?
Ne yapacaksın?
Odeio isto, ainda mal cheguei há poucas horas.
Hell. Her zaman bundan nefret ederim ve sadece birkaç saat oldu.
Hell, se fodeu de novo.
Saldır! Bas tekmeyi.
She's A Hell-Raiser começa bem e corre para a liderança... seguida por Confucius Sings e Mr.
Hell-Raiser müthiş bir çıkış yaptı ve liderliği aldı. Confucius Sings ve Mr. Lee onun arkasında.
Lots of Luck está abrindo, e vem She's a Hell-Raiser...
Lots Of geniş bir dönüş yapıyor. Hell-Raiser ise...
She's A Hell-Raiser.
She's A Hell-Raiser.
E eles marcham em direcção à nossa barreira, tambores infernais sempre a tocar, e uma águia dourada flamejante em cima.
And they march towards our thin line, kettledrums hammering like hell, and a golden eagle blazing overhead.
- Swing hell, Joseph.
İçeri gel. - Yaşasın swing, Joseph.
Swing hell.
Yaşasın swing.
Swing hell!
Yaşasın swing!
Swing hell! Swing hell!
Yaşasın swing!
Trabalhou no Clube do Inferno.
Hell Club'de çalışmış.
Vamos ao Clube do Inferno, prender o Noah.
Club Hell'e gidip Noah'ı bulalım.
Eu e o meu parceiro... vamos ao Clube Inferno, prender o Noah.
Ben ve ortağım Club Hell'e gidip Noah'ı tutuklayacağız.
Estas chamadas foram feitas daqui para o "Clube Inferno".
Bu telefonlar Club Hell'e bu karakoldan edilmiş.
Lembras-te do Clube do Inferno?
Club Hell'i hatırladın mı?
Talvez reconheçam esta canção dos Jefferson Airplane... que tocaram num rockumental de 1970 sobre os Rolling Stones.
Jefferson Airplane bu şarkıyı "Beni Koru" da söylemişti, - - Hell's Angels'ın Rolling Stones kon - serine nasıl gittiklerini anlatan film.
Nessa noite, os Hell's Angels ganharam. Esta noite é a minha vez.
Bu gece... sıra bende.
HELL'S KITCHEN VERÃO DE 1966
CEHENNEM MUTFAĞl - YAZ 1966
Eu e os meus três amigos éramos inseparáveis, felizes por vivermos no mundo fechado de Hell's Kitchen.
Üç arkadaşım ve ben birbirimizden ayrılmazdık. Cehennem Mutfağı'nın kapalı dünyasında yaşamaktan memnunduk.
Hell's Kitchen era habitado por operários irlandeses, italianos, porto-riquenhos e europeus de Leste ;
Cehennem Mutfağı, İrlandalı, İtalyan, Porto Rikolu... ve Doğu Avrupalı işçilerden oluşan karışık bir nüfus barındırıyordu.
A violência doméstica era o dia-a-dia em Hell's Kitchen.
Cehennem Mutfağı'nda ev içi şiddet eksik olmazdı.
Oh, Deus!
Sikik bir düğüne gidiyoruz! \ \ [ Road To Hell Şimdi yeterince çılgınsın, dostum.
- Swing hell.
- Yaşasın swing.
O filme chamava-se Hell's Highway.
"I Am A Fugitive From A Chain Gang" bu dönemde yapılan can alıcı gerçekleri ortaya koyan filmlerin en meşhuruydu muhtemelen.
CLUBE INFERNO
CLUB HELL
Computer hell?
Bilgisayar cehennemi mi?